Kuzey Kutbuna Yolculuk

Tatil bitti ve gerçek hayata geri döndük.
Ne olacaktı sanki? Tatile gittiğimiz yerleri cebimize koyup eve mi getirecektik?
Size bir şey itiraf edeyim mi, bırakın çocukluğumu, büyüyüp de yetişkin olduğumda dahi aklımın yetemeyeceği bu yerlere, dünyanın tuhaf köşelerime gideceğimi hayal edemezdim. Gece kurduğum düşlerin hepsini makul seviyelerde tutmaya çalışır, umutsuzluğa yatkın kalbimin sızılarını, kendimi teskin ederek gidermeye çalışırdım. Uzun lafın kısası, ezelden beri karamsarlığa yatkın bünyemin farkındayım. Elimden geldiğince kendisine yüz vermemeye ve varlığından habersizmişim gibi davranmaya çalışıyorum.

Fotoğraf yol arkadaşlarımın birinden. Hangisi çekip yolladıysa teşekkürler…

Kuzey Kutbu‘na gitmek de aklımın almadığı seyahatlerden biriydi. Hayalini kurup kurmadığımı bile hatırlamıyorum doğrusu. Ama gittik işte! 2016 yılının şubat ayında bir uçağa atlayıp önce Helsinki’ye, ardından da bir saatlik bir ara uçuşla Rovaniemi‘ye gittik. Uçağın minik penceresinden sanki tüm yeryüzü bundan ibaretmiş gibi sıra sıra dizilmiş çam ağaçlarını, soğuk coğrafyalara yakışan bu kadim ağaçların beyazla kaplanmış dikenli yapraklarını gördüm. Pist karla örtülüydü ama uçak tanıdık olduğu bu coğrafyaya sarsılmadan indi. Daha doğrusu bir kuş misali kondu.

Fotoğraf yol arkadaşlarımın birinden. Hangisi çekip yolladıysa teşekkürler…

Doğrusu da bu değil mi zaten? İnsanoğlu olarak icat ettiğimiz her şeyi doğadan bakıp yeniden yapmadık mı?

Bu yazı bir gezi yazısı niteliği taşımayacak anladığım kadarıyla. Doğanın başrole oturduğu destinasyonlar kendilerini yazdırıyorlar sadece. Adını bildiğiniz ve bazılarını hayvanat bahçesinde ya da komşunun bahçesinde gördüğünüz hayvanları yakından tanıyorsunuz. Huskilerin -15 derecelerde yaşayan hayvanlar olduğunu ve bulunduğunuz an itibariyle sanki tüm evreni kaplıyormuş gibi duran karları iştahla yediğini gördüğünüzde her sabah yürüyüş yaptığınızda karşılaştığınız masum huskinin ne kadar acı çektiğini daha iyi anlıyorsunuz.
Her canlının ait olduğu bir yer var. İnsanoğlu ne kadar da kibirli değil mi?

 

Lapland’de yaşamam, yaşayamam. Orası benim içine doğduğum, yaşamayı bildiğim coğrafya değil. Helsinki’den başlayan yolculuğumuz boyunca sessizliği, kurallarla yaşamayı, doğaya saygı duymayı, güler yüzlü olmayı deneyimledik. Bir tek kötü sözle karşılaşmadık. Birkaç günlük seyahatimiz boyunca huzurun kıyısında dolaştık. Yaşamı tüm güzelliğiyle kabul eden ve doğanın kendilerini şekillendirmesine izin veren insanları gözlemledik. Oradayken de döndüğümde de aynı hissi taşıyordum içimde: Huzur.

 

Size geyiklerin, huskilerin ve yığınla karın olduğu bir hikaye anlatacağım. İçinde Noel Baba’nın evi, kutup çizgisi, büyülü bir postane ve karların içinde yapılan romantik bir gezi olacak. Kuzey Işıkları sızacak satırlarımın arasından. Soğuk, beyaz bir iklimde sırt çantamdan bir termos çıkartacak ve çay ikram edeceğim.
Benimle kutuplara kadar uzanmaya var mısınız?

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Kuzey Kutbuna Yolculuk” yazısında 19 düşünce

  1. Adsız diyor ki:

    Heyecabla meraktayım. Geçen yıl iş içşn Ağustos'ta Helsinki ye gittim keşke 2 3 gün uzatıp kuzeyede çıksaydım diyorum şimdi??

    • özlem öztürk diyor ki:

      Esra,
      Çok kısa bir zaman aralığında Helsinki'deydik. Hava soğuktu. Bizim her dakikamız kıymetliydi ve günler kısaydı. Sokak aralarında gezindik. Şehri anlamaya çalıştık ama çok zaman çok azdı. Helsinki'ye uzaktan bir bakış attım aslına bakarsan. Şehri tanıdım diyemeyeceğim.

  2. Hayat İzlerim, Kitap Sesleri diyor ki:

    Yazının devamını merakla bekliyorum.
    Benim dünyayı tamamen dolaşmak gibi bir niyetim yok ama görmek isteyip dönem dönem gittiğim yerler oldu halen de var ve Kuzey İsiklari da bu yerlerden biri . Henüz değil zamanı var daha ama yaşarken görülecek yerlerden biri benim için. Merakla bekliyorum beyazlara bürünmüş yazını. Senin kaleminden okumak eminim çok keyifli olacak. Sevgiler en kocamanindan. 🙂

    • özlem öztürk diyor ki:

      Özlem,
      Burası benim aklımda olan bir yerdi ama hayallerimin baş kahramanı değildi. Hiç hesapta yokken yola düştük. Çocuklar çok eğlendi. Buz tutmuş bir gölün üstünde olmak hayallerimin ötesinde bir şeydi ama! Bunu itiraf etmem gerek. Hepimizin hayalleri gerçek olsun. Hayalperestlerin hepsini ayrı ayrı seviyorum ve öpüyorum. İyi ki hayal kuruyoruz, iyi ki gerçeğin dışında bir yerlere sığınıyoruz. Bence hayallerimiz güzel kılıyor dünyayı ve beyaz bürünmüş bir dünya inan ki daha güzel geliyor insanın gözüne.
      Sevgiyle sarılıyorum ben de sana sıkı sıkı.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Söyle bakayım çok gitmek istediğin ikinci yer neresi?
      Bu aralar Paris'te Selçuk'un her sene gittiği fuar başladı ve biz gitmedik. Benim de aklım gidemediğim Paris'te kaldı. Bir türlü zaman bulup da klavyenin başına çökemiyorum. Şubat ayı okumalarım açısından da çok kısır bir ay oldu. Hâlâ elimdeki kitabı bitiremedim. Bir kendime gelsem artık ne güzel olur.
      Seni de çok ama çok öpüyorum. İyi ki varsınız ve buraya bıraktığınız yorumlarla bana yalnız olmadığımı hatırlatıyorusunuz. 🙂

    • özlem öztürk diyor ki:

      Bu yazının devamını ben de merak ediyorum. Tabii bunun için önce bir masanın başına oturup yazmam gerek. Neyse, o da olur inşallah 🙂
      Bir görüşme ayarlamış sayılırız ya.
      Kahvaltıya niyet kitap okumasında sarılırız birbirimize.
      Öpüyorum.

  3. okuyanguzel diyor ki:

    Eveeeettt!
    Lapland'à gitmek benim de hayallerim arasında var umarım birgün gerçek olur. Bir de ücretler çok yüksek diye biliyorum ama fiyatlar hakkında da bilgi verebilir misiniz?

    • özlem öztürk diyor ki:

      Sevgili Okuyangüzel,
      Kuzey ülkeleri genellikle pahalı ama benim İsveç, Norveç ve Danimarka'da hissettiğim kadar pahalı gelmedi burası. Yeme-içme olayından bahsediyorum. Yine de çok ucuz beklentin olmasın. Rovaniemi küçücük bir yer. Karlar altında minik bir şehir. Seyahatten keyif alsam da Rovaniemi için güzel bir yer demem mümkün değil. Karla kaplı Avusturya, Almanya ya da Fransa köylerini görmeyi umut edenler için hayal kırıklığı hatta.
      Geyik, huski safarileri de çok ucuz değil.
      Fiyatları yazayım bir sonraki yazıda.
      Sevgiler

  4. Fatma diyor ki:

    Ben de varım:) Bu ara Kuzey kutbuna takılmış ve önümüzdeki yıl için "istiyorum, istiyorum" moduna girmişken hem de. Gerçi ben Tromso diye sayıklıyorum ama Rovaniemi de olur:) Bir de çocuk var mıydı, sizin yanınızda veya oralardaki gezginlerin yanında, kızım 5 yaşında olacak seneye inşallah, -20'lere O'nu götürsem çok mu zorlanır, bırakma seçeneğim yok gerçi. Çocuklu aileler var mıydı, gözlemleme şansınız oldu mu, onu da bir kaç cümleyle yazarsanız çook sevinirim.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Sevgili Fatma,
      Kuzey Işıklarını görmek büyüklerin hedefi olsa da bu tatil kesinlikle çocuklar için yapıldı. 11-12 yaşlarında dört çocuk ve beş yaşında bir çocukla yola çıktık. Elbette hepsinin üstünde kar kıyafetleri vardı. Ren geyikleri ve huskilerle safariye bayıldılar. Karda kar motorlarıyla yapılan uzun gezintide kızağa bindiler. Noel Baba'nın evine gidip onunla fotoğraf çektirdiler. Nefis bir tatildi. Hepsini yazacağım. Bence başa çıkarsınız.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Evet, Banu ile aynı zamanda aynı yerlerde gezindik. Sanırım o biraz daha uzattı seyahatini, daha kapsamlı bir gezi oldu onunki. Ne yazık ki birbirimizi göremedik oralarda, aynı ekipte değildik .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir