Sırt çantamla İskandinavya: Demir Özlü ve Stockholm Öyküleri

İçimden Demir Özlü’nün kaleme aldığı ”Stockholm Öyküleri”nde okuduğum sızıyı dışarı atamıyorum. Kalabalıklar içinde bile yalnız olabiliyor insan; kaldı ki yazarın satırlardan anladığım kadarıyla, etrafta gönlü kandırabilecek bir kalabalık da yok. Yazılanlarda yalnızlık duygusu o kadar yoğun ki, uzansam dokunabileceğimi hissediyorum o duyguya. Elimle dokunsam, iki elimin arasına alacağım o meşum duyguyu ve savuracağım okkalı bir tekme ile camdan aşağı yollayacağım. Oysa, bunu da yapmamam gerektiğini biliyorum.
Genç yaşta uzun bir yolculuğu çıkan Tezer Özlü’nün Demir Özlü’nün kardeşi olduğunu fark ediyorum. Hiç tanımamama rağmen Yapı Kredi Yayınları’nın bir kitabında gördüğüm Tezer Özlü’nün fotoğrafına bakıp, ”Ne güzel bir kadın” diye düşündüğümü hatırlıyorum. ”Gülmenin” yakıştığı kadınlardan. O zamanlar Tezer Özlü’nün 43 yaşında öldüğünü bilmiyorum.
Yeni öğrendim, Demir Özlü’den sebep.
Ölümün yakınlarında dolaştığı insanlarda hep çok derin izler var. Ne kadar uğraşırsan uğraş, o izler silinmiyor. Lekeler hep kalıyor.
….ve kendini nerede ararsan ara, nerede onarmaya çalışırsan çalış, kaçmak istediğin duygular hep yanında. Demir Özlü’nün kaleminde, bildiğim bilmediğim tüm şehirler sessiz, çirkin ve yapayalnız. Oysa sevdiklerim var benim içlerinde. Hatta bazılarının sevincine tanıklık bile ettim ben.
Şöyle deniyor bir yerde Demir Özlü için: ”Edebiyat araştırmacılarının ‘Bunalım Edebiyatı’ adını verdikleri yazın akımının öncülerinden biri oldu.”
Kendisi ise şöyle diyor, yazdığı bir hikayenin son satırlarında gezdiği onca yılın arasında;
      ”Bir  ‘uzak kuzeyin insanı’ mıyım ben?
   Hayır, hepsi dönüşsüz bir yolun dolambaçları.Yüzünü gösterip hızla kaybolan maskeler! Kör labirentler! Uyanamadığım bir rüyanın karabasanları! ”
İçimdeki kara bulutları dağıtmak, her şeye rağmen yüzümü güneşe dönmek istiyorum ben. Kuzeye, daha serin topraklara yola çıkmaya hazırlanarak.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Sırt çantamla İskandinavya: Demir Özlü ve Stockholm Öyküleri” yazısında 2 düşünce

  1. macerakitabim diyor ki:

    Özlemcim,
    Bugün internetten şöyle bir bakınırken, Leyla Erbil ile Tezer Özlü'nün mektuplarına denk geldim. Erken kayıpların ne yazık ki yeri doldurulamıyor değil mi?
    Sevgiler yolluyorum canım sana:)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir