Yıllık Arşivler: 2010

Yeni yıla az kala…

Yeni Yıl Bize Neler Getirecek? Macera Kitabım 2010 Günlüğü… 2010 senesinin bize getirdiklerini konuşmaya hazır mıyız? 2010 senesi benim ve ailem açısından büyük bir değişimle perdelerini kapatmaya hazırlanıyor. Bu sene sonu itibariyle 13 senedir oturduğum evden nihayet yeni evime taşındım. Eski evimizin bize biraz küçük gelmesinin ötesinde beni adım adım kendisinden uzaklaştıran yegane sebep ne…

Brugge 6: Gece bambaşka bir güzelliğe bürünen Brugge….

Ev taşıyacağım diye internetten ve diğer her şeyden kopan tembel Özlemden daha önce yollamayı düşündüğü ama bir türlü yollamayı beceremediği gece Brugge fotoları:)))        

Brugge 5: Brugge’de çay keyfi ve Michelin yıldızlı bir restoran.

Brugge’de geçirdiğimiz son gün hava yağmurlu. Yürümemize engel bir durum yok ama ara ara yağmur damlaları yüzümüzü okşuyor. Avare avare geziyor, İstanbul yorgunu bünyemizi dinlendirmeye çalışıyoruz. Brugge bizim harita kullanmadan şimdiye kadar gezdiğimiz tek şehir. İnsanın kaybolma ihmitali yok. Ara sokaklardan birinde ”Prestige”isimli bir pastaneye rastlıyoruz. Burası gizli kalmış romantik bir çayevi. Duvarlarını üzerinde bahar…

Brugge 4: Çikolata Günleri..

 Brugge dört bir köşesinden yayılan çikolata kokularıyla hem insanın gözüne hem de midesine hitap eden miniminnacık bir şehir.Şimdi Bruggeden çikolata manzaraları…   Çikolatadan yapılmış sıra sıra Noel Babalar da yeni yılı karşılamaya hazırlanıyorlar.       Çikolatada gelinen son nokta budur heralde:)

Brugge 3: Yolda…

  Brugge de kaldığımız oteli şimdiye kadar kaldığım en güzel oteller listesinde 1.sıraya yerleştiriyorum.   Brugge’ün dokusuna, tarihine eşlik etmiş, Brugge’le beraber yıllanmış bir Ortaçağ binası…Odanın tavan yüksekliği beş metre vardır diye tahmin yürütüyorum. Kocaman kristal taşlarla süslü, görkemli bir avize tavanın ortasından kendini odanın boşluğuna salıvermiş. Avrupa şehirlerinde -özellikle Paris- kalmaya alışık olduğum ve…

Brugge 2: Brugge’den geriye ne kaldı?

Brugge Gezisi Notları blogda başlamak üzere. Hazır mısınız? Brugge’e yağmurun yağmadığı ama gökyüzünün yağmur öncesi griliğine büründüğü bir akşam üzeri vardık. Uçağımız Brüksel’e indi. Sonra havaalanından hemen bir trene atlayarak ”Gent” aktarmalı olarak her istasyonda duran üç vagonlu, tanıdık banliyö treni tarzında bir trende bulduk kendimizi. Trenin kendine has ilerlemesiyle Brugge’e vardık. Sırtımızda çantalarımızla bavulsuz seyahat…

Brugge 1: Şehre varış ve ilk tanışma.

Beş senedir gezi planlarımın vazgeçilmez bir parçası olan, onlarca kez hayalimde sokaklarında gezindiğim, kuzeyin Venedik’i denilen bu küçük romantik, çikolata ve bira şehrini kaç kez rüyalarımda tekrar tekrar dolaşmışımdır acaba? Ben Brugge ile ilk kez yıllar önce ”Gezi Traveler” dergisinin bir sayısında karşılaşmıştım. Ama ne karşılaşma! İlk bakışta aşk dedikleri bu olsa gerekti. Fotoğrafların içinde…

Melek miyim yoksa neyim?

Taşınma halleri, evi toparlama derdi, ev bayrama yetişecek yetişmeyecek stresi, oğlan okumayı öğreniyor aman ilgilenelim dikkatimizi üstünden eksik etmeyelim, çalışma disiplinini şimdiden vermek lazım derken; arada malum tesisatçımız, boyacımız, mobilyacımız… Bayram geldi, bizim kapıyı da çaldı. Evet her şey olacağına varıyor. Strese girmek beraberinde çözüm getirmiyor ve oğlumuz annesinin stresi üstünde olmadan da okumayı yazmayı…