Buyrun kahvaltıya: The Three Broomsticks

Orlando’ya geldik. Universal Stüdyolarındayız. Peki, kahvaltımızı nerede yapalım?

The Three Broomsticks- Üç Süpürge Barı

Universal Stüdyoları’nın kapısından içeri girdiğimizde etraf sessiz. Bizim gibi erkenden içeri giren herkes Harry Potter Stüdyoları’na doğru hızla adımlarla yürüyor. Biz de hızlı hızlı yürüyenlerdeniz. Sabah saat 9.00’da sabah kahvaltısı için Üç Süpürge‘de rezervasyonumuz var.
 
Neyle karşılaşacağımızı hiçbirimiz bilmiyoruz. Kuzey, sıkı bir Harry Potter hayranı. Harry, onun çocukluk kahramanı. Onun bu sevdasına sebep iki yıl önce Londra’da açılan Harry Potter Stüdyosu’nu görmeye gitmiştik. Şimdi de Orlando’dayız. 
Görsel: Buradan
 
İnanmak çok kolay olmasa da aynı Hogwarts öğrencileri gibi biz de Hogsmeade‘deyiz işte. 
Üç Süpürge’nin kapısında bekleyen görevliye adımızı söylüyoruz. Elindeki listeye göz gezdiriyor, bize gülümsüyor: ”İşte isminiz burada!” 
 
Three Broomsticks- Üç Süpürge Barı

 

Kuzey, Harry Potter kitaplarından fırlamışçasına ortalıkta dolaşan, kapıda misafirleri karşılayan görevlilerle babası kadar samimi olamıyor tabii ki 🙂 Yavaş yavaş alışacak diyoruz.

Üstteki fotoğrafta ticaretle uğraşan birini görüyorsunuz. Herkesle sohbet edebilir, samimiyet kurabilir ve içtenlikle sarılabilir. Sohbetin ilerleyen aşamalarında adamcağız kapıda görevini yapan bir görevli olmasa, pubın kirasını, günde kaç kişinin burada yemek yediğini, adamın aldığı maaşı ve pubın cirosunu sorması imkan dahilinde 🙂

 
Bu fotoğraf için de sizlerden şöyle bir şey rica edeceğim. Elbette benim fotoğrafımı çeken kimse olmadığı için, lütfen barın kapısına hayalinizde beni yerleştirin. Ben öyle yapıyorum çünkü 🙂
 
Hava nasıl soğuk anlatamam. Bu yolculuktaki en soğuk günümüz. Pub’ın karlı çatısına uyan bir iklimi yaşıyoruz. Neyse ki az sonra o büyülü kapıdan içeri girecek, kahvaltımızı alıp, sıcak çayımızı yudumlayacağız.

 

 
Yazının burasında söylemeden geçemeyeceğim. Kabul etmek istemesem de ben iflah olmaz bir romantiğim. Beni uzun süredir takip edenler çoktan çözdü. Kurgu dünyanın içinde daha mutluyum ben. Zannedersin ki kırkına yaklaşan bir kadın değil de, kendini Harry Potter ile özdeşleştiren yanımdaki güzel çocukla aynı yaştayım. O çocuk bile büyüdü, kendini gerçek dünyaya adapte etti; ben hâlâ hayal kurmaya ve fantastik dünyalarda gezinmeye devam ediyorum. 




 
Neyse, içeri giriyoruz ve ben gözlerimi mekandan alamıyorum. Ağzım bir karış açık.

 

”Allahım!” diyorum. ”Burası gerçek olmaz.”

 

 

 
Siparişleri alan yaşlı kadının yanına yaklaşıyoruz. Herkes kahvaltıların fotoğraflarına bakıp, kendine göre bir şey sipariş ediyor. Elimizde tepsilerle barın içindeki ahşap masalara, sandalye niyetine kullanılan banklara bakınıyoruz. Oturmak için uygun bir yer arıyoruz; içerisi çok sakin olmasa da yer sıkıntısı yok. Bir türlü oturacak yere karar veremememiz en güzel yeri seçme kaygımızdan kaynaklanıyor. İçeriye ışık alan pencerelerden birinden biraz uzağa, taş bir duvarın arkasındaki masaya oturuyoruz. Üç Süpürge Barı’nda sizi kendinizden alacak bir yemek deneyimi yaşanmıyor; mesele yemekten daha öte. Hayal gücünün önce bir kitabın sayfalarına, sonra de ekrana taşınmış haline tanıklık ediyorsunuz. Harry Potter’ın dünyasına adım atmak için en doğru yer burası sanırım. 




Kahvaltımızı bitirdikten sonra hemen kalkmıyoruz. Orlando’ya tatil için ayırdığımız zamanın bize fazlasıyla yeteceğini bildiğimizden çok rahatız. Yüksek çatıya doğru uzanan merdivenlere, insanı uzun zaman öncesine götüren taş duvarlara, Ortaçağ’dan kalmış gibi görünen pencere pervazlarına, tavanlardan sarkan ahşap avizelere bakıyoruz.


 





Hogsmeade’e girer girmez yaşadığımız en güzel tecrübe bu oluyor.

Meraklısına not: Biz otelimizi oyun parkının içinde seçmiştik. Orlando tatilimiz boyunca Hard Rock Hotel Universal Orlando‘da konakladık. Paketimizin içine Harry Potter Stüdyoları’na ait iki adet kahvaltı salonunda kahvaltı da dahildi. ( Kahvaltı fiyatı yetişkinler için 14,99 $, çocuk kahvaltısı ise 11,99 $ )


Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Buyrun kahvaltıya: The Three Broomsticks” yazısında 3 düşünce

  1. TUĞBA'NIN DÜNYASI diyor ki:

    Yahu okumuşum da yorum yapmamış mıyım ben. Aaaaaa. Hatırlayamıyorum inan. Yiğite anlatıp durdum bu yazını okuduktan sonra şöyle güzel böyle şahaneymiş diye. Çok beğendim. Film karelerinin gerçekliği ile karşılaşmak ne şahane bir şey olsa gerek. Ben de görmek çok istedim. Yemekler güzel görünüyor ortam bir içim su, kalkmak istemezdim herhalde oradan bir süre. Bol keyifli zamanlar diliyorum. Sevgiler kocaman.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Olsun, hemen hemen her yazıma yorum yazma inceliğini gösteriyorsun sen zaten 🙂 Bir tanesin.
      Senin de benim gibi kitaplarla, hayali kahraman ve hayali mekanlarla beslendiğini biliyorum. Hatta eminim 🙂 Jules Verne'nin Fransızca kitaplarını alan birinin iflah olmaz bir romantik olduğunu düşünürüm ben. Yani aksini iddia etme sakın. Gİttiğimde Orlando'daki Harry Potter Stüdyoları'nı çok beğendim. Her zamanki lüzumsuz romantik tarafım etrafımda kimselerin olmamasını diledi. Bu konuyla ilgili psikolaga gitmeyi düşünüyorum. Neyse, her şey güzeldi. Potter Stüdyoları'nın dışındaki birçok oyun da çok güzeldi. Yine de döndüğümde bu kadar iz bırakacağını ve ''Ay şimdi orada olsak ne eğlenirdik be!'' diyeceğii pek tahmin etmiyordum. Üç Süpürge nefis bir yer ama yemeklerinin pek bir özelliği yok. Orada olmak, çayını kahveni içmek güzel. Bir ara yapsanız mı acaba bir Oralndo?
      Canım, seni çok öpüyorum 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir