Lizbon uçağını nasıl kaçırdım?

Fotoğraf: Şuradan
Bazen şöyle şeyler olabiliyor: Hiç beklemediğin bir anda uzun zamandır hayalini kurduğun bir tatile doğru uzanan uçağı kaçırabiliyor, unutmamak için yüzlerce kez kendine tekrar ettiğin bir şeyi bavuluna koymayı unutabiliyor, başkalarının başına gelebilecek şeylerin kendi başına gelebileceğine inanmıyorsun.
Evet… Lizbon uçağını kaçırdım.
Uçağı kaçırmama çok üzüldüm ama buna pek de şaşırmadım.
Kendi paramı kazanıp, benimle aynı seyahat etme zevkini paylaşan biriyle evlendiğimden beri geziyorum. Hayatımda yaptığım en doğru hareketlerden biri yıllardır orada burada gezinip durduğum bu adamla evlenmek. Aynı ortak zevkleri paylaşıyor olsak da birbirimizden tümüyle farklı iki insanız.
Kitap okumaktan, sinemaya gitmekten, gezmekten ikimiz de çok hoşlanırız. Bunun yanında ikimiz de içkiyi sıcak bir yaz gününün ortasında bir kadehte bırakır, sessizliğe övgüler yağdırabilir, yan yanayken susup mutluluktan uçabiliriz.
  • Ben kızdığım zaman yağıp gürlerim; o sessizce bekler, düşünür, fırtınanın geçmesini bekler.
  • Ben önümüze bir hedef koyar, bunu yapmak için kafasının etini yer, heyecanımı neden paylaşmıyorsun diye vıdı vıdı konuşurum, iş yapmaya gelince ”Yoruldum ben, vazgeçelim!” derim; o, ”Başladığımız şeyi bitirmemiz lazım!” der, söylediklerimin hepsini duymazlıktan gelir, yürümeye devam eder.
  • Ben uykusuzluğa hiç dayanamam, yılbaşı gecelerinde bile gece saat 12’yi gösterdiğinde yatalım derim; o cin gözlerle bana bakar, daha çok erken der.
  • Ben sabah çok erken kalkmak, güne merhaba demek isterim; o uzun süren sabahları sever.
  •  Ben duygularım beni nereye götürürse oraya giderim; o kılı kırk yarar.
  • Ben planlarım; o yaptığım planı inceler, tüm güvenlik önlemlerini alır, adı Pimpirikli‘ye çıkar.

 

Demem o ki, muhtemelen havaalanından belki de bir kavgayla dönmemiz gerekirdi eve. Oysa öyle olmadı. Ben Lizbon’a gidecek uçağın saatine yanlış bakmıştım; hem de birkaç kez. Atatürk Havaalanı’ndan saat 7.30’da kalkan uçak, Lizbon saatiyle 10.30’da orada oluyordu. Biletin çıktısını almama rağmen uçağın saatinin 7.30 olduğunu hiç fark etmedim. Selçuk bana her sorduğunda 10.30 dedim. O, her yolculuk öncesinde mutlaka check-in yapmasına rağmen bu sefer nedense onu yapmayı ihmal etti. Bir gece önce bu işlemi yapsaydık uçağımızın saatini görecek ve uçağı kaçırmayacaktık. Beraber bir uçağı kaçırmak için ne gerekiyorsa hepsini yaptık. Bavulumuzla beraber yağmurlu bir hafta sonunu geçireceğimiz evimize geri döndük.
Olan oldu bir kere. Bundan alınacak dersi anlamak gerekiyor.
Çok seyahat ediyoruz. Bu sebepten buna çok alıştık ve rahatladık. Bir yere gitmek bizim günlük rutinimizi bozmuyor. Aynı günün akşamında eve gidiyor, yemeğimizi yiyor, yatmadan önce bavulumuzu hazırlıyoruz.
Yirmi yıldır seyahat eden bir insan olarak böyle bir olayın başımıza gelmesi kaçınılmazdı herhalde.
Şimdi kendimizi toparlama zamanı.
Peki bir uçağı kaçırırsan ne öğrenirsin? Olmasın ama olur da uçağınızı kaçırırsanız başınıza geleceklerden haberdar edeyim sizleri.
  • Thy artık eskiden olduğu gibi uçak için geç kalan yolcularını arayıp, ”Nerede kaldınız?” diye sormuyor.
  • Kaldı ki, check-in işleminizi tamamladınız, Boarding Pass’i aldıız içeri geçtiniz. Burada da gözünüzü açık tutun. Saatinize bakmayı ihmal etmeyin. THY anons uygulamasını burada da kaldırmış. Boarding’e geç kaldığınız an bavullarınız uçaktan indiriliyor. Size de yapacak bir şey kalmıyor.
  • Benim gibi uçak biletinizi aylar öncesinden bir kampanya kapsamında almışsanız, gidiş uçağınızı kaçırdığınız an dönüş uçak biletiniz otomatikman iptal ediliyor. Bir sonraki uçağa bilet alıranız elinizde tek bir gidiş biletiyle kalıyorsunuz. Ne yazık ki bilet satan görevliler sizi bu konuda uyarmıyor. Haberiniz olsun.

 

Birkaç ay önce bir arkadaşım Nice’e giden uçağını kaçırmış ve 800,00 TL vererek bir gidiş bileti daha almıştı. Dönüş biletinin olmadığı ne yazık ki bileti aldıktan sonra öğrenmiş, 1500,00 TL tutarındaki dönüş biletini de doğal olarak alamamıştı. Onun başına gelenleri ondan dinlememiş olsaydım ben de bu uygulamadan haberdar olamazdım.
Umarım bu söylediklerimi deneyimlemek zorunda kalmazsınız. Yine de kulağınızın bir köşesinde küpe olsun söylediklerim.
Eh, hepimize güzel günler olsun o zaman. 🙂

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Lizbon uçağını nasıl kaçırdım?” yazısında 6 düşünce

  1. Naz Pek diyor ki:

    Bizim sınav seneye Özlemciğim:)
    Malum eğitim sistemi canımıza okudu öyle bir çarkın içindeyiz ki sene başından beri nefes almadan devam ediyoruz.Küçük bir soluklanma için planlar peşindeyim bakalım becerebilecek miyim .
    Anlayacağın önümüzdeki yıl da bizim için zor olacak:(

    • özlem öztürk diyor ki:

      Belki de bilmeden birbirimize benzediğimiz için bu kadar çok seviyoruz birbirimizi. Bilmem kaç yıldır elimde tuttuğum gol yememe rekorunu bozmuş oldum ya sahiden nazarlık olsun. Bu arada senin boncuklardan biri sınava girmişti değil mi? Durum ne?
      Meraktayım.
      🙂

  2. Gamze Esra Ersöz diyor ki:

    Çok geçmiş olsun Özlem. Dönüş bileti uygulaması son derece saçmaymış 🙁 Sonuçta ben gidişi kaçırmışım belki kendi çabamla gidiş yolunu bulacam dönüş biletim niye yanar ki 🙁 Sonuçta benim gidiş yapmamamın firmaya artıs var eksisi yok. Bagaj eksildi, yemek servisi eksildi, taşıma eksildi…vs vs.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Teşekkürler şekerim 🙂 Muhtemelen bizim yerimize yolcu alınmıştır. Birçok uçuş için fazla bilet satıldığını biliyorum ve bu durum THY'nin doğal bir uygulaması. Yani onlar öyle diyor. Check-in için bile azıcık geç kalsan, bilet almış olsan bile uçakta yer kalmadı diyebiliyorlar. Bu durumla karşı karşıya kalmış arkadaşlarım var. O yüzden alana gitmeden ( daha doğrusu internet check-in açılır açılmaz) check-in yapmakta fayda var. Yine de ben de seninle aynı şekilde düşünüyorum. Dönüş biletinin iptal olmaması lazım.
      Öyle böyle kaçırdım uçağı. Ne yapsam kendime doğum günü hediyesi bir Lizbon mu hediye etsem?
      :=)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir