Benek’in Masalı ve Nihan’ın Fantastik Kalemi!

Kuzey’le beraber D&R’ın kitap raflarının arasında kayboluyoruz; çocukluğundan beri kitapçıların huzur veren havasına alışık olan oğlan için buradan daha rahat bir yer yok! Daha minikken küçük oyuncakların bulunduğu katlı rafın önünde bir müddet dikilir, rafta onu bekleyen şövalyeleri, atının üzerinde havaya kalkmış kahramanları aşağı indirir, yere bağdaş kurar otururdu. Oyuncakların çeşitliliğinin yanında onu böyle hayallere dalmaya iten rahatlığın etrafa yayılan kitap kokusu olduğunu düşünürüm. Artık büyüdü, yine küçük kahramanlarının yanına uğruyor, günün sonunda beni kandırmayı başarırsa oyuncaklarının içine bir yenisini ekliyor, daha da güzeli o sıra sıra dizili kitapların arasında saatlerce gezinip kendi kitaplarını kendisi seçiyor.
Bu sefer başka bir sebeple dolaşıyoruz; kolundan tutup Doğan Egmont’un raflarına onu sürükleyen benim. ”Arkadaşımın kitapları çıkmış, bakmanı istiyorum.” diyorum. Nihan’cım, sana sormadan da imza sözü veriyorum, bilesin!
Rafların önüne geliyoruz sonunda. İşte kitaplar karşımda duruyorlar, yan yana! Nasıl gururlanıyorum. Benek’in Masalı okunmak için bekliyor. Kitapları aldığımız gibi kasanın önüne gidiyoruz; artık Nihan’ın olağanüstü dünyasına girmek için hazırız. Şimdi ”Benek’in Masalı’na’, Nihan’ın uygun gördüğü tanımlamayla, bu tuhaf yolculuğun içine girmek için Kuzey’in biraz daha büyümesi gerekiyor; ama annesi yolculuğa hazır! Zaten bu blogun okuyucuları, bendeniz az zamanlı annenin ne kadar yolculuğa meyilli olduğunu bilir! Tuhaf olması, olsa olsa yolculuğun keyfini biraz daha arttırabilir diye düşünüyorum. Eeee, ne kadar çok macera, o kadar çok eğlence değil mi?
Akşamları yatağa girdiğim anda Benek Üzgünerik’le yolculuğa başlıyoruz. Öyle güzel bir dille yazmış ki Nihan, ”aslında  Kuzey’e kitabı ben okusam anlar.” diye düşünüyorum. Yeni bir okula başlayan çingene pembesi saçlarıyla Benek’in maceraları daha otobüse bindiği anda başlıyor. Yanına oturan Tintin Teyze otobüsten inerken oturduğu koltuğa bir paket bırakarak ayrılıyor. Yeni geldiği okulda etrafını saran farklı insanların içinde Benek şimdilik onu hazırda bekleyen maceraların farkında değil.
Öyle güzel bir konunun içine götürüyor ki bizi Nihan… Uzay araçlarının içinde hepsi birbirinden eğlenceli ve ustaca tasarlanmış kahramanların arasında dünyada yok olmuş sevgi baloncuklarını arıyoruz. Gümüş tozuyla yapılan yolculukları gördükçe ben de o tozun sahibi olmayı hayal ediyorum. Sanki senin elinde bir miktar varmış gibi geliyor sevgili yazar!
Kitabın konusunu anlatmıyorum, korkmayın! Gönlüm rahat devam ediyorum yazdıklarıma:) Mesela bir Topik var ki bayılıyorum ben ona… Nedense kendisine uygun görülen ismin sıcaklığı beni hemen sarmalayıverdi. Sanki kucağına oturuversem, kalbinin içine gömülecekmişim gibi bir hisse kapıldım.
Fantastik bir dünyanın içinde, neredeyse artık kendisi de fantastik bir kavram haline gelmek üzere olan ”sevgi”yi aramak üzere yapılan bu yolculuğa katılmak şart!
Kitabın güzel anlatımının yanında, ben sadece ek olarak Nihan’ın güzel çizimlerinin sayfaları süslemesini isterdim. Biliyorum ki, yazarın yarattığı kahramanın kağıt üzerinde ete, kemiğe, çeliğe hatta tobiğe bürünmüş halleri var.
Nihan’cım, yolun açık olsun. Her daim yaz ki, biz de başka dünyalara yolculuk yapabilelim. Hem de oturduğumuz yerden!

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Benek’in Masalı ve Nihan’ın Fantastik Kalemi!” yazısında bir düşünce

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir