Kategori Arşivleri: Kendime Not

Mutlu Pazarlar

Hafta sonu yazıları: Mutlu Pazarlar

Hafta sonu yazıları: Mutlu Pazarlar… Ev boş. Selçuk dün akşam Çin’e doğru yola çıktı. Akşamları kendimle kalacağım bir on gün beni bekliyor. Önümdeki bu zaman diliminde yalnızlıktan korkmak yerine bu zamanda kendimle buluşacağım. Kendimi dinleyeceğim, kafamdakileri yazıya dökeceğim bir buluşma olarak değerlendirmeye karar verdim. Ne zamandır yazının başına oturmuyorum, yazının başına oturmak için gereken o…

İçimden Geçenler

İçimden Geçenler, Yolculuklara Dair Kısa Notlar

İçimden geçenler… Söz veriyorum yazı biter bitmez bir daha okumadan yayınlayacağım. 😄  Bu senenin payıma düşen tatillerinden geriye birkaç gün kaldı. Hatırlarsanız bu blogda daha çok gezdiğim yerleri paylaşırdım. Blogun adına bir gezi blogu diyemiyorum. Gezi blogu dediğin şey daha başka bir şey sanki. Ben gittiğim yerlerle ilgili hayal kırıklıkları da paylaşıyor, sevdiğim yerlere de…

Life Lately

Hayat akıp giderken: İş stresi ile nasıl başa çıkmalı?

Bugün hayatımdaki en büyük stresten, iş stresinden bahsedeceğim. Hiç konuşmam oysa işten güçten. Son zamanlar içinden çıkamadığım iş, beraberinde yakama takılan iş stresi hayatımı kabusa çevirdi. Yapılması gereken- gerekmeyen, iş icabı, mecburi, öylesine her şeyi bıraktım bugün. Yazmaya ihtiyacım var. Kafamın susmasına, stresimi kaldırıp atmaya, biraz kendime dönmeye ihtiyacım var. Onlarca kez yazdım buradan. Yazmak…

Tatlı bir ayrılık

Tatlı bir ayrılık

Uzun sessizliğimden sonra tatlı bir ayrılık acısıyla yazıyorum buraya. Blog her derdimin devası malum. Yıllar, yıllar önce yazmayı ve gezmeyi  çok seven bir kızın günlüğü olarak başladı buradaki maceram. Blog nedir bilmiyordum. Yazmakla ilgili bildiğim tek şeyse yazmayı çok sevdiğim ve uzun zaman önce sebepsizce yazmaktan vazgeçtiğimdi. Bilgisayarı önüme aldığım bir gün Macera Kitabım diye…

Son günlerde hayat...

Elif Batuman, son kitabı ve yağmurlu bir cumartesi

Yağmurlu bir cumartesi sabahı. Elif Batuman, son kitabı, yeşile bakan salon pencerem ve çayım baş başayız. Bilgisayar başına oturup blog yazısı yazmak için nefis bir cumartesi günü… Dışarda romantik bir yağmur, kulaklarımda insana hayatın çok güzel olduğunu anımsatan caz ezgileri, yeni demlenmiş çay ve mutfakta usul usul mayalanan bir ekmeğim var. Hayat böyle güzel anlardan…

Mutlu Zamanlar

Mutluluk nedir, nerede bulunur?

Cuma, sonunda… Zor bir hafta. Öyle yorgunum ki mutluluktan bahsetmek istiyorum. Mutluluk ne ola ki sevgili arkadaşlar? Uzun zamandır cuma günlerinin yolunu gözlüyorum. Hafta sonu evde olmak ve hiçbir şey yapmamak en büyük zevkim haline geldi. Bilindik üniversite kabulleri ve redleri yüzünden bir gülüp bir ağlasak da depresyonda değilim. Kuzey’in de olmaması için elimden geleni…

Yeni Yıl

Yeni yılın ilk yazısı

Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl bizlere kutlu olsun.🎄Hatırladınız di mi bu ilkokul şarkısını? Bloga yazmak için masanın başına oturmadan önce hazırlık yaptım. Kahvemi hazırladım, kahve yanına eşlikçi bir kurabiye için kendime izin verdim. Spotify’den caz çalan bir liste buldum ve başladım. Malumunuz yeni yıl gelişiyle beni şaşırtmadı. Yaşım ilerledikçe yeni yıldan beklentilerimi de sağlıkla…

Hayat erkenden uyandığımız sabahlarda ne güzel!

Ah hayat! Seni yeniden sevebilecek miyiz?

Hadi biraz hayatlarımızdan bahsedelim. Pandemiyle birlikte sizin hayatlarınızda da birçok şey değişti değil mi? Yıllardır blog yazarım. Blogculuğumun ilk zamanlarını hatırladığım zaman içimi bir sıcaklık kaplıyor. Eski günlere duyulan alışkanlıktan mı bilmiyorum ama o geçmiş günlere geri dönmek istiyorum. Özenle baştan sona yarattığımız o teras katına, mutfağın önüne konmuş üzerinde her daim bir vazo çiçeğin…