Kategori Arşivleri: Sevdiğim Şeyler

Her kitabın okunacağı kendi özel zamanı var!

Her kitabın okunacağı özel bir zaman var. IKEA’dan alınma kitaplıklarımızın içinde, çalışma masasının üstünde, salondaki köşe sehpada okunmayı bekleyen onlarca, yüzlerce kitap var. Evde bunca okunmamış kitap varken kitap almaya devam ediyorum. Bazı kitaplar sıcak yaz günlerini, bazıları ılık bir eylül sabahını, kimisi de lapa lapa kar yağan bir kış gününü bekliyor. Kimi kitapların ilk…

Patti Smith: M Treni

Çok sevdiğim bir kadından ve belki de en sevdiğim kitapların birinden bahsedeceğim size. Patti Smith ve müthiş anı kitabı M Treni. Bu kitap benim başucu kitaplarımdan biri. ”Siyah çayın kokusu Oz’daki gelincik tarlaları gibi bir etki yaratıyor, insanı sersemletiyordu sanki.”                               …

Stephen King’den yazmak üzerine beş öneri…

Stephen King’in yazmanın püf noktalarını okurlarına anlattığı kitabını okuyunca tabii ki aydınlanmadım. Yazarın kendisinin de söylediği gibi öyle bir şey yok zaten. Yazma aşkı ile tutuşanların hevesle okudukları bu kitapların en güzel yanı çok ünlü yazarların da zor yollardan geçtiğini, çok çalışarak ve yılmayarak bu işin üstesinden geldiğini öğrenmemiz. Stephen King de şöyle diyor zaten: Başkaları…

Kasım ayı güncesi…

Bologna yazılarına kaldığım yerden yarın devam edeceğim. Bugün günlerden pazar, saat 11 ile 12.30 arası evin bana kaldığı saatler. Sabah geç kalktığımız için ve Kuzey’in futbol antrenmanı için hazırlanmamız gerektiğinden haftanın en güzel tatil gününde biz uzun uzadıya kahvaltı etmiyoruz. Kuzey sabahları okul için çok erken kalktığından uyusun istiyoruz. Pazar sabahları bizim için tost sabahı yani….

İskoçya Notları: Edinburgh hazırlıkları!

İskoçya Notları ortalıkta. Uzun zamandır hayalini kurduğumuz seyahate çıkıyoruz sonunda. Seyahatimize az bir zaman kaldı. Önüme defterimi açmamdan, orada burada dağınık duran notları toparlamamdan, otel-uçak çıktılarını dökmemden anlıyorum bunu. Bir de işten-güçten çok sıkıldım. Kim ne derse desin, İstanbul yoruyor insanı. Bu şehirde çalışıyor olmak zor geliyor bana. Trafiği bile başka bir kenara koydum artık!…

Kitaplığımda Paris’le ilgili neler var?

Gün geçmiyor ki bu güzel şehir aklıma düşmesin!  Kapısından içeri başımı uzattığım her kitapçıdan bu şehirle ilgili anılar toparlayarak çıkıyorum dışarı: çoğu zaman kitaplar, defterler, kalemler, kitap ayraçları… Alacak listem devamlı uzuyor gidiyor. Bavulum içinde peynirlere ve şaraplara da yer açmam gerekiyor.  Bakalım kitaplığımda bavuluma sığdırıp, buralara kadar taşıdığım neler varmış?    Paris’i mekan tutan…

HAFTANIN KİTABI 1

Heyecanıma yenik düşerek kısa bir blog yazısı yazarak buradan ayrılacağım. Okuduğum son kitabın ben de bıraktığı izlenimi hemen aktarmak istiyorum. Patrick Rothfuss kitapçı rafında denk gelip aldığım ve okurken beni büyüleyen yazarlardan biri oldu. Rüzgarın Adı ve Patrick Rothfuss Yeni yılın ilk kitabını takdimimdir. Aslında kitabıma geçmiş senenin son günlerinde başladım. Uzun bir kitap olduğu,…

”Paris Bir Yalnızlık” mıdır?

Peki! Anladım! İnsanın her günü aynı güzellikte geçmez değil mi? Hatta bazı günleri ortalamayı bile tutturamaz. Bir de ortalamanın çok altında, insanın mutsuz olduğu günler vardır. Yazmak rahatlatır. Bazen rahatlamak için yazarsın, sonra yazdıklarını yoketmek için- parıldayan bir ekrana ise yazdıkların- delete tuşuna basarsın, siliniverir. Su gibi akar, evet! Bir zaman sonra yazdıklarını hatırlamazsın, su…