Dün gece yine uyuyamadım. Sabah şiş gözlerle kalkıp bilgisayarı açtım. Bir bardak çayı bile çekmedi canım. İçimden Meltem Gürle okumak geldi. Eskiden nefis bir blogu vardı. Ne zaman içim çekilse oraya kaçtığımı hatırlıyorum. Sonra sanırım kitap çıkardığından ve oradaki yazılarını da kitapta derlediğinden olsa gerek, benim gibi okuyucularına blogunun kapılarını kapattı. Şimdilerde güncel yazılarını okumak istersek BirGün‘de yazdığı…
Kategori Arşivleri: Avrupa
Paris Bistroları… Nerede yesek? Hangisi daha güzel? Son Paris seyahatine çıkmadan üç yerde yemek yeme planı yapmıştım. Bunlardan bir tanesi Montparnasse’da bulunan La Closerie des Lilas‘ydı. Burası vakti zamanında Hemingway, Picasso, Cezanne, Apollinaire, Henry Miller, Rimbau, Modigliani ve Sartre’ın sıkça gittiği bir restoranmış. Bahsettiğim zamanlarda Paris’in çok ucuz olduğunu, hatta sırf bu yüzden daha rahat…
Bir trenin insanı taşıdığı bir garda onu neler bekler? Yolda olmak ve bu duygunun dayanılmaz hafifliği. Ne güzel bir soru değil mi? Sorunun cevabını düşünürken bile gülümsemeye başlıyorum. Aklıma devasa bir gara yanaşmış onlarca tren, bavullarını sürükleyerek uzaklaşan insanlar, kokularıyla insanı cezbeden irili ufaklı küçük yemek kabinleri, elinde bir sosisliyle geçen biri, alt katı işaret…
Paris, Ecekent… Paris’ten Frankfurt’a. Her sene hayatımın bir parçası haline gelen şubat yolculukları. Frankfurt’tan Paris’e tren yolculukları… Seyşeller’e bu kadar çamur attıktan sonra biraz vicdan azabı çekiyorum. Ama hissettiklerimi söyleme duygusu vicdan azabı hissetmemden daha ağır basıyor. Netice itibariyle benim tatilim, benim Seyşellerim diyor olayı kapatıyorum; yine de bir ara Seyşeller’de denk geldiğimiz Türkçe konuşan…
İnsana şarkı söyleten durumlar var. Tatile çıkmak bunlardan bir tanesi. Colmar uzun zamandır gitmeyi düşündüğüm masal kentlerden biriydi benim için. Avrupa’da en iyi Noel Pazarları nerede? Birkaç gün önce dudaklarımda fısıltı halinde bir şarkıyla yola çıktığımı söylemiştim. Önce Basel’e, oradan da arabayla Colmar, Ribeauville, Obernai ve Strazburg. İlk gecemizi Basel’de geçirdik, iki gecemizi de Strazburg’da….
Dünyanın en çok ziyaret edilen mezarlığı Pere Lachaise’e hoş geldiniz. Şehrin 20. Bölgesi’deki bu mezarlıktaki ünlü mezarları sadece on maddede listelerken çok zorlandım. Yazmak istediğim öyle çok ünlü konuğu var ki Pere Lachaise’in. 1- Oscar Wilde: Pere Lachaise Mezarlığı‘nın tereddütsüz en çok ziyaret edilen mezarı. 1854 yılında Dublin’de doğan yazar 1900 yılında Paris’te, Saint Germain-des-Pres bölgesindeki Hotel d’Alsace‘ın 16 numaralı…
Blog yazmak mı? Dün blog yazmayı unuttum. Gece gözümü kapadığım an bu gerçekle yüz yüze geldim. Bir vicdan azabı içimi kapladı ama çok yorgundum. Kalkıp yazsam da sadece yazmış olmak için yazacaktım ve o da bana tat vermeyecekti. “İyisi mi,” dedim “Uyu Özlem!” Shakespeare and Company-Paris Kasım Yağmuru- İzlanda’dan bir Kitap Şimdi buradayım. Tilkinin dönüp…
Pariste geziyordum, yazamadım. Suçsuzum. Gün 8 diye bir başlık atmanın o gün yazamadıysan bir anlamı yok. Sonuçta 21 gün aksatmadan bloga yazı yazacağım diye meydan okumuştum; olmadı. Geçerli bir sebebim var, Paristeydim. Sabah 05.00’de kalkıp, gece 23.30 da otel odasına girdik. Bitmiştim. Yatağa kıvrıldığım gibi uyudum. Gelelim bugüne. Kim bilir Pariste kaçıncı kez bulunuyorum. Yine…