Napoli Romanları: Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım

Önce 2015 yılında okuduğum kitapları listeleyeyim de yayımlayayım diye düşündüm. Üç günlük tatilin üstüne nefis bir pazar günü geçirmiş, tembellikte farklı bir boyuta varmıştım. Ya yeni bir kitaba başlayacak ya da bilgisayarın başına oturup bir şeyler yazacaktım. Bir kitabı bitirince hakkında biraz düşünme ihtiyacı hissediyorum. ”Şurada oturayım da kitap ne anlatıyordu bir kafa yorayım,” tarzı bir şey değil bu! Farkında olmadan düşünmek, soluklanmak… Ben de oturdum sene içinde okuduğum tüm kitapları yazdım. Kafa dağıtmanın bir yolu sanırım benim için liste yapmak. Sonra yazdıklarımı uzun bir liste halinde yayımlamanın kime ne fayda sağlayacağını düşündüm. Kimsenin bir işine yaramayacağına karar verdim. Burada yayımladığım bir şeyin birilerine bir fayda sağlaması çok güzel ama her şey bir fayda sağlayacak diye bir kural da yok. Hatta sağlamasa da olur aslında! Yazılanlarda ısrarla mesaj kaygısı olmasından da hoşlanmıyorum zaten.
Sonuçta çayımı içerken oturup listeyi yapmış oldum. Laponya‘ya gitmeden önce alınması gerekenler listesini yapmadan az önce oldu bu iş. Daha sonra da Helsinki ve Lapland‘da gezilecek yerleri, restoranları, aktiviteleri listeledim. Daha hazırlanacak bir sürü listem var. Mutluyum, huzurluyum.
Evin penceresinden baktığımda dışarısı Lapland’i aratmıyor zaten; iklim şehrin içinde başka bir mevsimi gösterse de bizim evde bahçeye bakıp okulların tatil olacağı umudunu içinde barındıran biri var.
Bu sene mayıs ayının sonlarında Kuzey on iki yaşında olacak.
Bu ne demek?
Artık büyüdüğü anlamına geliyor. Bunu ben değil oteller, uçak şirketleri söylüyor. Yani iki kişilik oda alalım, bizimle koyun koyuna yatar devri bitti. İstesek de sığmıyor zaten! Ayakları benimkini çoktan geçti, boyu da omuzlarımda. Servi boylu olduğum söylenemez ama nihayetinde nerdeyse boyunca oğlum var artık.
Senenin ilk kitabı olarak Benim Olağanüstü Arkadaşım kitabını okudum. Hani şu yazarının gerçekte kim olduğunun bilinmediği kitap. Napoli Romanları diye adlandırılan dörtleme. İlk kez Selçuk kitapçının yeni çıkan kitaplar rafında görmüş, güzel bir kitaba benziyor diye alıp yanıma gelmişti. Okunacak çok kitabım var diye burun kıvırıp rafa geri bırakmıştım. Selçuk’un getirdiği her kitabı okumuyorum, sonradan bu kitabı ben buldum diye çok fazla böbürleniyor. Neyse kitap hakkında yazılanlar kulağıma geldikçe, üstüne en son Leylak Dalı‘da, ”Pek beğeneceğimi düşünmesem de beğendim, hatta ikinci kitabın siparişini verdim,” deyince ben de dayanamadım aldım. Yeni yılın ilk sabahında herkes derin uykudayken kitabın ilk sayfasını çevirdim. Çeviriş o çeviriş.
Kitap hakkında okuyacak olanların midesini bulandıracak, canını sıkacak bilgiler vermeyeceğim. Napoli’de geçen bir çocukluk, hatta mahalle hikayesi. Çok severek okudum. Başkaları sever mi bilemem ama benim ruhuma da yeni bir yılın ilk sabahlarına da çok iyi geldiğini şüphe etmeden ifade edebilirim.
Böyleyken böyle 🙂

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Napoli Romanları: Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım” yazısında 4 düşünce

  1. Judgest diyor ki:

    Merhabalar,IG'da kitapla ilgili tüyolarını almıştım zaten. Kendileri ikinci kardeşi ile idefix sepetimdeler, yeni arkadaşlarına karar verirsem eve gelecekler :)Ben bu yazıda asıl okunan kitaplar listesini merak ettim. Seni buradan ve IG'den takip ettiğimden kitap zevklerini az çok biliyorum ve kendin
    me yakın buluyorum. Bu nedenle listelediğin kitaplardan özellikle önerdiklerini yada beğenmediklerini merak ediyorum. Tıpkı leylakdalının yaptığı gibi döküm- olumlu/olumsuz öneri tarzı bir yazı okurlarının işine yarayabilir. Bekliyorum…Sevgiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir