Aylık Arşivler: Ocak 2013

Viyana Günlüğü 3- Aynı günün akşamındayız hâlâ!

Demel’den çıktığımızda hava iyiden iyiye soğumuştu. Caddeler gecenin son kalabalık saatlerini yaşıyordu; sokak müzisyenlerinin etrafı müzik dinlemek isteyen insanlarla sarmalanmışlardı. Daha önceki deneyimlerimden de biliyorum, çocuklar sokakta performans gösteren sokak sanatçılarına bayılıyorlar. Geçen seneki Toskana gezimizde Kuzey, Firavun gibi giyinmiş birini her gördüğünde önünde dikilip kalıyordu. Çok şaşırmıştık çünkü bizim firavunun yaptığı hiçbir şey yoktu….

Viyana Günlüğü- 2 Demel’de akşamüstü…

İlk günün yorgunluğundan ve telaşından mı yoksa çoğunluğun tatlıya karşı olan düşkünlüğünden mi bilinmez, soğukta uzun bir zamanı Demel’in vitrininin önünde ağzımızın suyu akarak geçirdikten sonra kapıdan içeri adımımızı attık. İçerisi nasıl kalabalıktı. Kapının hemen girişinde uzanan camlı büyük pastane dolabıın içinde çeşit çeşit tatlılar sergilenmeydi. İnanmayanlar ve abarttığımı düşünenler için biraz sonra çektiğim fotoğrafları…

Viyana Günlüğü-1 Şehre ilk bakış…

Bu aralar anlatamadıklarım o kadar çoğaldı ki, şimdi nereden başlasam diye düşünüyorum. Keşke günler daha uzun olsa, dilediğimiz her şeyi yapabilsek. Bir türlü zamanı yettirmeyi başaramıyorum. Malum gezmeyi çok seviyorum, gezerken her yeri göreyim diyorum, hadi gördüm yazayım diyorum. Tabii yapılacak onca işin arasında birçok şey kaynayıp gidiyor. 2012’nin son günlerinde gittiğimiz Viyana’yı yazamadım diye…

Rüzgarın Adı ve Bilge Adamın Korkusu…

Yazsam mı yazmasam mı diye düşünüp dururken işte buradayım yine. Ara ara yazmaya dair durumlarım değişir oluyor bende. Bir ara blogun yazıyı emen beyaz boşluğuna yazı yazmaktan keyif alır oluyorum, ara ara da yine klavyenin yardımıyla herhangi bilgisayarımda herhangi bir ”word” dosyasına. Tuhaf değil mi? Bu aralar kağıtların kokusunu çekiyor burnumun kanatları! İşte aynen böyle….

Patrick Rothfuss- Bilge Adamın Korkusu

Hafta sonuna girmeden önce ev telefonumuzun kesik olduğunun farkına vardık. Bu durum üzerimizde büyük bir şaşkınlık yaratmadı tabii ki; zira her kar yağdığında ya daha iyi bir yapılanma için çalışma yapıldığında hizmet kesintisi olmasına çoktan alışmıştık. Bu seferki çalışma da gayet iyi niyetli yapılan bir çalışmaydı. Türk Telekom çalışanları bundan önceki ilk atağını bizim tatile…

Viyana’da bir dostum var benim!

  Hayatım sonunda alışık olduğu ritmine geri dönüyor. Evim sadece benim kulaklarına çalınan o çok severek dinlediğim şarkısını söylüyor. Biraz önce pişen yemeğin kokusunu alsın diye açık bırakılan aspiratör, mutfaktan tıslayıp duruyor. Evin şarkısına, pişen yemeğin kokusu karışmış. Hızlı başlayan sene, bu hızla koşmaya devam ederse bu maratonu bitiremeyeceğini hemen anladı sanırım. Birkaç ay önce aldığım…

HAFTANIN KİTABI 1

Heyecanıma yenik düşerek kısa bir blog yazısı yazarak buradan ayrılacağım. Okuduğum son kitabın ben de bıraktığı izlenimi hemen aktarmak istiyorum. Patrick Rothfuss kitapçı rafında denk gelip aldığım ve okurken beni büyüleyen yazarlardan biri oldu. Rüzgarın Adı ve Patrick Rothfuss Yeni yılın ilk kitabını takdimimdir. Aslında kitabıma geçmiş senenin son günlerinde başladım. Uzun bir kitap olduğu,…

Hoşgeldin 2013, valla uzun zamandır seni bekliyordum!

Nasıl bir Aralık ayıydı bu Allah aşkına? Ben Aralık ayının sadece geldiğini farkettim. Sonra bir telaş, bir koşturmaca… Sene sonu telaşı… Sanki senenin sonunun geleceğini bilmezmişiz gibi, yapılacak onca işin yarın yaparız düşüncesiyle ertelenip, sonra birbiri ardına sağlı sollu kroşeler atmasıyla bu ayı bitiriverdim. Sonuç: Nakavt… Şimdi Ocak ayının ilk günlerinde kalan az miktarda işlerimi…