Meğer ne kadar çok ihtiyacım varmış bu elimdeki bilgisayara. Ne güzel bir hareket yapmış sevgilim de bana bu güzel bilgisayarı alıp hediye etmiş. Ben ve bilgisayarım neredeyse ayrılmaz bir ikili olduk. Hatta ilk kavuştuğumuz günlerde işi bırakıp Starbucks’a gidip kendime bir kahve alıp yazar edasıyla bir köşeye kurulup sanki yeni yazmakta olduğum romanın sayfalarında geziniyormuş gibi yapmışlığım bile var. Bir ara Pazar günleri gazete almayı bile bırakıp internetten takip ediyordum yazılanları… Yok daha geçmedi hevesim. Şimdilik pek geçecekmiş gibi de gözükmüyor. Kitaplar ve cdler dışında ilk defa başka bir araca uzvum muamelesi yapmaktayım. Uzun lafın kısası sevgilim benim için düşünerek güzel bir hediye almış, takdir ettim kendisini…
Havalar çok ısındı ya ondan mıdır, yoksa hepimizde olduğu gibi geçim kaynağımız olan işlerimin durgun sessiz ve sedasız olmasından mıdır bilinmez yataktan kalkasım yok. Sabahları ev ahalisi okul ve iş olarak dağıldıktan sonra ben bir saat daha pinekliyorum yatakta. Şöyle sakin bir sahil kenarında elimde kitabım kulağımda i-podum bir şezlongun altında dünyadan kopasım var. Arada bir kalkıp denize girip serinlemeli sonra kitaba kalındığı yerden devam edilmeli.
İstanbul Caz Festivali biletleri çıkmış, hatta bitmek üzere. Tabii ben ayrı bir dünyada yaşadığım için çok sevdiğim Tony Bennett Konseri için çok da haz etmediğim bir yerden bilet bulabildim. Neyse gidememek de vardı. Biletixden devamlı cep telefonuma gelen bilgilendirme maillerini okumadan silmem de ayrı bir terane tabii. Sonra da kendi kendime söyleniyorum. Klasik ben:)
Elimde Ahmet Ümit’in yeni romanı ”İstanbul Hatırası”var. Keyifle okuyorum. Daha yarısındayım gerçi ama olsun. Bugün Milenyum serisinin ikinci kitabı kitapçılarda olacakmış, merakla bekliyorum.
Ah bir de elimdeki kitapları bitirebilsem!
Selam:)
Çok teşekkür ederim güzel ziyaretiniz için ve her zaman beklerim:)Ben de sizin blogunuzu çok keyif alarak okuyorum..Umarım güzel bir tatil geçirir ve bizi yazısız bırakmazsınız buralarda:) sevgiler
Selam genç arkadaşım:)
Nazlı Eray'ın konusu Prag'da geçen kitabıyla ilgili yazıma bıraktığım yorumu okuyup blogunu ziyarete geldim. Ortak zevklerimiz (bilgisayar, kitaplar, CD ler, seyahat) olduğunu gördüm. İzlemeye aldım güzel blogunu, okuyacağım sen yazdıkça.
Prag'a gitme fırsatı bulduğumda tecrübelerinden yararlanmak isterim, şimdilik ufukta öyle bir olasılık yok, bu yaz hoş bir koşturmayla geçecek.
Bol kitaplı, bol gezmeli, müzikli, bilgisayarlı günler diliyorum. Sevgiyle…