Baharları severim, her ikisini de! Mayıs ayı fazlaca özeldir bizim evde. Benim doğum günümle başlar, evdeki tüm ahalinin doğum günleriyle devam eder. Amma ve lakin, havada toprak kokusunun olduğu sonbaharın yeri de ayrıdır. Ağaçlardan dökülen yapraklara, renklerine, yavaş yavaş bu dünyadan çekip gitmelerine ve yeniden doğma çabalarına hayran kalırım. Hava en sevdiğim kıvamındadır. Ne…
Aylık Arşivler: Eylül 2014
Yaz güzel geçti. Uzun zamandır burada anlatıp durduğum Edinburgh gezisi anlattığım kadar uzun sürmedi. Bu güzel şehrin ardından Liverpool’a gittik. Beatles’ın şehrini çok sevdim. Sonra Manchester’da bir gün geçirdik. Sonraki gün Londra yolunda oğlanın gözünü boyamak için Oxford ve son olarak Londra! Bu saydıklarımın hepsi 7-8 gün süresinde oldu. Sonra evde tatilimize devam ettik. Ne…
Edinburgh’a giderken özellikle görmek istediğim iki yer vardı: Biri Writers’ Museum idi. Kitapları, yazarları, kahramanları sevip de Yazarlar Müzesi ‘ne uğramadan dönmek olur mu? ”Yazarlar Müzesi”, hepimizin artık yakinen tanıdığınız Royal Mile üzerindeki bir geçidin içinde yer alıyor. İskoç halkı ve İskoç Edebiyatı için çok kıymetli üç yazarın kişisel eşyalarının, yaşamlarını gözler önüne seren fotoğrafların…
Edinburgh’da pek meşhur bir köpek anıtı var: Greyfriars Bobby. Size günümüzden 156 yıl önce gerçekleşen bir olayı anlatmak istiyorum. Yıllar önce polis memuru John Gray’e koruma köpeği olarak Terrier cinsi bir köpek verilir. Aradan uzun bir zaman geçmeden polis memuru tüberküloza yakalanır ve ölür. Cenazesi Greyfriars Kirk, (Bu arada İskoçlar kiliseye kirk diyorlar) yani Greyfriars…
Liverpool Tren Yolculuğu… Hayatımdaki nice tren yolculuğundan sadece biri. Nedense trenle yapılan seyahatlerin her birini kalbimde ayrı bir yere koyuyorum. Çocukluğuma, o zamanlardan kalan güzel anılara, çoktan gitmiş bir insanın kokusuna metalden yapılma bu evlerin içinde ulaşıyorum. Trenler bir çeşit yuva bana. ”Liverpool’da hava kötü olacağa benziyor!” Waverly İstasyonu’ndan kalkan trenle, Liverpol tren istasyonuna doğru…