Yağmurlu bir cumartesi sabahı. Elif Batuman, son kitabı, yeşile bakan salon pencerem ve çayım baş başayız. Bilgisayar başına oturup blog yazısı yazmak için nefis bir cumartesi günü… Dışarda romantik bir yağmur, kulaklarımda insana hayatın çok güzel olduğunu anımsatan caz ezgileri, yeni demlenmiş çay ve mutfakta usul usul mayalanan bir ekmeğim var. Hayat böyle güzel anlardan…
Kategori Arşivleri: Sevdiğim Kitaplar
Nerede kalmıştık? Biraz sohbete, aklıma gelenlere, ebedi sevgili Paris ‘ten bahsetmeye ne dersiniz? Nostaljik Radyo yine yayında.😍 En son nerede kaldığımızı hatırlamıyorum. Taslaklarıma bakınca yazmak için nice girişimlerde bulunduğumu ama hepsini yarım bıraktığımı görüyorum. Her sabah uyandığıma şükretmekle yetiniyorum. Yıllar yıllar önce bir arkadaşımla birlikte tenis dersleri almaya karar vermiştik. O zamanlar gittiğimiz spor kulübünde…
Beni heyecanlandıran şeyler: Yeni Yıl Pazarları Yeni yıla alışamadım daha. Çam ağacını geç kurmuştum. Evdekileri keyiflendirmekten çok kendimi gaza getirmek için yaptığım bir şeydi. Kutudaki süsleri çıkarıp üzerini ışıklarla süslemiştim. Yarım saatimi almıştı tüm bu hazırlıklar. Oysa aralık ayının başından beri erteleyip duruyordum. Keşke daha önce yapsaymışım. Nasıl ağacı yerinden çıkarıp süslemeye üşendiysem şimdi de…
Mavi Geceler ve Joan Didion içimde bir kapıyı aralıyor. Sevdiğim kadınlar, sevdiğim cümleler ve anlatmaya dilimin yetmediği ama kalbimin olduğu gibi kabul ettiği bir naiflik… Siz hiç mavi bir geceye eşlik ettiniz mi? Kitap öylece duruyor; masanın üstünde. Okunacağı bir zaman var. Üstündeki kız çocuğu ona en çok ihtiyacım olduğu zamanı bekliyor. Ne zaman bilinmez?…
Dün gece yine uyuyamadım. Sabah şiş gözlerle kalkıp bilgisayarı açtım. Bir bardak çayı bile çekmedi canım. İçimden Meltem Gürle okumak geldi. Eskiden nefis bir blogu vardı. Ne zaman içim çekilse oraya kaçtığımı hatırlıyorum. Sonra sanırım kitap çıkardığından ve oradaki yazılarını da kitapta derlediğinden olsa gerek, benim gibi okuyucularına blogunun kapılarını kapattı. Şimdilerde güncel yazılarını okumak istersek BirGün‘de yazdığı…
Sıra geldi Başucu Kitapları konusuna. Gelenekselleşen seçim yenilgimizi de yaşadığımıza göre hayatımıza devam edebiliriz, değil mi? Ülkenin durumu ortada olunca, “Nasılsa yaşadığım ülkede bir şey değiştiremiyorum, en azından evimin içini değiştireceğim.” düşüncesiyle yola koyuldum. Kurduğum cümleden öyle geniş anlamlar çıkarmayınız lütfen! Kendime terapi amacıyla ufak adımlar atıyorum. Biraz sadeleşip, derlenip toplanma niyetindeyim. Hoşlanmadığım ama bir…
Paul Auster ve son kitabı 4321 Haber şu: Paul Auster’ın kalın kitabı 4321’i bitirdim.⬤ Paul Auster’ın kitabıyla ilgili hislerimi buraya yazıyorum çünkü elimdeki kitabı çok severek okudum ve bitirdiğimde de bu kitabı okuduğum için çok mutlu hissettim. İyi bir kitap okumanın gerçek okur üzerinde böyle bir etkisi var. Kitapların bana sunduğu bu huzur duygusunu unutmayı…
Huzurlu bir pazar günü… Bu pazarı Kuzey’le karşılıklı koltuklarda yayılarak geçirdik. Selçuk yok. Onu karlı bir memlekete yolladık. “Soğuktan donuyorum.” dedi telefonda. Ben çayı yeni demlemiştim onunla konuşurken. Olsa o da bir bardak tavşan kanı çay içerdi. Sıcak pazarları seviyorum. Dışarıda yağmur çiseliyor olsa da evin içinde huzurlu bir hava var. İçimden bahçeye çıkıp temiz…