Julie & Julia seyrettiğim güzel bir filmlerden bir tanesi. Hatta seyrettikten sonra sevdiğim filmlerim arasındaki yerini aldı bile... Film 1940'lı yıllarda kocasının büyükelçilikteki görevi sebebiyle Paris'e yerleşen Julia Child adlı hayli irice Amerikalı bir kadınla, 2000'li yıllarda Queens'te yaşayan yine Amerikalı bir kadın olan Julie Powell'ın gerçek hikayelerini anlatıyor.
Ufak ufak film hakkında yazacaklarımı yazmadan önce film benim için Julia Child tarafında Paris'te geçiyor olmasından dolayı kafadan önde başlıyor. Sadece Paris manzarası seyretmek sebebiyle bile bir film benim için seyredilir olabilir.:)
Evet dediğim gibi Julia Child eşinin işi sebebiyle yüreğinde koskocaman bir Paris sevgisiyle Paris'e yerleşiyor. Eşiyle beraber Paris'in güzel bistro ve restoranlarında Fransız yemeklerinin keyfini olabildiğince çıkarıyor. Yemek Child'ın ve eşinin zevk aldıkları ortak konuları. Tabii bir müddet sonra Julia vaktini doldurmak için ne yapması gerektiğini düşünürken önce şapka yapmak için bir kursa, oradan sıkılınca da briç derslerinde alıyor soluğu fakat bu iki uğraşta kahramanımızı mutlu etmiyor; çünkü Child'ın gönlünde yatan aslan yemek yapmak.
.....ve kendini dünyaca ünlü Cordon Blue yemek okulunda buluyor. Kadınlar için açılmış olan sınıfı fazla acemice bulduğu içinde, kendini okul müdiresinin tüm itirazlarına rağmen erkekler için açılmış sınıfa yazdırıyor. Sınıfta ilk gün büyük bir hezimete uğrasa da azmi, sempatikliği ve kendine özgü o kalın sesiyle kendini çok sevdiriyor. Sınıfta öğrenciliği devam ederken, yemek kitabı yazmakta olan iki Fransız hatunla tanışıyor ve onların bu projelerinin içinde kendini buluyor.
Öte yanda ise Queens'de bir pizzacının üst katında kocasıyla beraber yaşayan, otuzlarında hâlâ istediği noktaya gelememiş, yazar olma çabaları yarım bırakılmış bir romanla beraber rafa kaldırılmış olan, 11 Eylül'den sonra bir ofiste arayanlara psikolojik destek sağlamaya çalışan mutsuz, hayatının anlamını kaybetmiş Julie Powell var.
Julie akşamları eve geldiğinde mutluluğu sadece kocasıyla yemek için yaptığı yemeklerde buluyor ve mızmızlandığı günlerden birinde sevgili eşi Julie'ye blog açma fikrini öneriyor. Blogun konusunun ne olacağını düşünürken Julie, Julia Child'ın yemek kitabındaki 524 tarihin hepsini 365 günde yapmak şartını kendine koyarak blogda yayınlamaya karar veriyor.
....ve yazmaya başlıyor bloguna. Herkes gibi o da günlerce blogunu okuyacak bir kişinin ateşiyle yanıp tutuşuyor.:)
Filmde Julia Child 'ı ünlü aktris Meryl Streep, Julie Powell'ı ise Amy Adams canlandırıyor. Meryl Streep tabii ki beklenildiği üzere harika bir oyunculuk sergilemiş, bir hayli film seyretmeye çalışan amatör bir izleyici olarak Amy Adams'ı da çok beğendim ben ama kendisiyle daha önce bir yerlerde tanışmış mıydık pek emin değilim :))))
Ben seyrederken çok keyif aldım, hatta sevgili kocamın dışarıda olduğu gecelerden birinde tekrar yine aynı keyifle seyrettim. En son Paris'e gidişimde de eşimle beraber Julia Child'dan aldığımız feyzle Pigalle de Le Chat Noir restoranda boeuf bourguignon yiyerek olayı taçlandırdık. Çok basit bir tanımlama ile adlandırmam gerekirse bizim patatesli, havuçlu, etli haşlama etimiz kıvamında bir yemek....
....valla çok keyifle yedik.:) Fotoğraflarını bilahare yayınlayacağım.
Julie & Julia keyifle izlediğim filmlerden biri oldu kendi namıma...
P.S: Sonradan şöyle bir gezindim de Amy Adams'la tanışmışım evet.....