Kategori Arşivleri: Amerika

2019 Yazı - Brantome

2019 Yazı

2019 yazı bitti bile. Hayatımın en hızlı yazlarından biriydi. Şimdi arkasından bakıyorum öylece. Yaz mevsimi bitmek üzere. Sonbahara bir şey kalmadı. Bizim yaz da tatillerin ardından sona yaklaştı. Birkaç gün sonra okullar açılıyor. Bu seneye dair anlatacak çok şey var aslında. Şubat ayındaki Avustralya tatilini anlatamadım bile sizlere. Vakti yettiremedim. Oysa Avustralya’yı anlatmayı çok istiyorum….

three-lives-bookshop_Fotor

Bazı yerler ev gibi: New York Kitapçıları

İşte New York Kitapçıları : Kitap ve kitapçı severler için çok güzel bir yazı bu. Hem gezerken hem de yazarken çok keyif aldım. New York’ta karşıma çıkan her kitapçının kapısından içeri girdim. Renkli renkli kapılar vardı önümde. Utanmaz bir kırmızıya bürünmüş olanında kalbimin bir kenarını bıraktım; üstünde çocukluk kokusuna benzer bir koku taşıyordu. Bir tanesi…

Meg Ryan ve Tom Hanks ile Cafe Lalo

Nora Ephron filmlerini severim. Üstlerinde içimi ısıtan bir naiflik, yüzümü güldüren espriler, film boyunca hakkında konuşulan bir kitap, vefayla bahsedilen bir film, dozunda romantizm ve bolca yaşama sevinci taşırlar. Ailem gibi hissettiğim oyuncular başrollerde oynar ve bana şunu hissettirirler: Her şeye rağmen yaşamda tutunulacak bir dal mutlaka vardır. Film Mekanları- New York Kafeleri Harry Sally…

Edebi New York’a buyrun!

Gitmeden önce uzun uzun hazırlık yaptım. Şehre gidince nereleri gezecektim? Hem telaş etmeden bir on beş gün geçirmek istiyor, hem de hiçbir şeyi kaçırmadan geri dönmek istiyordum. Kitapları, yazarları, edebiyat kokan binaları çok sevdiğimden internette biraz araştırma yaptım. Google’a ”Edebi New York” diye yazdım. Karşıma nefis bir blog çıktı. Yeni Zelanda’lı bir genç kız yollara…

Ömrümde gördüğüm en güzel müzelerden biri: Morgan Library

Morgan Library ömrümde gördüğüm en güzel müzelerden biri. New York’un merkezinde özel bir kütüphane. Bir insanın kitaplara olan tutkusunun kanıtı. Ah kitaplar…New York seyahatime en çok kitapçılar damga vurdu. Bunun böyle olmasının dışında bir şey de düşünülemezdi zaten. Çünkü küçüklüğümden beri kitapları çok sevdim. Kendimi evimde hissetmek için her gittiğim yerde kitapçı gezmem belki de…

Her gidişin bir dönüşü var.

Eve döndük. Bir seyahat daha bitti. Aslına bakılacak olursa bu benim bir şehirde yer değiştirmeden en uzun kalışım oldu ve her dakikasından çok keyif aldım. Şaşırtıcı bir şekilde devamlı fotoğraf çekip durmadım. Kendimi şehrin akışına teslim ettim. Saatlerce yürüdüm, bir yanıma gökdelenleri alıp şehri keşfettim. Central Park‘ta ağaç gövdelerine sırtımı yasladım, çimlere yattım, uzun uzun…

Elmadan bir ısırık: New York

New York Konaklama Yazısı: Bu yazı en büyük hayallerimden ve mutluluklarımdan birinin yazısı. New York’ta on beş günlüğüne bir ev kiralamak ve ucundan da olsa kendini bir New Yorker gibi hissetmek. Manhattan’da küçücük bir ev kiraladık. 72.Caddede, Central Park’ın hemen yanı başında. Bir arka sokağımızda Doğal Tarih Müzesi var. Selçuk günlerce internet üzerinde bir ev…

New York Günlüğü: Barnes & Noble

New York Günlüğü İtiraf etmem gerekirse uzun zamandır böyle bir anı hayal ediyordum. New York’a gelecek, Barnes and Noble’da bir masaya oturacak, kahvemi alacak ve duvarlarda resimleri olan edebi kahramanların karşısında yazı yazacaktım. Öyle deftere falan yazmayı da hayal etmiyordum açıkçası. Bütün yazarlar nasıl bir kafede oturup, bilgisayarlarının karşısında yazıyorlarsa öyle yazacaktım. Her şehrin bir…