Brugge 5: Brugge’de çay keyfi ve Michelin yıldızlı bir restoran.

Brugge’de geçirdiğimiz son gün hava yağmurlu. Yürümemize engel bir durum yok ama ara ara yağmur damlaları yüzümüzü okşuyor. Avare avare geziyor, İstanbul yorgunu bünyemizi dinlendirmeye çalışıyoruz. Brugge bizim harita kullanmadan şimdiye kadar gezdiğimiz tek şehir. İnsanın kaybolma ihmitali yok. Ara sokaklardan birinde ”Prestige”isimli bir pastaneye rastlıyoruz. Burası gizli kalmış romantik bir çayevi. Duvarlarını üzerinde bahar dalları ve kelebekler olan bir duvarkağıdı süslüyor. İnce ince duyulan melodide ”her çiçekte sesin yüzünü görüyorum” diye fısıldıyor şarkıcı.

Sahiden diyorum böyle aylak aylak gezmek ne keyifli!
Aylaklık da bir sanat olsa gerek diye düşünüyorum. Gereksizce çırpınmayan, hayrettir ki telaş duymayan ruhumla kendimi buraya ait hissetmiyorum. Masaların arasında dolaşıp siparişleri alıp güleryüzle işlerini yapan iki garson kız, aynı iki kıyafetin farklı renklerini giymişler. Garsonların birinin ayağında beni üşüten bu havada parmak arası Birkenstock terlikler. ”Demek ki üşümüyor!” diyorum. Sonra kocamın buradaki atmosfere hiç uymayan bir zil sesiyle telefonu çalıyor. Telefonu bulmaya çalışırken panik yaşıyor, ortamdaki sessizliği bozduğu için huzursuz oluyor. Neyse ki arka masadan yaşı hayli geçkince bir kadın neşeli bir çocuk gibi bol kremalı kahvesini pipetiyle höpürdete höpürdete içiyor. Kahvesi bittiği için üzgün!

 

 

 

 

Bu şehrin tadını çıkaran, keyfini yaşayan insanların yaş ortalaması bizim ülkemize göre yüksek.Yaşlı olmanın tadını ”Tea Room”larda, yaşamı tüm zarafetiyle bir çay içme seremonisine dönüştüren bu insanlara sevgiyle bakmamak imkansız. Sonra da üzülerek bizim emeklilerimizi düşünmek tabii…
Brugge’e yolu düşüp de böyle bir pastaneye gitmek isteyenler için:
Adres -Vlamingstraat 12-14  8000 Brugge.

 

Ah, bir de yukarıda fotoğrafı görülen restoran var ki… Offf diyorum offf:)))
Deniz mahsüllerini çok seven bir insan olarak uçakta gelirken, Paris’te yediğim Brüksel midyesini bir de yerinde yemeğe ant içmiştim. Sonra otel yolunda gelip giderken gözüme kestirdiğim bir restorandaki Michelin yıldızlı tabelala dikkatimi çekti.

Breydel De Coninc restaurantın adı…

Michelin yıldızlı şeflerin ününü duymuşluğum varsa da açıkcası bir restoran ya da şef için Michelin kriterlerinin ne olduğu hakkında bilgi sahibi değilim. Bu küçük restoran ise sadece akşam yemeği için belli saatlerde hizmet veriyor. Daha içeri girer girmez sıcaklığıyla sizi kucaklıyor. Ben provensal usulde pişmiş midye isterken, eşim tercihini biftekten yana kullandı.Yanında da garsonumuz tarafından seçilen iki bardak bira eşlik etti bize. Yemeğimizi çok sıcacık bir ortamda, yan masamızda restoranın malzeme tedariğini yapan -sonradan 65 yaşında olduğunu öğrendiğimiz- Brükselli bir beyin sohbetiyle yedik,  bitirdik. Önüme konan midyeyi nasıl yemem gerektiğini öğretmeye çalışan Brükselli beye, sol masadan yaşlı bir hanım eklendi, sonra bir masa daha. İki elim de midyenin içinde bravolar eşliğinde başardım bu işi. Kocam bütün restoranı yeme eylemimin içine katabilme başarımdan dolayı tebrik etti beni..:)))

Sevimli garson kızdan ”In Brugge” filminin set arkasını öğrendik. Colin Farrell’ında bu resyoranda yemek yediğini, yakından da çok yakışıklı olduğunu, filmin Şubat-Mart aylarında çekildiğini ve film yılbaşında geçtiği için bu küçük şehrin Noelmiş gibi aydınlatıldığını anlattı bize. Şehre ziyarete gelip, restorana yolu düşen herkesin Noel hazırlıklarına neden şimdiden başladıklarını hayretle sormalarından bahsetti. Çok keyifli, lezzetli bir yemek oldu bizim için. Markt meydanının hemen köşesindeki bu restaurant güzel bir Brugge akşamı yaşattı bize.
Breydel De Coninc:
Adres: -Breidelstraat 24 8000 Brugge

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Brugge 5: Brugge’de çay keyfi ve Michelin yıldızlı bir restoran.” yazısında 5 düşünce

  1. Ece diyor ki:

    Şu anda sıcacık bir çayın yanında, fotoğraftaki harika pastayı yemek isterdim:) Ne kadar güzel anlatmışsın, ne kadar hayran ve ne kadar içten. Yolum düşerse bir gün Brugge'e bu çayevine gitmek isterim. Fotoğrafları ayrıca çok beğendim. Çok zarif kareler olmuş. Ellerine& kalemine sağlık.

  2. macerakitabim diyor ki:

    Özlemcim,
    Nasıl seviniyorum sizlerden böyle güzel yorumlar gelince..Ben de anlatınca unutmamış oluyorum,kendime dair bir iz bırakmış okuyorum:)Mutlu oluyorum.Birilerinin okuyor olduğunu bilmek insanı motive ediyor.Sevgiler

  3. macerakitabim diyor ki:

    Leylak Dalım,
    Yemek konusu burada kapanmıştır.Zaten bir akşamda şimdiye kadar yediğim daha doğrusu yiyemediğim biftek yüzünden aç kalmıştım ama onu yazmadım tabii ki :))))Ben asıl nasıl sizi keyifle okuyorum bir bilseniz..Hep böyle neşeli,mutlu olun.Sayenizde acaip neşeleniyorum.Diyete devam,yaza dizinizde ağrı falan kalmayacak bilesiniz,sevgiler:)

  4. Leylak Dalı diyor ki:

    Özleeeem, bana kastın mı var, iki oldu:))))
    Şaka bir yana senin gezi yazılarına bayılıyorum. Sayende gitmiş gibi oluyorum, sen hep gez, hep yaz. In Brugge'yi izlemiştim, bilgilendim iyi oldu.
    Sana daha nice seyahatler hem de geçmiş olsun dileklerimi yolluyorum…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir