Çelıncı Toparlama Gayreti- Gün 2-3-4

Göbek adınız nedir? Sizin için önemini anlatır mısınız?

Göbek adım yok. Göbek adımın olmasının değil, olmamasının benim hayatımda bir önemi var galiba. Aslında şimdi bu konunun pek bir önemi yok da çocukluğum boyunca iki kardeşimin de göbek adının olması ve benim olmaması ciddi bir sorundu. Bu konu yüzünden psikolojik olarak etkilenmiş falan olabilirim. Hatta belki de sırf bu sebepten oğluma bir göbek adı takmış olabilirim.
Belli ki bayağı etkilenmişim bir göbek adımın olmamasından. Gerçi iki kardeşimin göbek adları da pek bir tarih kokuyor. Muhtemelen bir göbek adım olsaydı, bu ismi de beğenmeyecek, caz yapıp duracaktım.
Neyse, göbek adımın olmaması konusunu o kadar kafaya takmıştım ki devamlı babamın başının etini yerdim. Fark ettiyseniz annemin değil. O da her seferinde aslında bir göbek adımın olduğunu, sadece nüfus cüzdanıma yazdırmadığını söylerdim.
Peki, Göbek adım ne söyle bakalım dediğimde de, ”Boncuk” derdi.
Neydim abi ben?
Kedi mi köpek mi?
Cüzdanınızda neler olduğunu bizimle paylaşır mısınız?
 
Ben paylaşırım da siz bunu gerçekten ister misiniz?
Bildiğin karman çormandır benim cüzdanım. Para vardır içinde diyeceğim ama yalan olacak. Elbette içine para koyarım da her para çıkardığımda paranın üstünü asla cüzdanın içine koymam. Çantanın içine bir yere sıkıştırırım, pantolonumun arka cebine tıkarım. Montumun cebinden falan beklemediğim zamanlarda para çıkar. Bir bakımdan iyi bir şey değil mi böyle dağınık olmak. Benim ve oğlumun nüfus cüzdanı olur içinde. Kredi kartlarım, Paris seyahatinden artmış metro biletleri. Bu biletleri gelince de atmam. Sanki tekrar gidişimin garantisi o biletler de gibidir. Bir de iki senedir bir kart var içinde. Paris’te birlikte fotoğraf çektiğimiz bir çifte fotoğraflarını yollayacağımı söylemiştim. Onlarda bana kartlarını vermişti. İnanır mısınız hâlâ yollayamadım ama kartı da atamıyorum.
Aslında bu vesileyle o fotoğrafları yollasam mı yahu ben?
Kim veya ne olmadan yaşayamazsınız?
 
Kocam!!!! Hahaha!!!!
Koltukları kabarırdı bu yazdığımı görseydi.
Neyse, elbette ailemi seviyorum ama çok klişe olur şimdi bunu yazmak. Allah, eksikliklerini göstermesin. Mutlu mesut yaşıyoruz böyle.

 

Vallahi kitaplarım olmadan yaşayamam. Çok seviyorum kendilerini. Varlıkları, varlığıma anlam katıyor, yüzümü güldürüyor, mutlu ediyor. Daha ne diyeyim?
Sonra çay olmadan yaşayamam. Sonra neden yaşayayım? Ne anlamsız!
Bildiğiniz siyah çayı zaman zaman bitki çaylarıyla aldatmaya kalksam da siyah çayımın yerini hiçbir şey tutamaz. Bergamot aromalı olacak, taze demlenmiş olacak. Demi geçmiş, beklemiş çayı asla içmem bu arada.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Çelıncı Toparlama Gayreti- Gün 2-3-4” yazısında 2 düşünce

  1. Gülşah Şahin diyor ki:

    Yazını okuyunca aklıma bir anım geldi. ? Deprem olduğu Zaman ilk düşündüğüm şey cüzdanım ve kitaplarım olmuştu. Hatta sonrasında hep düşünmüşümdür; kitaplarımı kutuya koyup deprem anın da ilk kurtulacaklar arasına koymak için. Annem de bana yaptığı çeyizi düşünüyordu. Aramızda dalga konusu olmuştu, annem derdi ki o kadar ördüm onları kurtaralım diye bende anne bırak çeyizi asıl önemli olan kitaplarım diye…elbet önce can tabii de hani kurtulursak sonrası içindi bu yorumlar.
    Cüzdan meselesine gelince hiç senin gibi olamadım, illaki para üstü cüzdana tekrar konulacak, o an koyamıyorlar mutlaka en uygun Zaman'da koyarım yerine.
    Öpüyorum iyi çalışmalar Can'ım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir