Yeni yılın ilk yazısı

Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl bizlere kutlu olsun.🎄Hatırladınız di mi bu ilkokul şarkısını?

Bloga yazmak için masanın başına oturmadan önce hazırlık yaptım. Kahvemi hazırladım, kahve yanına eşlikçi bir kurabiye için kendime izin verdim. Spotify’den caz çalan bir liste buldum ve başladım. Malumunuz yeni yıl gelişiyle beni şaşırtmadı. Yaşım ilerledikçe yeni yıldan beklentilerimi de sağlıkla sınırlı tutmaya başladım üstelik. Son birkaç senedir tüm dünyanın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Tanıdığımız/tanımadığımız birçok insan en sevdiklerini kaybetti bu lanet virüs yüzünden.

Yeni Yıl
Yeni Yıl

Bu aralar hayatımızı etkileyen şeylerin önceliği değişik. O yüzden çoğu zaman dert yanmak istemesem de sıkıntılarım su yüzüne çıkıyor. Şimdilerde Kuzey’in yuvadan uçacağı seneye hazırlanıyoruz. Kuzey çok ders çalışıyor, çok sınava giriyor, çok stresleniyor; arada bıkıyor, bazen gülüyor ama ara ara da hiç ummadığı yerlerden darbeler yiyor. Hâl böyle olunca biz de onunla birlikte dertlenip onunla birlikte seviniyoruz. Bu seneden sağlık dışındaki tek dileğim oğlum üstüne kurulu: Gerçekten seveceği, kalbinin arzu ettiği ve onun için hayırlı olan yere doğru çırpsın kanatlarını.

Annelik ve babalık şöyle bir şeymiş: Sen nasıl gitmek için kanatlarını açtıysan, yavrun da gün gelince kanatlarını açarmış ve işte o gün anne ve babanın ne hissettiğini anlarmışsın.😭

Haziran ayında her şey netleşince bizi nasıl bir hayatın beklediği de ortaya çıkmış olur.

Hey 2022! Yeni yıl senden ne bekliyorum?

Vallahi huzur! Başka da bir şey değil. Maske takmaktan kurtulalım. Her gün hasta olacak mıyız yoksa birilerine sebep olacak mıyız telaşı da bitsin lütfen. Seyahatlere çıkmak için önümüzdeki engeller kalksın. Paramızın yettiği yerlere gidelim. Yetmediğinde içimizden geçenleri gökyüzüne bakarak tekrar edelim. Elbet bir duyan olur. Hayat hep gece olmaz ya! Güneş elbet doğar.

Şimdilik elimizden bir şey gelmediği için enseyi karartmadan işe gidelim. Her şeyin düzeleceğine inanalım. Kitap okuyup dizi seyredelim. Olduğu kadar, olmadığı kader der geçeriz en kötü. Ben öyle düşünüyorum artık.

Yeni yılda Paris’e gidebilecek miyiz?

Ocak ayı sonuna Paris biletimiz var. Ailecek mini bir tatil. Şubat ayının başlarında da biri Paris’te, diğeri Frankfurt’ta olmak üzere iki fuar. Dün gece Almanyadaki fuar iptal edildi. Bence birkaç güne Paris fuarından da ses gelir. Şimdilik tek temennim en azından aylardır beklediğimiz dört gecelik Paris tatilini gerçekleştirebilmemiz. Görünen köy kılavuz istemiyor ama yine de umudumu yitirmemeye çalışıyorum. Peki Paris’te kafe ve restoranlar kapansa yine de gider miyim? Hayır. Kafeleri ve restoranları olmayan bir Paris çok tatsız olur.

Şaka bir yana iki senedir çok sevdiğim Paristen uzak kaldım. Öyle özledim ki. Ne zaman fırsat bulsam oturup gideceğim restoranlara bakıyorum. Yeni keşif listesi oluşturuyorum. Rodin Müzesi’nin bahçesinde kahve keyfi yapma hayalleri kuruyorum. St. Germain rüyalarıma giriyor. Kitapçıların birinden çıkıp diğerine giriyorum. Oraya gidince kruvasan yiyeceğim diye burada çenemi tutuyorum. Bir de Kuzey’le Paris’le gitmeyeli o kadar uzun  oldu ki bir de şimdiki gözüyle babasıyla benim Paris’imi görsün istiyorum. Vallahi gidemezsek gelir buraya ağlarım haberiniz olsun. Son iki senedir hayatımızdaki kısıtlamalar artık canıma yetti.

Ne okuyorum?

Pandemi süresince az okuduğumu itiraf etmeliyim. İnanılmaz bir stres içindeydim ve bir türlü odaklanamadım. Okumaya çalıştığım kitaplar ya da yazmaya çalıştığım birkaç satır bile kaldıramayacağım kadar baskı oluşturdu üstümde. Yazmayı yoğunlaştırdığım dönemlerde hiç yazmadığım dönemlerin hesabını kendime sıklıkla sorduğum sorunun da cevabını bulmuş oldum böylece: yazmadığım dönemlerde yazamamışım. Tek sebep buymuş. Muhtemelen bunaldığım, odaklanamadığım, kendimi sevmediğim dönemlerden geçmişim. Kızgın ve yorgun olduğum dönemlerde yazamıyorum çünkü kelimelerimin hepsi öfke dolu oluyor. Ve bilirsiniz ki öfke güzel bir his değil. 😅

Beni mutlu eden yazarların peşinde dolaştım bu sebeple. Sıklıkla Pati Smith okudum. Joan Didion’un yazdıklarını başucumda bulundurdum. Simone de Beauvoir kitaplarını hatmettim. Neyse ki hâlâ okunacak kitapları var. Bu aralar Konuk Kız’ı tekrar okumak istiyorum. Sartre bu senenin hedef listesinin içinde. Sally Rooney’nin kitabının Türkçeye çevrilmesini bekliyorum. Elif Batuman’ın son kitabının da mayıs ayında kitapçılarda olacağı bilgisini aldım. Elif Batuman benim kendime doğum günü hediyem olacak.

Bir de sıklıkla mutsuz olduğum zamana dair bir alışkanlık geliştirdim: Eski blog yazılarıma dönüp orada mutluluğu arıyorum. VE buluyorum da biliyor musunuz? ❤️

Çok sevdiğim Joan Didion‘la ilgili bir yazımı okumak için BURAYA tıklayın lütfen.

Bu yazıda da canım Patti var.

Ah bir de kendim yazdım diye demiyorum ama ŞÖYLE bir yazım var ki okumazsanız çok üzülürüm.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Yeni yılın ilk yazısı” yazısında 2 düşünce

  1. Serpil diyor ki:

    Kuzey için çok sevindim, istediği gibi olsun her şey.
    2022’de çıkacak kitaplara bakıyordum biraz önce, yıl bitmeden çok kitap aldım fiyat artışını duyunca. Bu yıl kitap almam diyorum fakat pek inanan yok bana :))
    Paris gezin gerçekleşir ve çok güzel geçer umarım.
    Mutlu yıllar Özlem.

    • Özlem Öztürk diyor ki:

      Serpil,
      Öncelikle güzel temennin için çok teşekkür ederim. Üniversite yarışında olan her çocuğa başarı, anasına babasına da sabır diliyorum. Hemen bu dileğimin ardından da yaşamın çocuklarımız için ne zor olduğu geliyor. İlkokuldan üniversitesine kadar. Ardından da başka savaşlar geliyor zaten. Ömür de böyle böyle geçiyor. Hepsi mutlu olur inşallah.
      Bu arada ben de senin gibiyim. Kitap almayacağım diyorum ama her seferinde alıyorum. Okunmamış kitaplarım öyle 5-10 değil. Yüzlercedir kesin. Pek de umurumda değil ama. Listemde alacağım dört gözle beklediğim kitaplar var. Elif Batuman prensesim zaten. Yurtdışında denk gelirsem de Merve Emre’nin Virginia Woolf hakkında yazdığı kitabı alacağım. Birkaç şey daha var aklımda. Du’ bakalım :))
      Çok öpüyorum. Sevgiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir