Corona Günleri 1

Corona günlerinde hayat…

Cuma akşamı ve nihayet evdeyim. Nerdeyse somut olarak elle tutabileceğim stresimi yönetmeye çalışıyorum. “Yazmak seni rahatlatır.” diye fısıldıyorum kendime ama öyle olmuyor. Ya uzun zamandır yazmamaktan ya da yazma hevesimin kalmamasından yazmayı da beceremiyorum. Hani ayrıldığın sevgiliyi aramaman gerektiğini bilirsin ama elin hep telefona gider ve o numarayı çevirmekle çevirmemek arasında ikilem yaşar durursun ya, tam da o durum benimkisi. Hem yazmak istiyorum, hem de yazıdan ve kendimden uzak durmak. Aklım başka yerde. Biliyorsunuz siz onu: Corona.

Corona Günlerinde Bolano Okumak

Bu virüsün ülke sınırlarından içeri girmesiyle birlikte her şey karıştı. Dünyanın bir köşesinde kötü şeyler oluyordu ve biz uzaktan izliyorduk. Kendi kapımıza gelene kadar bizim başımıza gelmez zannediyorduk ama öyle olmadı. Şimdi şaşkınlıkla beraber bir korku yaşıyorum. Korkum gün geçtikçe artıyor. Elimden telefon düşmüyor, dakikası dakikasına haberleri takip ediyorum. Baktıkça daha fazla panik oluyorum. Artık virüsten bahsetmek istemiyorum. Umuyorum işler daha da kötüleşmeden güzel, aydınlık bir sabaha uyanırız.

Meğer günlük rutinlerimiz ne kıymetliymiş.

Uzun zamandır artık işe gitmek istemiyorum diye söylenip duruyordum. Meğer ne kıymetliymiş işe gitmek, sabah kahvemi iş yerinde içmek, artık ailem gibi olan insanlarla gülmek, hatta kavga etmek. Kendimi bir filmin içindeymişim gibi hissediyorum. Amerikan yapımı doksan dakikalık şu macera filmlerinden birinde. Uzaylı istilası değil belki ama onun gibi bir şey. Salgın demeyin sakın bana.

Hafta sonuna geldiğimiz için hep sevinirdim ama şimdi daha da sevinçliyim. #evdekal hastaginin hakkını vereceğim nihayet. Evinde kalamayıp da çalışmak zorunda olanların Allah yardımcısı olsun. Hele ki tıp çalışanlarının. Bizim şu tatil ekibimizin nerdeyse bizim dışımızdaki tüm üyeleri doktor. Şu günlerde nasıl çalıştıklarını gördükçe haklarını ödeyemeyeceğimizi daha iyi anlıyorum. En büyük risk grubu onlar ve yine de görevlerini hiç tereddüt etmeden yapıyorlar.

Corona günlerinde evdeki durumlar ne?

Karışık. Şimdilik hafta sonu için evdeyim. Hafta içi aralıklarla gideceğim. Söz verdiğimiz işleri teslim edip, hepimiz için hayırlısını dileyip ne olacağını birlikte göreceğiz. Aynı gemideyiz. Bolano’nun 2666 isimli dev yapıtı elimde. Zamansızlıktan, kafa karışıklığından ve yorgunluktan ilerleyemiyorum. Kitap elimde sürünüyor demek istemiyorum çünkü çok güzel bir kitap. Yanlış zamanda elime alıp kitabı piç etsem de daha güzel günlerde canım isterse yine okurum diye teselli ediyorum kendimi. Netflix’de The Crown izleyip zaman geçiriyorum. Elizabeth’e gıcığım. Ne sıkıcı bir insan yahu o öyle. Biri bana vampir Philip’i seveceksin deseydi, “Hadi canım ordan!” derdim ama sevdim yahu ben kendisini. Elizabethsiz günlerinde gününü gün etmesini bile görmezden geliyorum. Elizabeth de görmezden geldi zaten. Demek ki neymiş: Kraliçe de olsan bir şey değişmiyormuş. 😀 Elizabeth’le ilgili söyleyecek çok şeyim var ama sonra anlatayım onları da. Charles’a kızıyordum ama zavallıcık seri katil olsa bile haklıymış. O nasıl bir ilgisizlik yahu. Ben de yıllar yıllar önce burada anneliğimi didikleyip duruyordum. Oğluma az zaman ayırıyorum herhalde, kötü anne falanım diye. Halt etmişim. Onu anladım.

Uzun zamandan beri yazmayınca bugünlük bu kadar diyorum. Yarın tekrar yazmaya çalışacağım inşallah. Sizler de yorumlarınızla mutlu edin beni olur mu? Ben şimdi Elizabeth’e gidiyorum. Vakit kalırsa ve uykum gelmezse Bolano ile de sohbet ederim biraz.

Bu arada Korona Günlükleri tutanlar var bloggerlar arasında. 

Kim ne yazmış okumak isterseniz, Leylak Dalı şöyle demiş BURADA, ve devam etmiş günlüklerine.

Pek sevdiğim Kilo’nun Şarkısı da ŞÖYLE bir yazı bırakmış blog alemine.

 

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Corona Günleri 1” yazısında 8 düşünce

  1. Esin diyor ki:

    Özlemişiz bloglarımızı. Ben de uzun zamandır bloguma girmiyordum. Hayatlarmıza bomba gibi düşen ‘Corona Günleri’nde bloglarımıza sarıldık yeniden. Ayrıca seni de , blogunu da özlemişim Özlem 🙂 Corona Günleri’ni sırayla okumaya başladım şimdi…

  2. NATALİ diyor ki:

    Ne güzel demişsin Özlemcim ; Rutinlerimiz ne kadar kıymetliymiş, diye…
    Evet gerçekten ben de onu hissettim zaten bunun farkında bir insandım şükür ama bu kötü bir hatırlatma oldu.
    Sanki bilim-kurgu bir film içindeyiz gibi…
    Umarım sağlıkla atlatırız bu günleri…

  3. Gülşah diyor ki:

    Ah Özlem’cim, hepimiz aynıyız.
    Hiç izlemediğim kadar tv ve haber izliyorum……
    İnşallah diyorum en kısa zamanda son bulsun……
    2666 arkadaşım okuyup, bitirdi… Ve muhteşemdi dedi de başka bir şey demedi. Ekledim listeye… Bu kafayla okuyamayacağım için, ileri ki zamana erteledim….

    • Özlem Öztürk diyor ki:

      Gülşah,
      Zor zamanlardan geçiyoruz. Hayatı olduğu haline bırakmayı öğrenmem gerek. Zaten belli oldu ki biz ne yaparsak hiçbir şeyi değiştiremeyeceğiz. Yine de işin, çalışanların akibeti ne olacak diye düşünmeden duramıyorum.
      2666 çok güzel bir kitap ama bu dönemde biraz zor ilerleyebilir. Daha iyi zamanlara ayır bu kitabı.
      Sevgiler

  4. Sezer Eser Perker diyor ki:

    Yazını görünce sevindim Özlem. “Zor günlerin sevindiren hoşlukları” diyeceğim buna çünkü ne zamandır yazmıyordun ve evden çalışmanın zorunlu hale gelmeye başladığı bu dönemde fırsat bulup yazı gireceğini düşünmüştüm. Olmazsa halini hatırını soran bir e-posta yollayacaktım:) Benzer hisler içindeyiz, yazından bunu hissettim. En kısa zamanda bu günleri atlatmayı diliyorum. Sana buradan kalpler, öpücükler gönderiyorum:) Yine yaz tamam mı?:)

    • Özlem Öztürk diyor ki:

      Ne iyi yapmışsın yorum yazmakla. Aslında ben de burayı, yazmayı falan özledim ama bu karışıklık içine yolumu kaybetmiş bir halde dolanıyorum. İşi, çalışanları, durumumuzun ne olacağını falan düşünüyorum. Gerçi her şey olacağına varacak. Kaygı yumağı içindeyim yani. Umarım sizler iyisinizdir. Birleşti mi çekirdek ailen? 🙂
      Sen de yaz olur mu?
      Geçen gün görmüştüm yeni yazını. Şimdi tekrar uğrayacağım bloguna.
      Sevgiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir