BOLOGNA 5- 666 Porticoluk Yürüyüş

Bologna’da ertesi sabahımız yine keyifle başladı. Tatil demek, keyif demek!

Dünkü kule tırmanışını unutmuş, şehrin birçok yerinde denk geldiğimiz ucuz pizzacılarda pizza dilimlerinin kalorilerinden çekinmeden yemiş içmiş, Saint Stefan Meydanı’nda kahve üstüne kahve içmiştim.
Kaldığımız evin altındaki kitapçı Feltrinelli de benim için güzel bir sürprizdi. Akşam yorgun gezginleri apartmanın kapısında bırakıyor ve illa ki yapmam gereken bir şeymiş gibi birkaç adım ötedeki kitapçının kapısından içeri giriyordum. Bir şehirden başka bir şehre yolculuk yaparken insanın yanında taşıyamayıp da gittiği yerde bulduğu tek şey kitapçı kokusu.
Yolu yakın yapan, ulaştığın noktayı sevilir kılan ilk ayrıntı bu benim için.
Güya Bologna’yı anlatıyorum ya, -konuyu dağıtmayı seviyorum nasıl olsa-, New York deyince aklıma ilk Barnes& Noble geliyor mesela. Şehre ulaşmak için uçağın içinde geçirilecek saatler azalıyor benim için, kahve kokan kitapçılarda olma isteği uzak mesafeleri yakın kılıyor.
Feltrinelli de öyle sıcacık kaldı aklımda. Bir binanın altında, muhtemelen birçok dairenin birleştirilmesinden dolayı içerisi bir labirenti andırıyordu. Duvarların hepsi tavana kadar raflarla kaplanmıştı ve İngilizce kitap bölümü oldukça zayıftı. Belki kırtasiye bölümünden karşıma bir şey çıkar diye ümitlendiysem de kitapçıdan her seferinde elim boş çıktım. Yine de her akşam evin altındaki kitapçıya uğradım. Önündeki bankta oturup etrafa bakındım.
Şimdi gelelim o gün ne yaptığımıza.

Bologna’nın tepesindeki katedrale yolculuk…

Bologna’da sırlar çözmekle tükenmiyordu. Biz de başka bir sırrı çözmek için yola düştük.
Tepedeki Madonna di San Luca Katedrali’ne yürümeye karar verdik. Alt tarafı 666 tane porticonun altından yürüyecek, ortalama 3.5 km’lik bir parkurun sonunda da tepedeki katedrale varacaktık.
Bu kadar basitti işte!
Ayaklarımızda spor ayakkabılar, önümüzde de dümdüz uzanan bir yol vardı. Binaların alt katlarındaki küçük dükkanlara bakar, sanki o gün rastgele karar verilmiş de açılmış gibi duran minik kafelerin önünden geçer, sabah yürüyüşümüzü yapardık.
 Her fikir akla ilk geldiği an nasıl da parlak oluyor değil mi?
Yolun başladığı ilk porticoya gelene kadar epeyce yürüdük. Bu yürüyüş benim için fazladan yapılmış ödev gibiydi. Önümüzde katetmemiz gereken 666 portico daha vardı. Cep telefonu çantadan çıkartıldı, bu tarihi an hemen kayıtlara geçirildi.
…ve tırmanış başladı.
Üç yüz rakamını porticonun duvarında görene kadar kör topal ilerledim. Sonra yol yokuş olmaya, merdivenler karşımıza çıkmaya başladı. Kuzey, kuş gibi önümde sekiyor, kendine bulduğu hayali rakiplerle yarışıyordu. Ben değil rakiplerle, kendimle bile yarışamayacak hale gelmiştim. Arada duvar diplerinde soluklanıyor, birkaç yudum su içiyor, yanımdan geçip giden insanları gördükçe kendimden utanıyordum. Ne yalan söyleyeyim sık sık dönme düşüncesi aklıma geliyordu. Göreceğim kadarını görmüş, ne deneyimleyeceksem deneyimlemiştim. Hayatımda ilk defa bir katedral görmeyecektim ya. Bu katedral de diğer gördüklerimle aynı kaderi paylaşacak, bir süre sonra unutulup gidecekti.
Kuzey geri dönmeyi asla kabul etmedi. Selçuk, ”Fikir senindi!” dedi.
Burnumdan soluyarak ve terden sırılsıklam vaziyette ekibin son üyesi olarak yolun sonuna vardığımda katedrali görecek halim kalmamıştı.
Katedralin içinde biraz oturup önce nefesimin düzene girmesini bekledim. Bologna’nın bu sırrı, insanın kendi sınırlarını keşfetmesiyle ilgiliydi sanırım.
Bir süre dinlendikten sonra ne yaptım, biliyor musunuz?
Aynı yolu yine yürüyerek indim. Bu yolu tekrar bu şekilde kat etmem kişiliğimin azimli yanını değil, gaza gelen yanını açığa çıkarıyor. Sizi temin ederim.
Şimdi beni dinleyin: Yukarı binerken otobüse binin, aşağı inerken yürüyün. Böylece 666 porticonun da altından yürümüş olacaksınız. 

Ya da siz de benim gibi küçük bir maceraya atılın!

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

BOLOGNA 5- 666 Porticoluk Yürüyüş” yazısında bir düşünce

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir