Kategori Arşivleri: Kategorilendirilmemiş

Kahvenizi nasıl alırsınız

Kahvenizi nasıl alırsınız?

İçinde olduğum ruh halinden çıkmak istedim. Bir türlü olduğum anın içinde kalamıyordum zira. Normandiya seyahatinin içinden oturup düşünemeden, serinliğin keyfine varamadan hızla geçip Loire Vadisi Şatoları’nın olduğu sıcak bir mevsime dalmıştık. Havanın o serinleten, insanın içine nane ferahlığı veren hali gitmiş, denizin kokusunun yerini yıllanmış ağaçların çevrelediği, güneşin hiç acımadan yaktığı bir zaman dilimi almıştı….

Ergenle yolculukta yanınıza almanız gereken şeyler

Bebeğinizle seyahat ederken yanınıza almanız gereken şeyler ? Sahiden okuyor muyuz bu yazıları? Bence her anne bebeği ile seyahat ederken yanına alması gerekenleri biliyordur; elbette bebeğini doğurduğu ilk beş gün içinde yolculuk yapmıyorsa. Yanınıza mama, bol miktarda bez, ıslak mendil, hafif bir battaniye, memelerinizi ve sağ duyunuzu almayı unutmayın. Ah bir de çocuğu oyalayacak oyuncaklar,…

Anneliğimin on iki yılı

Anneliğin de bir tarihi var elbet. Benimki dolu dolu on iki sene oldu.   Bebeklerin o süt kokusunu hiçbir şeyde bulamasam da Kuzey’in iki yaşını çok sevdim ben. Benim gözümde bembeyaz, güleç yüzlü bir çocuktu. Minik çenesinin içine dizilmiş sıra sıra dişlerle gülümser, iki yaşın o en çılgın hallerini alışveriş merkezlerinin orta yerinde sergilemekten çekinmezdi….

Sherlock Holmes’un evi nasıldır sizce?

Kitapları ve kitap kahramanlarını seven herkes yazar evlerini, yazarların yazım rutinlerini, yarattıkları kahramanlarının yaşadığı yerleri merak eder. Ben şahsen ediyorum. Bir de bu yazılı metinlerin ekrana taşındığı zamanlar vardır. Çıkacak filmi heyecanla bekleriz. Sonra da filmin vizyona girdiği ilk gün koşar, sinemada arka koltuklarda bir yerden bilet alırız. Ben de birçokları gibi kendi hayalimde yarattığım…

Babaannemin Sandığı

Her cuma günü benim için bayram günü.? Sabah neşeyle uyanıp yola çıkıyorum. Erkenden Kadıköy’de olmak, yazıyla dolu günüm başlamadan önce Kev’de bir bardak çay içmek ve önündeki nefis güne merhaba demek. Yazı arkadaşlarımla bir masanın etrafında toplanıp yazdıklarımızı paylaşıyoruz. Okudukça keyfimiz artıyor, bazen de minik umutsuzluklara kapılıyoruz. Sonra hemen kendimizi toparlayıp, hatalarımızı bir kenara not…

Çekiliş varmış. Öyle dediler.

Blogdan beni takip eden çok sevdiğim insanlar var. Bunu her fırsatta söylüyorum çünkü dediklerimi kalben hissediyorum. Benim Paris sevgimi dinlemekten bıkmadılar ve her seferinde de beni anladıklarını söyleyen güzel yorumlar yazıyorlar. Bazen yorumlarda, “Hadi ama bir kitap yaz, Paris’le ilgili yazdıklarını bir kitapta topla da, gidip alıp okuyalım” cümleleri oluyor. Eh, itiraf etmem gerekirse bu…

Apartman Sohbetleri #2

Çocukluk Eğlenceleri Dayanamayıp meydan okumanın ikinci sorusunu da cevaplayacağım. Bu arada 52 Liste Projesi için de yarına hazırlamam gereken bir yazı var. Tüm gün gezdikten sonra hangi birini yetiştireceğim bilinmez ama olsun. Paşa gönlüm böyle istiyorsa böyle yapacağım. Ben Küçükyalı’da büyüdüm. Bana göre nefis bir yerdi büyüdüğüm yer. Bir kere sevgi dolu bir yerdi. Komşuluk…

Apartman Sohbetleri #1

Döndüğümden beri koşturuyorum. Öyle tatlı tatlı gezersem, dönünce de yığılmış bir sürü şeyi halletmek gerekiyor. Ama kimin umurunda değil mi? Gelir gelmez elbette neler kaçırmışım diye merak ettim. Elime çayımı aldım, bilgisayarın karşısına oturdum. Amaç bloglarda neler dönüyor onu öğrenmek. Biliyorsunuz bloglar eğlenme yollarımdan biri. Akşam Sefası bir meydan okumadan bahsediyor, Leylak Dalı‘da. Bir baktım…