Cezanne ve Aix!

paul cezanne

Hâlâ Aix en Provence’da Cezanne’ın peşinde gezmeye devam ediyoruz di mi? Ben bu şehre aşık oldum, itiraf ediyorum. Şimdi geriye dönüp baktığımda şehrin bana kesif bir huzuru anımsattığını daha yakından fark ediyorum. An itibariyle pencerenin hemen dışında usul usul yağan yağmuru, bir de orada bir kafenin terasında, elimde sıcacık bir kahveyle seyretmeyi ne çok isterdim. Kahveye, sessizce yağan yağmura ve Arnavut kaldırımlı sokaklara kendini teslim etmiş bir şehir gibisi yoktur.

Yine Cezanne’ın peşine düşeceğiz düşmesine ya, Cours Mirabeau üstündeki kafelerin hayalinden alamıyorum kendimi.

Cezanne’ı Aix en Provence sokaklarında kaldırımların üstüne işlenmiş ”C” harfleri eşliğinde izledik. Yanımızdaki dokuz yaşındaki çocuğun, elinde harita ile sokaklara serpilmiş bu işaretlerin peşinde koşturmasını sizin de izlemenizi ne çok isterdim. Tabii Fransa’nın güney köşesinde yakaladığım bu keşif duygusunu çocuğum kendi şehrinin orta yerinde de yakalasaydı. Atlasaydık yandan çarklı ada vapuruna, köpüklerin arasından varsaydık  Burgaz Ada’ya.  Yol kenarlarına döşenmiş ”S” harfinin ardına düşerek Sait Faik’i bulsaydık bir köşkün duvarlarının arasında…

Demem o ki, hayale yakın bir ruh halindeyim masamın başında…

Cezanne’a gelince… Gideceklere küçük bir uyarı: Şehre varmadan önce bilgisayar başına geçerek, Cezanne’ı anlatan tarihi üç yerin biletlerini alabilmek mümkün.

Liste şöyle:
  • Şehrin sokaklarında gezip, Cezanne’ın ve ailesinin yaşadığı evleri, Cezanne’ın okuduğu okulu ya da arkadaşlarıyla oturup içkisini içtiği kafeleri görmek için şehrin içinde mutlaka gezilecek.
  • Merkezden 1.5 km uzaklıktaki stüdyosunu görmek ve Cezanne’a ait eşyalara dünya gözüyle bakmak için ATELİER CEZANNE‘a bilet alınacak. Mümkünse her gün Cezanne’ın yaşadığı rutini bozmamak adına buraya yürüyerek çıkılacak ve yolun sonunda bu yapılandan pişmanlık duyulacak.
  • Cezanne’ın baba evi JAS DE BOUFFON‘un içinde ise artık Cezanne’a ait bir iz bulmak mümkün değil. Geniş bahçenin içinde ayakta duran binanın ve içinin kesinlikle ciddi bir bakıma ihtiyacı var. Yine de evin ve bahçenin Cezanne hatırına kesinlikle gezilmesi gerekli! Tablolara konuk olan ağaçlar, havuz ve heykeller hâlâ oldukları yerde beklemekte.
  • Cezanne’ın 1895 yılından 1904 yılına kadar bir kulübe kiralayarak çalıştığı BIBEMUS QUARRİES (Bibemus Taş Ocakları) ise bir diğer alan. Cezanne burada taş ocaklarının ortasına şövalesini atarak 11 yağlıboya, 16 suluboya tablo yapmış.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir