Kategori Arşivleri: Sevdiğim Şeyler

Paul Auster’la bir pazar…

Huzurlu bir pazar günü… Bu pazarı Kuzey’le karşılıklı koltuklarda yayılarak geçirdik. Selçuk yok. Onu karlı bir memlekete yolladık. “Soğuktan donuyorum.” dedi telefonda. Ben çayı yeni demlemiştim onunla konuşurken. Olsa o da bir bardak tavşan kanı çay içerdi. Sıcak pazarları seviyorum. Dışarıda yağmur çiseliyor olsa da evin içinde huzurlu bir hava var. İçimden bahçeye çıkıp temiz…

Bu blog yazarı Ursula K. Leguin’i anneannesi zannediyor.

Bugün kendin için ne yaptın ey blogger? “Bütün gün başı kesik tavuk gibi etrafta dolandım durdum.” diyeceğim demesine de tam da böyle olmadı. Gün içinde hep masamın başındaydım ve hep bir şeyler yapmayı planladım. Aklımda onlarca düşünce; neresinden başlasam bilmiyorum ama elimi nereye atarsam da orada kalıyorum. Bir türlü yapmak istediklerimde sonuca ulaşamıyor ve gittikçe telaşa…

Mutfağın Hatıra Defteri- Leylak Dalı

Mutfağın Hatıra Defteri

Çocukluğumun mutfağa dair en tuhaf hatırası babaanneme ait. Babamla babaannemin yanına, köye gittiğimiz ilk yalnız seyahatimizdi. Köyün toprak yolundan yürüye yürüye girip de babaannemin bahçesine yaklaşınca babam yorgunluktan bitap bana dönüp şöyle demişti: “Bak babaannen, Karşıdaki yamaçta!” “Babaanne, babaanne!” diye sesimin çıkabildiği kadarıyla bağırmıştım. Yuvarlana yuvarlana inmişti babaannem bulunduğu yerden. Onca yorgunluğu üstünde taşıyan, yolda…

yolculuk kitaplarım (1)

Yolculuk kitaplarım

Yazmaktan, okumaktan, sanırım en çok da Hemingway ve onu anlatan kitaplardan bahsedeceğim. Hemingway ve yazarın Paris’i en çok merak ettiğim konuların başında geliyor. Zaman zaman bir kitabı okurken, “Blogda bu kitaptan mutlaka bahsetmeliyim.” diye geçiriyorum aklımdan. Anlatmaya değer öyle çok şey oluyor ki kitabın içinde, dile getirmeden yitsin istemiyorum. Sonra işin, gücün, telaşın içinde ya…

Sevdiğim kadınlar: Emma Watson

Harry Potter filmlerini Kuzey’e bizim sevdirdiğimiz düşünülebilir. Elbette tıpkı birlikte seyrettiğimiz nice film gibi Harry Potter ve Felsefe Taşı’nı alıp eve getiren biziz. Ama kendisini filmin başrol oyuncusunun yerine koyması için özel bir çaba sarf etmedik. Küçücüktü, hakikaten de Harry Potter’ın o ilk filmdeki haline çok benziyordu. Sonra göz muayenesinin ardından gözlük takması gereği ortaya…

Sevdiğim Filmler: Before Sunrise

Viyana’da Geçen Filmler: Before Sunrise 🎬Geçen gece evde kimse yokken en sevdiğim filmlerden birini açıp ekranın başına kuruldum. Romantik filmleri seviyorum. Hele ki içinde şehirler varsa ve yol macerası barındırıyorsa. Before Sunrise da böyle başlıyor. Dido ve Aeneas Operası çalarken tıpkı operanın coşkuyla ilerleyen notaları gibi tren de rayların üzerinde hızla ilerliyor. Arkasında kilometrelerce demir yol, yeşillikler…

Eleştiresim var: Paris Bir Şenliktir

Paris Bir Şenliktir kitabı benim başucu kitaplarımdan biri. Her yeni yıl sabahı bu kitabı okuyorum. Senenin iyi geçmesi ve sevdiğim şehre daha sık gitmem için adını koymadan tuttuğum bir dilek bu. Aileyle birlikte geçirilmiş bir gecenin ertesinde herkes daha yataklarındayken kalkıyor, parmak uçlarıma basarak mutfağa gidiyor ve çayı ocağın üstüne koyuyorum. Birkaç dakika sonra suyun…

Alberto Manguel, Okuma Günlüğü ve Paris Yolculuğu

Paris’e giderken yanıma aldığım, Alberto Manguel ve Okuma Günlüğü isimli kitabı sehpanın üstünde duruyor. Yazar bilmem kaçıncı yaş gününde eskiden okuduğu ve hayatında yer eden on iki kitabı tekrar okuyup, notlar almaya karar veriyor. Şöyle düşünüyor: Her ay bir kitap okusam ve okuduklarım hakkında notlar alsam, bu arada gittiğim yerleri ve yaşadıklarımı da yazılarıma eklersem…