Büyük Okyanus Yolu- Avustralya

Büyük Okyanus Yolu üzerinde yaptığımız yolda ikinci sabahımız. Sabah birer birer kalkıyoruz her birimiz. Yollarda olmanın, birlikte olmanın insana huzur veren bir yanı var. En çok çocuklarımızın yanı başımızda olmasından mutluluk duyuyorum. Yaşım ilerledikçe her şeyi daha çok Kuzey’le yapmak istiyorum. Her yere beraber ulaşalım, ayrı gözlerden aynı yerlere bakalım istiyorum. Hayallerimi sarıp sarmalayıp ona yutturmaya çalışıyorum. Aynı cümleleri tekrar ediyorum: Yolda olmak ne güzel değil mi?

Büyük Okyanus Yolu – Yolda olmak ne güzel…

Özgürlüğü yolda olmak diye tanımladığım, değişik cümleler içinde sık sık kullanıp önüne koyduğum çocuk tam bir evcimen aslında. Her seyahatin sonunda evin kapısından içeri, “Evde olmak ne güzel!” diye giren bir çocuk. Ve ben şimdi o çocukla birlikte Güney Yarımkürede Avustralya’da okyanus kıyısı boyunca yol alıyorum. Bu blogu yazarken ben de ona büyüdük. Ne çok dert yandım size değil mi annelik telaşlarımla ilgili. 😀Çocukların her biri bizim ardımızdan kalkıyor. Evin ikinci katındaki mutfağa mısır gevreği falan bırakılmış ev sahibi tarafından. Kahvaltı yapmak yerine atıştırıyor, birer kahve-çay içip yola düşüyoruz. Büyük Okyanus Yolu üzerindeki ikinci sabahımızdayız ve hâlâ yapacak çok şey var.

Oğlanı elinde sütlü kahveyle parka bıraktığım an…

Apollo Bay‘den ayrılmanın vakti geliyor. Akşam arabalardan indirdiğimiz eşyalarımızı geri yüklüyor, evin önünde birkaç anı fotoğrafı çekiyor ve buraya bir daha gelme ihtimalimizin ne derece zayıf olduğunu bilerek biraz hüzünle ayrılıyoruz. Bir gece önce de biralarımızı içerken sohbetimize bir hayli hüzün eklemiştik zaten. Yıldızlarla bezeli gökyüzüne bakmış, çocukluk anılarımızdan bahsetmiştik, biraz da çocukluğumuza dönmüştük sanırım.

Büyük Okyanus Yolunun Olmazsa Olmazı: Great Otway National Park

İtiraf ediyorum: Benim için bu yolculuğun en güzel duraklarından biri doğal bir park içindeki “TreeTop Walk” denilen gezi. Size keyifle bu gezinin ayrıntılarını anlatacağım ama meraklıları için buraya birkaç link bırakayım da gidecekler için faydalı bir şey yapmış olayım.

Great Otway National Park “Tree Top Walk” yapmak isteyen arkadaşlar BURAYA lütfen.

Apollo Bay’den sonra bir miktar yol alıp arabanın içinde bolca yılan geyiği yaptıktan sonra parka vardık. Arabaları park edip biletleri alacağımız merkeze doğru yürüdük. Hava bir hayli sıcak ve nemliydi. Biletlerin satıldığı yer aynı zamanda büyük bir hediyelikçi, mini bir restorandı. Köşede sadece kahve satan bir tezgah vardı. Biraz içeride dolaşıp hediyelik eşyalara baktıktan sonra tuvalet ihtiyaçlarımızı da giderip (Yol hali ne olacağı belli mi olur? Ormanın derinliklerine doğru ilerleyeceğiz az sonra.) bizim ergenlere birer latte ısmarladım.

Avustralya’da yılan var mı?

Avustralya'da yılan var mı?

Biz buraya gelmeden önce Kuzey’in Avustralya ilgili en büyük endişesi yılan olayı idi. Yani bizim oğlana, “Yılan mı yalan mı?” derseniz vereceği cevap yalan olur. 😜 Ormanın içlerine doğru ilerlemeye başlamadan az önce de, “Şimdi yılan vardır bu ormanda!” diye söylenip duruyordu. Ben de her zamanki rahat tavrımla, “Oğlum! Yılan bizi ne yapsın? Sese gelmez zaten yılan.” diye güya rahatlatıyordum.

Neyse ki ormanın girişindeki tabela benim ve oğlanın tüm kaygılarını giderdi: “Bu mevsim yılan mevsimidir. Yılanlara dikkat!.”

Elbet her canlının yuvası olacak.

Böyle bir bilgiyi bizden saklamayıp daha girişte beyan ettikleri için rahatladık tabii. Ben her zaman dürüstlükten yanayım. Bana doğruyu söyle, canımı ye. Aynı takıntılı anne tavrımı devam ettirdim elbette. Çocuk psikolojisi falan hak getire. Yüzmeyi denizin içine atılarak öğrenmiş bir nesilden geliyoruz ne de olsa. Zaten ormanın başındaydık daha. Geniş bir patikadan içeri adımlarımızı attık. Ağaç gövdelerine küçük peri evleri yapmışlar, oyuklarına da minik periler oturtmuşlardı. Her şey çok güzeldi ve biz sütlü kahvemizi içerek ilerliyorduk. Bir müddet sonra bir dönemeçte yeni bir tabela ile karşılaştık: “Bu bölgede yılan yuvaları tespit edilmiştir.”

Büyük Okyanus Yolu : Dikkat yılan var.

Oğlanın İngilizce bildiğine kahrettim o an. Tavrıma devam ettim etmesine ama annelik yine de başka bir şey olmalı ki ben de tuhaf şekilli bir jeton düştü. Babaanne/ Anneanne hikâyelerinden biriydi aklıma gelen. Hani şu zamansız hikâyelerden. Adamın içine uyurken yılan kaçmış da, hemen yanında süt kaynatmışlar da yılan sütün kokusuna çıkmış falan da filan. Neden süt kaynatmışlar peki? Yılan süt kokusunu çok severmiş de ondan. 😎 Oğlumu resmen elinde bir bardak sıcak sütle bildiğin Jungle’ın içine salmıştım.

“Oğlum, bitiremedin mi sen elindeki kahveyi? Yeter içtiğin!” diye atarlanıp aldım elinden kahveyi.

Allah biliyor ya, benim de içim biraz pır pır oldu. Yılan falan, ne işim vardı benim ormanın içinde? Bu blogger’ın o diğer havalı bloggerlar gibi bir gün köpekbalığı dalışı, bungee jumping falan yapması zor işin özü. Ben daha ormanın içinde yürüyemiyorum korkmadan. Patika boyunca konuşarak, ağaçların arasına bakarak yürüdük.

Great Otway Parkı- Tree-top Walk
Great Otway Parkı- Tree-top Walk

Selçuk, “Eee, tamam da orman işte. Bu kadar parayı ormanın içinde yürütmek için mi aldılar?” derken, TreeTop Walk denilen aktivite önümüze çıktı. Çelik konstrüksiyondan yapılma bir yürüyüş yolu kıvrılarak ağaçların tepelerine doğru çıkıyordu. İşte bu olay, hayatımda yaşadığım en güzel şeylerden biriydi. Ormanın kalbine yukarıdan bakmak nefisti. Umarım Avustralya taraflarına yolu düşen herkes benim hissettiğim mutluluğu hisseder.

🍀  Size anlatacak dha bir sürü şeyim var ama görüldüğü üzere çenem durmuyor. Kısa yazamıyorum. O yüzden devamını başka bir yazıda toparlayacağım. Olur mu?

🍀  “Avustralya’ya gitmeden önce ne yapalım?” diyenler BU YAZIYA,

🍀  Melbourne ile ilgili düşüncelerimi öğrenmek isteyenler BURAYA,

🍀  Kahveden bahsettiğim Melbourne yazısı için BURAYA,

🍀  Melbourne’ün sevdiğim EN, EN, En Şeylerini okumak için BURAYA,

🍀  Büyük Okyanus Yolu (Great Ocean Road) ile ilgili bu yazının başını okumak isteyenler de BURAYA tıklasın lütfen.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Büyük Okyanus Yolu- Avustralya” yazısında 6 düşünce

    • Özlem Öztürk diyor ki:

      Nasıl yahu? Orada minik yılanlardan büyük yılanlar vardır bence. Ben de tırsarak yürüdüm yeminle. Bir de patika dışındaki her yer çok sık orman, ağaç, çalılık. Bildiğin filmlerdeki Amazon ormanları gibi. Türkiyeden sonra bir tuhaf geliyor öyle bir çevre. Olasılığına inanmakta zorlanıyor insan ve kendini ait hissedemiyor. 😀

    • Özlem Öztürk diyor ki:

      Beğenmene çok sevindim. Aslında biz bloggerların SEO açısından yapmamız gereken bir şeymiş. Bu yeni alt yapı ısrarla uyarıyor beni. İç link vermedin, dış link vermedin falan diye. Biraz özgürce yazmayı kısıtlayan şeyler var ama anladığım kadarıyla okunabilir olmak istiyorsan yapman gerekiyor. Diğer yan fotolar uyarın için de teşekkürler. Blogu yenileyen arkadaşlar görüşüp düzeltme yapacağım. Yapılabiliyorsa tabii 😀

  1. Sonat diyor ki:

    Selam Özlem, TreeTop Walk gerçekten güzel görünüyor. Öyle ormanın kalbinde olmak, ağaçlara çalı muamelesi yapmak falan hoş olmuş. Yapabilen için tabi… Yükseklik korkusu olan ben, fotoğraflara bakarken bile ürperdim, o ayrı. Annelik hallerini çok sempatik buluyorum bu arada, belirtmeden geçmek istemedim. Yine keyifle okudum gezinin bu bölümünü. Paylaştığın için teşekkürler.
    Sevgiyle…

    • Özlem Öztürk diyor ki:

      Hahaha 😀
      Sonat tam da dediğin gibi. Ormana çalı muamelesi yapmak. Aşağıdan pek öyle olmuyor tabii. Her adımında bu patikanın dışında neler var acaba diye düşünüp duruyorsun. Bir de biz alışık değiliz öyle doğanın kalbinde olmaya falan. Tuhaf bir mutluluk hali gelip oturuyor kalbine. Aslında pek de bir şeyin önemli olmadığını, ardından koştuğumuz nice şeyin çok anlamsız olduğunu, bir gün ölüp gideceğimizi düşünüyorsun. Yine de buraya geri gelince yaşamın gözünü oymaya çalışmaya devam ediyoruz. Bu hırs nereye kadar? kendim için konuşuyorum elbet. Bitmiyor yapılacaklar, listeler, çocuğun geleceği falan. 😀
      Kasmamak lazım ama nasıl? Bilmiyorum. İpin ucunu bir türlü bırakamıyorum.
      Çok öpüyorum seni, çoook.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir