En güzel Christmas pazarları nerede?

Akşam internette gezinirken soğuk bir köşeye, soğuk bir zamana üç uçak bileti aldım. Pek düşünmeden. İç ses bazen çok düşünmememi söylüyor. Bu aralar böyle anlık kararların etkisindeyim. Geçen gün iş yerime yakın bir spor salonuna uğradım. Bir spor salonuyla ilk bakışta aşktı galiba bu seferki. Etrafımdaki herkes biliyor ki pek spor insanı değilim. Pilatesin dışında pek bir şey yaptığımı, hele ki istekle yaptığımı gören çıkmamıştır. Ben bile kendimi coşkuyla spor yapan ruh halimle  hiç görmedim. Genellikle dağda bayırda yürürken içimde ışıldayan bir şey oluyor. Pır pır. O halle karşılaşmam için de sabah erkenden kalkmam ve kendimi kapıdan dışarı atmam gerekiyor. Bu bahsettiğim spor salonundan etkilenince, “Yaparım ben dedim!” Esas amacım iş saatlerinde bir saat kaçıp kendimi buraya atabilmek. Haftada iki gün yoga var mesela. Bir dolu ders daha ama benim aklım öğle saatlerindeki yogada. Hep birlikte parayı çöpe mi attım yoksa doğru bir şey mi yaptım göreceğiz.

Fotoğraf Bern’den? Tüm fotoğraflarımı kaybetmiş olduğuma göre fotoğrafı Server çekmiş olmalı. Üstünde birazcık efekt var

Olmazsa bir kere daha spor salonlarında yapamadığımı tasdiklemiş olacağız. Bu sefer hep birlikte.

İşte, kendim için yapmaya niyet ettiğim şeylerden ilki için yukarıda bir adım attığımı görüyoruz. Geçen postta da anlattığım üzere iştahım da tavan yapmış vaziyette. Kendimi kontrol etmeye çalışsam da devamlı ağzıma bir şey atarken yakalıyorum kendimi. Mesele sadece kilo değil; sadece amaçsızca yapılan şeylerden hiç haz etmemem. Aç olmadan yemek yemek de bunlardan biri. Canım tatlı isterse yerim ama aç olmadan, tatlı yemeye ihtiyaç duymadan yemek niye? Bu durumu bir son vermek istedim. Hazır Çinden yeşil çaylarım da gelmişken artık kendime çeki düzen verebilirim. (Adamcağızın geçen sefer getirdiği çaylar sanki bitmiş gibi konuşuyor yazar burada)

Sevgili arkadaşlar, yol isteği içimde tavan yapmış vaziyette. Sanki yıllardır bir yere gitmemişim gibi bir uçağa atlayıp yola düşmek istiyorum. Mutlu insanlar görmek istiyorum etrafımda. Halloween’i kaçırmış olabilirim. Aradığım süs kabaklarına buradaki pazarlarda rastlamış olsaydım evi bir kabak cennetine çevirebilir, değişik yapı ve formattaki kabakların vesikalık fotoğraflarını çekebilirdim. Ne yazık ki hiç mi hiç kabak yoktu ortalıkta. Geçen haftaki organik pazar seferinden sırf bu yüzden bal kabağı alarak döndüm. Ondan da bol şekerli kabak tatlısı yaptığımız için, niyetimle yaptıklarım hiç örtüşmedi. Kendimi şaşkınlıkla izlemek de ayrı bir mutluluk kaynağı benim için. Kendimi kahvemin yanında kocaman bir elmalı pie’yı didiklerken buluyorum. Vücudum, ruhum kendini kışa hazırlıyor. Oysa her kışın sununda bir yaz var. Haksız mıyım? Halloween’den yola çıktım biliyorum, derdim konuyu Noel Pazarlarına getirmek. Evet, Christmas Pazarları’na gitmek, ışıltıları içindeki meydanlarda dolaşmak, donmak ve sıcak şarap içmek istiyorum. Eğer gidersem eldivenli ellerimin arasından dumanı tüten şarapların/kahvelerin fotoğrafını paylaşacağım. Şehir meydanlarına kurulmuş kocaman çam ağaçlarının altında eminim kendime şöyle diyeceğim. “Ohh, iyi ki gelmişiz buraya.” Belki birkaç hediyelik de alırım. Ne bileyim? Hayal kuruyorum işte. Isınıyorum hayallere daldıkça.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

En güzel Christmas pazarları nerede?” yazısında 25 düşünce

    • özlem öztürk diyor ki:

      Merhabalar,
      İki gündür cevap yazmak için çabalıyorum. Ne yazık ki blogun yorum kısmında bir sorun çıktı ve hiç kimseye geri dönüş yapamadım. Acilen blogun alt yapısına çeki düzen vermem lazım ama kimi bulurum, nasıl yaparım bilmiyorum. Böyle ilk tanışmada da ne çok dert yandım size. Ben de keyifli bir yolculuğumuzun olmasını umuyorum. Evdeki herkes grip. Bir an önce toparlansak süper olacak. Bu pazar ben de evde eşelenmeyi umut ediyorum.
      Ben de size konuk olacağım az sonra.
      Sevgiler

  1. Merve Uzun diyor ki:

    Ben de çok severim christmas ruhunu; herkesin sokaklarda eğlenmesini, kaygısız gülmesini, çocuklarla hep birlikte keyifle vakit geçirmesini… Bizim de bir biletimiz var aslında Aralık ayına ama vize, artan kur derken gitmemeyi düşünüyoruz. Benim için de sıcak şarap için oralarda;)

    • özlem öztürk diyor ki:

      Eeee, neşeye, güzelliklere hasret kaldık da ondan. Tasasız olmak ne güzel bir şey. elbet tasasız insan olmaz ama günlük sıkıntılar biraz fazla geliyor bizim ülkemizde üstümüze. Ben de euro yüzünden ve dolar elbette hop oturup hop kalkıyorum. İŞ yüzünden özellikle. Ama diğer yandan ülkemizin parasının bu derece para kaybetmesi ne acı. Hiç umutla bakamıyorum ilerdeki günlerimize. Yine de dağıtalım kara bulutları. Ben de biletleri aldıktan sonra, "Almasa mıydım acaba?" diye düşündüm.
      Şarabı elbette içerim gidersek 🙂
      Sevgiler çook.

  2. Berfin diyor ki:

    Uçak biletlerini nereye aldın? Bern fotoğrafı ekleyince acaba Bern mi diye bir mantık yürüttüm? Haksız mıyım ama? Soğuk bir köşe? Soğuk bir zaman?? Alla alla?

    • özlem öztürk diyor ki:

      Işıl ışıl değil mi her yer? Soğuk olmasına rağmen ben de çok seviyorum Avrupa'da Noel zamanını. Euro böyle alıp başını gitmese iyiydi ama 🙂 Nasıl gezeceğiz bundan böyle merak ediyorum.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Umarım senin de benim de düşündüklerimiz olur. Yola çıkmak gibisi var mı? seviyorum o hali. Sanki yolculuk ilişkileri güçlendiriyor gibi hissediyorum hep. İnternetten ve seni gün içinde oyalayan bir sürü şeyden uzak yürümek, dolaşmak, seyretmek gibisi var mı?
      Keyifli günlerimiz bol olsun inşallah. Hep gezelim, gülelim, eğlenelim. 🙂

  3. Leylak Dalı diyor ki:

    Gitmeni ve fotoğrafları merakla bekleyeceğim ve ayrıca seni ciddi ciddi özledim. Aynı şehirde otursak da bir fincan kahvenin başında iki lafın belini kırsak ne vardı 🙁
    Bahsettiğin iştah bende tavan yapmış durumda, diz aşağıdan isyan sesleri çıkarıyor, kesin kararlıyım, diyete başlayacağım…

    • özlem öztürk diyor ki:

      Ben de seni özledim. Keşke aynı şehirde yaşasaydık diye onlarca kez diledim. Yine de hayatımdasın ya, ona da şükür. Ben bugün yogaya gittim. Açılmıyor benim dizler. Kilonun dışında da kütük gibiyim arkadaş. Dümdüz uzatamıyorum ben bacakları. Niyeyse 🙂 Yoga hocası da herkese yaparsın, yaparsın diyo 🙂 Kendimi başını kuma gömüp de saklandığını zanneden devekuşu gibi hissettim tüm ders boyunca. Ama dersten çıktığımda ruhen hafiflemiştim sahiden. Yarın sabah bu sefer ölçüm için gideceğim salona. Bakalım ne kadar istikrarlı çıkacağım bu işte 🙂

  4. baskaturlu yasamak diyor ki:

    Noel pazari hayalim benim de var… Numberg'de gitmistim yillar evvel, tüm tezgahlara, yiyeceklere saldirmistim hatta cikolatalara ( ki cok sevmem :)) ) Bir de Oz'le gideriz belki kim bilir… Kayinvalode bu yedirmryi çok sevme olayinda bi Karadenizlilik hissettim de :)))Doğru tahmin etmisim ve spor icin de aklima geldikce sana motivasyon mesajlari mi yollasam acaba 🙂 Bu sefer yapacaksın bence ? bu arada Misir ekmeğini cok severim ve zahmetsiz bence ( bu eksi mayalı ekmeğe göre ozellikle)

    • özlem öztürk diyor ki:

      Nurnberg'dekine de çok güzel diyorlar zaten. Benim kafamdaki başka bir yer. Söylerim sonra. 🙂 Sadece Kuzey, Selçuk ve ben yola düşmek istiyorum. Kafamızda şapkalarımızla sohbet etmek, sıcak birer kahve içmek, Selçuk'un soğuk yüzünden sızlanmalarını dinlemek. Nefret eder kıştan ama herkesin bir hayali var nihayetinde, değil mi?
      Ah, spor konusunda motivasyon mesajlarına çook ihtiyacım var. Bu aralar devamlı ağzıma bir şeyler tıkıştırırken buluyorum kendimi. Şu ekmek işi de pek iyi olmadı. Zaten severiz ekmeği, şimdi tereyağını sürüp sürüp yiyoruz 🙂
      Spor konusunda övünecek bir şeyler yaparsam yazarım burada 🙂

  5. Gülşah Şahin diyor ki:

    Benim yere de iç o sımsıcak şarabı Özlem'cim.
    Ah o bilinçsizce yemek yeme bende epey mevcut. Her seferinde kendime kızıp, karalar alıyorum sonra da kendimi yerken buluyorum.
    Benim ki gerçekten de psikolojik, geç oldu kendime itirafım ama öyle..
    Bir önce ki yazını da keyifle okudum ve kitap adlarını not aldım, diğer notar arasına.
    Spor yapmayı hele hele salonda yapmayı çoook severim. Yazını okuyunca ne kadar uzun zaman olmuş dedim kendime, spor salonuna yazılmayalı…
    Bizim içimiz ısındı yazını okurken.
    Öperim çok iyi haftalar, iyi çalışmalar canım.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Bu spor salonuna bayıldım. Hatta öğlen arası işten kaçıp ilk yoga dersimi yaptım. Yarın sabah erkenden gidip kas, yağ ölçümümü yaptıracağım. Artık gerisini de hep birlikte göreceğiz. Bu arada ben spor salonlarını sevmem. Burası çok ferah geldi bana. İşe yakın olması da cabası. Arabanın kilometresini açıp baktım, sadece 2.3 km. Yani beş dakikada spor salonunda olmuş oluyorum. Belki spor yapınca yediğime, içtiğime de dikkat ederim. Kim bilir?
      Yeme olayına bir son verelim artık, tamam mı?
      Öperim çoook.

    • Gülşah'la Hayata Dair diyor ki:

      Tamamdır Özlem'cim ;))
      Şekeri, tatlıyı ciddi bir şekilde çıkartmam lazım hayatımdan…
      Bakalım senin bu ve daha önce ki birkaç yazından ve okuduğum bazı şeylerden sonra yeme düzenimi değiştirme kararları aldım. Bende yazarım burdan sana.
      Yeni yıla girmeden toplaşalım birde, çok uzun zaman oldu yahu.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Ay inşallah 🙂 Devamlı hayal aleminde geziyorum zaten. keşke hep gezsek, dolaşsak, dışarlarda yesek, içsek. Evde olmanın güzelliğini sokaklarda gezdikten sonra daha iyi anlıyorum. Bazen kendimi havaalanında oturmuş, kahvemi içip gelen geçene bakarken hayal ediyorum. Kim kimdir, nereye gidiyordur gibi sorular kafamda dönüp duruyor.
      Bir anlam versem halime 🙂 Umarım düşeriz yola da, soğuk havada çekilmiş sıcak fotoğraflar yüklerim buraya 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir