BARSELONA 4- BAR PİNOTXO

‘La Baqueria”dayım. Barselona’nın La Ramblas caddesi üstündeki meşhur pazarında.
Açık olmasına bu saatte imkan vermediğim, pazarın hemen sağ tarafındaki köşede yıllarını doldurmuş küçük bara ulaştım sonunda. O kalabalık köşenin etrafını çevreleyen insanların yemeklerini bitirip kalkmasını ve en azından iki taburelik yer bulabilmeyi umuyor ve bekliyorum. Ben mutluyum ama içimde hafif bir korku. Sadece ben burada yemek yemek istiyorum dediğim için sevgili kocam da sıra bekliyor benimle. Normal şartlar altında sadece yemek yemek adına sıra beklemekten nefret ettiğini biliyorum. İstanbul’da olsa asla. Sesini çıkarmıyor.

Pinotxo Bar ve sahibi Juanito Bayen Barselona’nın çoktan simgesi olmuş.

Burası Pinotxo Bar ve barın arkasında neredeyse Barselona’nın sembolü olmuş, boynunda papyonuyla Juanito Bayen. Yol arkadaşım sonunda barın müthiş sahibiyle göz teması kurmayı başarıyor. Juan parmaklarıyla iki işareti yaparak, iki kişilik yer mi diye soruyor bize. Heyecanla evet diyoruz. Pazarın bu kapıya yakın köşesinde bizim gibi ayakta bekleyen başkaları da var. Orada hemencecik Bar Pinotxo kardeşliğini başlatıyoruz. Juan, bekleyenlerin eline  ya bir bardak şarap ya cava ya da bira sıkıştırıveriyor hemen.
La Baqueria
Biz oturacak iki sandalye bulamazken yan yana oturmuş altı Japonun hem güle oynaya yemeklerini yemesini seyrediyoruz hem de nasıl altı kişilik yer bulabildiklerini tartışıp, gülüşüyoruz. Japonların kalkmaya hiç niyeti yok. Yedikçe yiyor, içtikçe içiyor, Juanito Bayen ile iki tarafında bir şey anlamadığı aşikar kısa konuşmalar yapıp kahkahayı basıyorlar. Neyseki Japon kafilenin hemen yanındaki Avrupalı bir çift kalkıyor ve biz onların boşalttığı yüksek tabureleri dolduruveriyoruz. Bizim oturmamızdan az sonra Japon kafilenin ödediği 300 Euro civarındaki hesabı görünce biraz endişelensek de Japonlar burada olmaktan, barın sahibiyle tanışmış olmaktan ve bu hesabı ödemekten çok keyif alıyorlar. Yine ortalığı çınlatan bir grup kahkahası ile kalkıyorlar. Merak etmeyin boşalttıkları tabureler daha onlar kalkmadan yeni sahiplerini buluyor.
Köşe başındaki küçücük açık tezgah neredeyse pazarın en popüler mekanı.
Bar Pinotxo

 

Oturduğunuz taburelerden rahatlıkla görebildiğiniz tezgah arkası 
Bu meşhur mekanı Barselona’ya geldiğim ilk gün pazara uğramama rağmen görememiştim. Aradığım yerin ufak bir restoran olduğunu düşünüyordum. Bulduğum yer beni bir hayli şaşkınlığa uğrattı. Burası sanki akşam kapanış saati geldiğinde katlayıp cebine koyup evine taşıyabileceğin kadar küçük bir yer. Tezgahın arkasında hummalı bir çalışma ortamı. Sirkülasyon çok hızlı. Elinize tutuşturdukları herhangi bir menü yok. Barın sahibi Juanito’nun ellerine teslim ediyorsunuz kendinizi ya da yan taburede oturanın tabağını gösterip ben bunu istiyorum diyorsunuz. Tezgahın arkasında insanlar güleryüzlü. Boşalan tabakların yerine hemen bir yenisi geliyor. Deniz ürünlerini zaten çok seven benim için Barselona bir cennet. Arkama yaslanıp tam anlamıyla keyif yapacağım diyeceğim amma velakin tahmin edersiniz ki taburenin arkası yok.
Et, patates ve bezelyeden oluşan buranın meşhur bir yemeğiymiş. Tadında hafif bir is tadı var. Barbekü et tadında, lezzetli!

 

Açıklamaya ne hacet:)) Benim için tek kelime: Nefis!!!!İ ki elimi kullanarak yedikten sonra zeytinyağı ve tuzdan oluşan sosuna da ekmek bandırdım.

 

Karşımda duran son parça krem karameli yan sandalyedeki konuklar pek de istekli olmamalarına rağmen Juan Bayen’in ısrarıyla yediler. Oysa,o son parça benim hakkımdı. O krem karamel’in gerçek değerini ben verebilirdim. Benim payıma da yine bar sahibinin verdiği bu tatlı düştü. Tatsız bir peynirin üstünde bal:))) Yedim ama yemesem de olurdu. Nerede krem karamel, nerede bu peynirli zavazingo!
Yediğimiz bu yemek karşılığında bu esnaf İspanyol’a yanlış hatırlamıyorsam 40 Euro hesap ödedik. İlerleyen yaşına rağmen keyifle işini yapmaya devam eden Juanito Bayen beni kırmayarak üzerinde kareli yeleği ve papyonu ile bana da gülümseyerek poz verdi.
Karşınızda Juanito Bayen ve Bar Pinotxo.

 

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

BARSELONA 4- BAR PİNOTXO” yazısında 5 düşünce

  1. Adsız diyor ki:

    pek severim Barcelona'yi super de bir hikayem var ya neyse burada anlatilmaz:) Minicik patikalarinda kaybolur insan hemde insan kalabaligindan kacar. beste nedense kendi hesabimla yorum yazamiyorum !

  2. Leylak Dalı diyor ki:

    Özlemcim, sen, Zero ve Ece sayesinde Barselona şenliği yaşıyoruz. Valla ben çok memnunum, hiç şikayetim yok, sayfalarca yazsanız okurum. Kaç arkadaşım Barselona'ya gitti kuru birkaç foto gördük o kadar, birşey anlatmadılar. Sayenizde gitmiş kadar oluyorum. Haydi devamını bekliyoruz:)

  3. NzN diyor ki:

    ben o dönem ispanya'da yaşıyordum dolayısıyla oralarda parasız kalmak daha kolaydı 🙂 sahillerde, orda burda uyuyorduk sırf gezebilmek için :))

  4. macerakitabim diyor ki:

    Nzn,
    Ne güzel,keşke ben de o harçlıkları harcayabilseydim öğrenciyken:)))Parasız kalmak oralarda başka bir heyecan ve keyifdir heralde.Muhtemelen arkadaşlarla ve yarını düşünmeden..İmrendim ,hem de çoook:)))

  5. NzN diyor ki:

    ah barselona aahhhh!!!
    las ramblas hayatımda ilk defa cebimdeki bütün öğrenci harçlığını harcadığım yerdir 🙂 daha önce hiiç sıfırı görmemiştim.
    canım çekti oraları 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir