Aylık Arşivler: Eylül 2017

Gün 2: Cumartesi, Kuzuların Sessizliği…

Dünü mü yazsam, bugünü mü? Aslında niyetim tam da Leylak Dalı’nın dediği gibi bir gün öncesini yazmaktı. Günün sabah vaktinde bir aralık bulup bir önceki günü yazmak daha kolay geliyor. Diğeri hâlâ yaşanmadı ne de olsa. Ama an itibariyle dışarıda yağan yağmuru görünce bugünden bahsetmek istiyorum. Ondan bahsetmeden, zarifliğine değinmeden geçemeyeceğimi biliyorum. Belki de işin…

Gün 1: Eylülün son cumasından merhaba ❤️

Yazmak için onca sebep aradığım/bulduğum günlerin içinden geçiyorum; zira zaman bu derece hızlı akarken, ben ardından bakıyormuşum gibi hissediyorum. Sık sık kendime şu soruyu soruyorum: Bu dünyaya geliş sebebimiz sadece çalışmak için mi? İşe gel, eve git şeklinde geçiyor günler. Genellikle arabanın istikameti eve doğruysa içimi bir mutluluk kaplıyor. Evde huzur var, taze demlenmiş çay…

Liste 39- Şimdiye kadar gördüğüm en güzel şeyler

52 Liste Projesi Liste 39- Şimdiye kadar gördüğüm en güzel şeyler… Aslına bakarsanız hayatımda hiç “en”ler yok. Genelde çocuklar sorar böyle şeyleri: Anne, söylesene en sevdiğin renk hangisi, en iyi arkadaşın kim, en çok kimi seviyorsun? Bu soruların hiçbirine cevap veremem. Sanırım bir anne olarak en sıkıcı yanım bu. Birbirinin peşi sıra gelen bu sorular karşısında…

Paris, Mon Amour

Paris, Mon Amour… Bu kadar sık Paris’e gidince Paris otel seçimlerimiz de artık klasikleşti. Salı gecesi Paris’ten döndük dönmesine de benim ruhum orada kaldı. Hava ne çok sıcaktı ne de çok soğuktu. Eylül aylarında Paris ara ara yazdan kalma günleri saklayıp benim gibi “Paris, Paris!” diye inleyen nevrotik şehir severlerin önüne atar ya, bu sefer…

Liste 37- 38: Para, para, para…

52 Liste Projesi Liste 37- Para, para, para… Liste 37, hiç içine dalmak istemediğim bir konuyu içeriyor: Bir milyon doları kendim için harcamam gerekirse ne yaparmışım? Para, sıkıldığım konulardan biri. İş hayatında kendisiyle yakinen arkadaşlık yapıyorum ve arkadaşlığından pek de memnun değilim. Paranın hayatımız için önemsiz olduğunu söyleyecek kadar saf ve genç olmak isterdim ama öyle…

Liste 36- Açık havada yapmaktan hoşlandığım şeyler

52 Liste Projesi Liste 36- Açık havada yapmaktan hoşlandığınız şeylerin listesini yapın. Öyle ya da böyle bu listeler bana her hafta yazmak için bir sebep veriyor. Dizüstü bilgisayarımı tam da olması gereken yere dizimin üstüne koyuyorum ve başlıyorum yazmaya. Bundan daha güzel ne var? Bu hafta içinde İG’de de bir şekilde ağzımdan kaçırdığım gibi bloglara eskisi…

Fransa: Loire Vadisi Şatoları 3

Ertesi sabah erkenden Villeny‘ye doğru yola çıkıyoruz. Artık dönüş yolculuğumuz için yavaş yavaş Paris’e yaklaşarak ilerlememiz gerekiyor. Uzun bir yolumuz olduğundan ve bir gün önce şato kapasitemizi doldurduğumuzdan daha sakin bir gün geçirmeye karar verdik. Sadece bir şato gezecek, yol üstünde durarak çay kahve içecek, Loire Vadisi‘nin keyfini yaşayacağız. Paris’in içinde bile sokak aralarında irili ufaklı…

Fransa: Loire Vadisi Şatoları 2

“Loire Vadisi biter, şatolar bitmez.” mottosuyla ilerliyoruz. Sabahleyin erkenden kalkıp şato otelimizdeki kahvaltımıza indik. Şatonun sahibesi Anne İrlandalı. Belli ki yıllar önce buraya gelmiş, kendilerine orta ölçekli bir şato almış, şimdilerde de hem emekliliklerini yaşıyor, hem de geçimlerini sağlıyorlar. Şatoda bir kişi çalışıyor. Bir önceki yazımda bahsettiğim Fransız hanım. Anne, çok sıcakkanlı, sizi rahat hissettirmek…