İŞTE SONUNDA İSMİNİN ANLAMINI ÇÖZDÜĞÜM EKLER… Vallahi yıllardır hep çok severek yemişimdir ”Ekler”i… Ama anlamlandıramamışımdır bir türlü adını beynimde. Bir süre sonra tadı ve yemenin keyfi, adının peşinde olduğum sırrının önüne geçmiştir benim için. Çocuk aklıyla unutulup gitmiştir. Yemesi hep çok kolay zahmetsiz gelmiştir bana. Şekersiz çayımın yanında küçük bir ekler..Ya da Fransızca yazılışıyla ”Eclairè”…
Aylık Arşivler: Eylül 2010
Bir kitap okudum! Paris Opera bölgesinde bir günüm geçti. Hadi yalan yok, ilk gün aradığım yeri de bulamadım. Yenilgiyi kabul etmek istememiştim ama ayaklarım isyandaydı ve aynı bölge içerisinde tur atmaktan başım dönmüştü. Hayır sevgili kocam diye demiyorum, yer aramak konusunda benden de hırslıdır. Arıyoruz efendim… Durmuyor, yılmıyor. Arzu Çağlan’ın kitabında yazdığı, benim hemen okuyup…
Opera bölgesinde bulunan Paul benim en sevdiğim kahvaltı mekanım. Kapıdan girdikten sonra alt kattaki pastane bölümünü ve mis gibi kokan ekmekleri geride bıraktıktan sonra, dar merdivenlerden üst kattaki kahvaltı verilen küçük kare salona ulaşılıyor. Her gelişimde rastladığım iki garson servis yapıyor sizlere. İnsanlar burada sık iş değiştirmiyorlar anladığım kadarıyla. Eğer kısa boylu, Fransızlarla kıyaslandığında hafif…
Pilotumuzun Paris havası ile ilgili 16 derece bilgilendirmesine karşın hava inanılmaz güzel. Bizim deyimimizle Paris bahardan kalma günlerini yaşıyor 2010’un Eylül ayının tam ortasında. Otelimiz dediğim gibi Champs-Elysees’ye çok yakın mesafede Trocadèro bölgesinde. Sağlı sollu büyük kestane ağaçlarının gölgesinde, dökülmüş sarı-kahve sonbahar yapraklarına basarak varıyoruz otelimize. Klasik boyutlarda! bir Paris otel odası. Ve evet duş…
Küçük bir not bırakmak istedim ilgilenenler için. Yarın yani 19 Eylül 2010 tarihi için AKM den başlayacak bir Ahmet Ümit ile İstanbul turu var. Ayrıntılı bimlgi ve katılım için: Antonina Turizm: 0212 292 28 74
Bu sefer Paris’te bulunma sebebim sevgili kocanın fuar ziyareti kontenjanından oldu. Bu fuarlar hayatımızdan eksik olmasın diye dua ediyorum her daim…Yedik, içtik, gezdik veee döndük işte… Gitmeden önce fuarda gezilecek günlerin üstüne kendime bolca kahve ve Paris seyir günleri eklemiştim neyse ki…Yetmedi, hiç yetmez zaten ama olsun… Paris güzel şehirsin sen! Uçağımız her zamanki gibi yine…
İşte döndüm… Tam beş gündür yoktum buralarda… Gittiğim yer hep olmayı istediğim yer olsa da oğlumun ilk okul gününü kaçırmış oldum…:((( Ne kadar uzakta olsam da okuldan dönüş saatini sabırsızlıkla bekledim tabii ve hemen aradım uzaklardan.. -Kuzeycim, nasılsın oğlum? -İyiyim anne, sen nasılsın? -Nasıl geçti oğlum ilk günün okulda, kaç ders yaptınız? -Valla anne kaç…
Ah daha ne çok anlatacağım var aslında ama geldiğimden beri bende bir telaş bir koşturmaca. Yapmam gereken iş, ev ve oğlumun başlayacak okulunun telaşının dışında asıl beni yoran kafamdaki kargaşa ve koşturmaca. Evet kafamda bir dolu düşünce, yapılacaklar listesi… Okula gidilecek, kitaplar alınacak, sonra okulun internet sayfasından indirilen kırtasiye listesi alınacak. Bu arada defterleri ve…