Aylık Arşivler: Mart 2016

Facebook’a biraz ara verelim, hayatımız nasıl hafifliyormuş görelim.

Mutlu olmaya karar verdim. Bugün çok uzun zamandan beri işten birkaç saatliğine kaçtım. Buyaka AVM’ye gidip bir şey almam gerekiyordu. Alışverişimi yapıp Meydan’daki Saray’a gidecek ve canım arkadaşımla birkaç saat sohbet edecektim. Saatin farkında değildim ama alışveriş merkezine girerken hoparlörden yayılan ses alışveriş merkezinin açıldığını ve konuklarına iyi alışverişler dilediğini söyleyince saatin on olduğunu anladım….

Düşler Diyarı: Laponya

Helsinki Havaalanı’nda uçağımızı beklerken camdan bakıp şöyle düşünüyorum: Bu karda uçakların kalkıp inmesi mümkün mü sahiden?” Korkularımın hepsi yersiz çıkıyor. Uçağımız ne kalkarken, ne de inerken varlığını hissettirmiyor. Gerçek bir kuşmuş gibi süzülerek konuyor pistin üstüne. İşte geldik. Uçağın minik penceresinden altımızda uzanan çamla kaplı doğaya bakıyorum. Tüm doğa beyaza boyanmış gibi. Sahi bu beyaz…

Şubat okumaları

Bakın haftanın başı sonuna yaklaştı bile. Farkında değildiniz değil mi? Dün felaket bir yağmur vardı İstanbul’da, bir gün önce de nefis bir gün. Mart ayına hiç güvenmediğimden olsa gerek, dünkü yağmur içimdekileri dökmem için vesile oldu. Mart’tı işte. Bildiğimiz Mart. Sağı soluna uymayan, hatır gönül dinlemeyen, olmadık zamanlarda olmadık işler yapan… Mart ayını sevmemin tek…

Finlandiya: Helsinki’de yarım gün.

Bazı şehirlere şöyle bir bakıp geçersin. Daha iyi tanımak için yeterli zamanın yoktur. Hafifçe dokunulmuş bir tokalaşma kadar kısadır aranızda geçenler. Helsinki de böyle bir şehir benim için. Rovaniemi’ye olan yolculuğumuz sırasında bizi konuk eden misafirperver bir şehir. O yüzden hakkında boyumu aşan büyük laflar etmeyeceğim. Biz vardığımıza Helsinki kışı yaşamaya çoktan başlamıştı. Helsinki’yi gezmeye…