BARSELONA 5- Casa Batllo ve Gaudi

Barselona’dan döndüğüm günden beri, yeni bir yere gitmeye dair hayallere dalmamı gerektirecek kadar uzun bir zaman geçmemesine rağmen, hâlâ benim Barselona’mla ilgili yazmak istediklerimi tamamlayamadım. Bu durum, Katalan şehrinin bana verdiği rehavet duygusundan mı, yoksa İstanbul’a gelir gelmez, ister istemez hemen içine düştüğüm kargaşadan mı bilinmez, bir türlü son noktayı koyamadım yazacaklarıma. Hiç hesapta olmamasına rağmen önümüzdeki hafta sonu burada olmayacağım. Şans yine yüzüme güldü ve Barselona’da yaşadığım güzel günler gezi defterimde tam anlamıyla yerlerini bulmadan, bu güzel hayat başka bir şehirde bulunma şansı çıkardı karşıma. Oğlumun karnesiyle beraber bana da bir karne hediyesi geldi. Gerçi bende yoğun okul programıyla, iş programını birlikte başarılı bir şekilde geçirdiğimden dolayı, en az oğlum kadar haketmiştim bu hediyeyi. Şimdi mükafatımın keyfini doyasıya çıkarma vakti gelmiş, çatmıştır. Umarım gideceğim bu başka şehirde de beni güneşli sabahlar karşılar. Amma velakin gitmeden önce Barselona ile ilgili yazacaklarımı da toparlamak isterim ki, geldiğimde  yeni dünyalardan bahsedebileyim.
Barselona’nın Gaudi’nin şehri olduğunu bu şehre ayak basmadan önce çok kişiden duymuş olmama rağmen, nihai karar için bu şehre gitmem şarttı.( araştırmacı gazeteci ‘ben’)  İyi ya da kötü kendi kararımı kendim vermeliydim. Bu hayat dolu şehirle tanışmak için fazlasıyla geç kalmıştım bile. Gel gör ki, gezi defterimde yer almış notlarıma baktığımda, Barselona’dan önce korkunç bir tur şirketiyle gitmiş olduğum Madrid’in tadı damağımda kaldığından, bir hayli beklemek zorunda kaldım. -Olsun,dedim gittiğimde de. Kısmet bugüneymiş.
– Şimdi ne mi düşünüyorum?
Evet! Bu şehir Gaudi’nin Şehri. Tüm hayatını, ruhuyla bağlandığı bu şehre adamış bu insanın bu şehre verdiklerinin yanında ”Gaudi’nin Şehri” tamlamasını sonuna kadar hakettiğini düşünüyorum. Ben Gaudi’nin bu şehre bıraktığı her bir esere ne yazık ki tek tek tanıklık edemedim.Elimdeki zamanı ne kadar dolu dolu kullanmaya çalışsamda, yine galip geldi zaman. Neyse ki göremediğim bu yerler, okumaktan müthiş keyif aldığım bir arkadaşımın yüreğinden dökülen büyülü sözcüklerle bana rehberlik etti. Gitmiş, gezmiş, görmüş kadar oldum.
Casa Batllo’dan bahsetmek istiyorum. Gözlerimi kapayıp, Barselona’yı düşündüğümde  Passeig de Gracia’daki bu ev gözlerimin önüne geliyor. Sagra da Familia’nın yüksek kulelerini, Harry Potter’da Yüksek Büyücülük Okuluna, o olmazsa Yüzüklerin Efendisi’nde Sauron’un büyülerini yaptığı şatosuna benzettim. Hâlâ süren hummalı çalışmalara yakından tanıklık ettim, Kilisenin içindeki çalışmaların çok hafiflediğine kanaat getirdim, asansör bileti almadığımdan en tepeye kadar çıkamadım. En alt kata indiğimde, kilisenin yapımıyla ilgili maketleri, Gaudi’nin yıllar süren çalışmalarını gördüm, hayranlık duydum, inanmakta zorlandım. Bir ömrün, bugün ”Bitmeyen Kilise” olarak adlandırılan bu kiliseye adanarak sonlandırıldığını gördüm; fakat ben burayı sevmedim. Belki heybeti ve ihtişamı korkuttu beni.
Bilmiyorum ama içim Casa Batllo‘da huzur buldu. Önümde uzanan kuyrukta birkaç kişinin peşi sıra girdiğim bu ev, bana Gaudi’yi daha kolay anlattı. Kapıdan içeri girdiğim o andan itibaren çıktığım ilk katta, Passeig de Gracia‘ya dimdik bakan gözleriyle, bu evde bana orada bağdaş kurup oturma hissi veren şey neydi? Ejderhanın gözleri mi, dokunduğumda elime batan pullu gövdesi mi yoksa büyülü sözler fısıldayan boğuk nefesi mi?
Orada, hâlâ yaşayan bir canlı var biliyorum. Yoksa bunca insan, dünyanın dört bir yanından kalkıp bir evi ziyaret etmeye gelmez değil mi? Nasıl bir ev kapısından girdiğiniz ilk andan itibaren sizi sessizliğe davet edebilir ki?
Sessiz, yavaş ve dikkatli. Adım, adım ilerliyorum.
Burada, bulunduğum yerde oturmak ve zamanı durdurmak istiyorum. Kelimelerimin birbirine karışmasını, kavga etmelerini ve susmalarını bekliyorum usulca. Bu evde samimi bir aşk var. Benzerini daha önce hiç görmediğim şöminenin tam karşısındayım. Burası evin çalışma odası. Şömine, mantara benziyor. İki  yanında karşılıklı duran sedirler nice sıcak sohbetlere ev sahipliği yapmıştır. Kırmızı kordonun ardında kalan şöminenin iki yanındaki sedirlerde, bir kış gecesi harıl harıl yanan şöminenin sıcaklığında kitabımı okusam güzel olmaz mı?
Batllo ailesine ev sahipliği yapmış bu evde yıllar önce gürültüyle birbirine karışan tozlu sesleri saklandıkları yeden çıkarıp, duymaya çalışıyorum. Garip belki ama Senyör Batllo‘nun tutkulu bir aşık olacağını düşünüyorum. Çılgın, laf dinlemez… Bir dalga gibi sahile vurup duran bu evde, çılgın bir dalganın üstündeyim. Köşesiz, kıvrımlı; kırmızı etekli, siyah uzun saçlı, ateşli bir İspanyol kadın gibi. Sagra da Familia‘nın üstünde taşıdığı ince detayları tasarlamak için kırk yılını düşleyerek geçirmiş Gaudi. Dile kolay!
Şömineli çalışma odasından Passeig de Gracia’ya kendini fütursuzca açan, uzun pencerelerin içeriye ışığı davet ettiği geniş salondayım. Bu pencerenin önünde kısa bir süre aşağıda akıp giden günü seyrediyorum. Casa Batllo’nun önünde bu bahar gününde, nice baharı nice kışı birlikte karşılayan ağaçlara evin içinden bir selam yolluyorum.
Pencereleri açmaya yarayan minik tutamaçlar bile Gaudi tasarımı.
Teras, masalın en güzel kısmı. Anneannemin evinde mutfaktaki zemini süsleyen taşlarla döşenmiş teras, ayağımın altından akıp gidiyor; zira düz bir zemin değil. Bir müddet buradan gözüken diğer komşu evlere bakıyorum. Terasta zemin üzerinde gözüken çerçeveler, alt kattaki odaların tavandan ışık almasını sağlıyor.
Ejderhanın sırtına ulaştığımda, gülümsüyorum ejderhaya.Birbirimizi anladığımızı biliyorum. Son bir dokunuştan sonra, sessizce aşağıya doğru yürüyorum.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

BARSELONA 5- Casa Batllo ve Gaudi” yazısında 2 düşünce

  1. Özer Utku diyor ki:

    Özlem hanım çok güzel anlatmışsınız, bir solukta okudum desem yanlış olmaz herhalde. Barselona gezimde benim en çok ilgimi çeken yer "Casa Batllo" olmuştu. Sizin kadar detaylı olmasa da bende burada Casa Batllo gezim hakkında birşeyler yazmıştım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir