Etiket Arşivleri: Demel

Viyana Günlüğü 5- Hotel Sacher ve Sachertorte!

    Viyana’da bir de Cafe Sacher fırtınası esiyor. Hotel Sacher‘in kafesi olmakta kendisi. Diğer her kafede olduğu gibi burada da yer bulmak ciddi bir mesele haline geliyor. Çocuklarla beraber kalkıp Viyana’ya geldiğimiz için büyük bir utanç içindeyiz. Allah’tan I-pad denen illet sebebiyle oturduğumuz her yerde kafalarının teknolojiden kaldırmadan yaşıyorlar. Ne yazık ki bedenlerini görünmez…

Viyana Günlüğü-4 Hofburg Sarayı

Bu ağır tempoyla, yavaş yavaş yazmaya devam edersem benim Viyana gezi yazılarının sonu gelmez diye düşünüyorum. Muhtemelen sizlerde benimle aynı fikirde olmalısınız. Şehre geldik, Demel’de tatlı ziyafeti çektik, çocuklarla buz gibi sokaklarda gezdik, birkaç Yeni Yıl Marketi’nin etrafından dolandık, akşam Landmart’ta ilk şinitzelimizin tanına baktık. Farkındaysanız bu kısma kadar yeme odaklı bir seyahatin içindeyiz. Çocuklarla…

Viyana Günlüğü 3- Aynı günün akşamındayız hâlâ!

Demel’den çıktığımızda hava iyiden iyiye soğumuştu. Caddeler gecenin son kalabalık saatlerini yaşıyordu; sokak müzisyenlerinin etrafı müzik dinlemek isteyen insanlarla sarmalanmışlardı. Daha önceki deneyimlerimden de biliyorum, çocuklar sokakta performans gösteren sokak sanatçılarına bayılıyorlar. Geçen seneki Toskana gezimizde Kuzey, Firavun gibi giyinmiş birini her gördüğünde önünde dikilip kalıyordu. Çok şaşırmıştık çünkü bizim firavunun yaptığı hiçbir şey yoktu….

Viyana Günlüğü- 2 Demel’de akşamüstü…

İlk günün yorgunluğundan ve telaşından mı yoksa çoğunluğun tatlıya karşı olan düşkünlüğünden mi bilinmez, soğukta uzun bir zamanı Demel’in vitrininin önünde ağzımızın suyu akarak geçirdikten sonra kapıdan içeri adımımızı attık. İçerisi nasıl kalabalıktı. Kapının hemen girişinde uzanan camlı büyük pastane dolabıın içinde çeşit çeşit tatlılar sergilenmeydi. İnanmayanlar ve abarttığımı düşünenler için biraz sonra çektiğim fotoğrafları…

Viyana Günlüğü-1 Şehre ilk bakış…

Bu aralar anlatamadıklarım o kadar çoğaldı ki, şimdi nereden başlasam diye düşünüyorum. Keşke günler daha uzun olsa, dilediğimiz her şeyi yapabilsek. Bir türlü zamanı yettirmeyi başaramıyorum. Malum gezmeyi çok seviyorum, gezerken her yeri göreyim diyorum, hadi gördüm yazayım diyorum. Tabii yapılacak onca işin arasında birçok şey kaynayıp gidiyor. 2012’nin son günlerinde gittiğimiz Viyana’yı yazamadım diye…