28 Gün Meydan Okuması #Gün15-16

Sekizinci Hayat, son zamanlarda okuduğum en iyi kitap. Kitabı gecelerimi gündüzlerime katarak okuyor, sekiz yaşamı da kurgulayan yazara imrenerek bakıyorum.

Gün 15- En çok merak ettiğin bir şeyi araştır, millete de bir faydan dokunsun.

Bugün biraz daha bilgisayar başında vakit geçirirsem sanırım meydan okumada olmam gereken günün paçasından yakalayabileceğim. Gel gör ki, bu soru beni biraz zorladı. Belki araştırmacı-gazeteci modunda olmadığımdan olabilir, belki de yorgun olduğumdan. Genelde kitaplarla, şehirlerle ilgili şeyleri merak ederim ben. Mesela yan komşunun evine gece yarısı gelen adamı, kimin kiminle görüştüğünü, insanların hayatlarındaki mahrem yanları merak etmem. Selçuk, benden meraklıdır. Bazen insanlara sorduğu sorular karşısında hayrete düşerim. O da, yakın bir arkadaşıma merak edip de sormadığım sorular karşısında dehşete düşer.

“Nasıl yani? Sormadın mı bunu?” der gözlerini gözlerime dikerek.

“Yoooo!” derim sakince. “Hiç aklıma gelmedi.”

O yüzden bu soru böyle birden bire gelince son günlerde neyi merak edip de öğrenemediğimi düşündüm. Sanırım ev ahalisinin hali beni dış dünyaya kapadı.

Sekizinci Hayat: Edebi bir şölen.

Mesela birileri gerçek bir konuya cevap vermek istiyorsa an itibariyle Kuzey’i anlama kılavuzunu çözüp onu elime vermesini rica edebilirdim. Gerçekten bir ergen beyninin nasıl çalıştığını merak ediyorum. Nasıl bu halden çıkılır? Bir ergenle nasıl konuşulur? Bir ergenle başa çıkmaya çalışırken hangi yatıştırıcıları kullanmak gerekir?

Sekizinci Hayat- Nino HaratischwiliSekizinci Hayat- Nino Haratischwili

Nino Haratischwilli bu kitabı nasıl yazmış? Şu aralar takıldığım konular bunlar. Onun dışında hâlâ okuduğum kitabın etkisindeyim. Sekizinci Hayat’ın yazarı Nino Haratischwilli’yi merak ediyorum. Kimdir, nasıl yazar, bir insanın içinden nasıl böyle bir öykü ve bunca kelime çıkar? Maruzatım budur.

Mini bir okuma listesi

Yazmakta bu kadar geç kalınca tıkandım tabii. Yaz, yaz bitmiyor gibi geliyor. Bir de bir konudan başka bir konuya atlarken kafam iyice karışıyor.

Evin halinden bahsedeyim azıcık. Selçuk’la kitap okumak konusunda çarpışıyoruz. Bir senenin sonunda benden daha çok kitap okuyacağını iddia etti. Ben de, “Zor o iş!” dedim. Şaka yapmıyordum. Hırslı değildir Selçuk. Ama adamcağız hayatının ilk hırsını bana karşı yaptı sanırım. Nereye gitse elinde bir kitap. İşe kitapla gidiyor, akşamları harıl harıl kitap okuyor. Kafasını kitaptan kaldırmıyor, konuşmuyor. Eee, benim ne kadar hırslı olduğum malum zaten. Bu sene nasıl geçer bilemedim.

O yüzden benim liste okuduğum kitapların listesi olacak. Selçuk da ensemde ayrılmadan ilerliyor. Vallahi nefesini hissediyorum. O kadar diyeyim.

1- Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu- Şermin Yaşar
2- Temiz Aile Çocuğu- Caner Alper
3- Filamingolar Pembedir- Aslı Perker
4- Okul Sıkıntısı- Daniel Pennac
5- Aylaklar- Melih Cevdet Anday
6- Esir Şehrin İnsanları- Kemal Tahir
7- Sekizinci Hayat- Nino Haratischwilli
8- Zamanı Durdurmanın Yolları- Matt Haig
9- Harry Potter- Melez Prens- J.K.Rowlings

Şimdilik okuduklarım bu kadar. Harry’yi okumaya devam.😀

Daha önce okuduğum kitapları merak edenleri BURAYA , Simone de Beauvoir okumalarımın notlarına göz atmak isteyenleri de BURAYA beklerim.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

28 Gün Meydan Okuması #Gün15-16” yazısında 11 düşünce

  1. ezgi diyor ki:

    Caner Alper 'in kitabını nasıl buldun ? Çok merak ediyorum ben..
    Ah kıyamam olsun biraz geriden gel, ben de zaten okumaya yetiştiremiyorum. Bana iyi oluyor anlayacağın 🙂

  2. Yasemen Myblog42 diyor ki:

    Ben yazmadigim halde yazilanlari okuma isine bile yetisemiyorum Ozlemcim, bir de challenge'a katilsam demek bilgisayar basindan kalkamayacakmisim ?

    Boyle dedim de halimden hic sikayetci degilim dogrusu, pek guzel oluyor, her gun yeni yazilar gormek.

    Son gezinin yazilarini da acayip merak ediyorum, zaman bulmak kolay olmayabiliyor her zaman, biliyorum ama ben sabirsizlikla bekliyorum yine de.

    Kocaman sarilip, cok cok opuyorum ?

  3. pelinpembesi diyor ki:

    Özlemcm, bir pazar günü oturdum bilgisayarın başına,şöyle evde de
    yalnızım blogları okuyayım dedim. üç tane okumadığım yazı varmış
    onları okudum şimdi. sevdiğin blogçuların yazıları düşmüşse
    ekrana ne çok seviniyor insan. Zeynepte dönmüş, böyle
    dönmesini istediğim bir kaç kişi var. her defasında onlara da
    söylüyorum . Devamlı yazsınlar istiyorum hatta beraber yaşlanalım
    istiyorum şurada 😉
    bu meydan okuma da iyisin bence,bak ben bşlyamadım bile.
    ama dur yazacağım şmdi bişiler..

    • özlem öztürk diyor ki:

      Sevgili Sibel,
      Takıldı sahiden. Ama kalınlığından dolayı çok uzun zamanı kitaplar beraber geçirdiğimizi düşünürsen kahramanları akrabam gibi oldu 🙂
      Tanıyorum artık hepiciğini 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir