Sevdiğim kadınlar: Emma Watson

Harry Potter filmlerini Kuzey’e bizim sevdirdiğimiz düşünülebilir. Elbette tıpkı birlikte seyrettiğimiz nice film gibi Harry Potter ve Felsefe Taşı’nı alıp eve getiren biziz. Ama kendisini filmin başrol oyuncusunun yerine koyması için özel bir çaba sarf etmedik. Küçücüktü, hakikaten de Harry Potter’ın o ilk filmdeki haline çok benziyordu. Sonra göz muayenesinin ardından gözlük takması gereği ortaya çıktı. Gözlük takmak konusunda biraz direnç gösterince, “Bak Harry’de gözlük takıyor, hem de çok sevimli.” diyerek etkilemiş olabiliriz.

Harry Potter filmlerinde kahramanım her zaman Hermione oldu.

Sayesinde onlarca kez Harry Potter filmlerini seyrettik ve seyretmeye devam ediyoruz. Ailece Harry Potter ve ahalisini seviyoruz. Bir yaz tatilinde Harry Potter aşkıyla Londra’ya gittik, bir sene de Amerika’ya. Fırsat olsa yine giderim. (Fırsat derken parayı kast ediyorum elbette 😀 )

Masala, büyüye, tılsıma bulanmaktan güzel ne var şu dünyada?

Emma Watson kimin kahramanı?

Pek tabii Kuzey’in kahramanı Harry’di. Bense akıllı kız Hermione’nin hastasıydım. Nasıl tatlı bir kızdı o öyle. Öncelikle çok takdir ettiğim bir özelliği vardı: Çalışkanlık. Üstünde peleriniyle Hogwarts’ın kalın taş duvarlarının arasında dolaşan ve genellikle kütüphanede kalın bir kitabın arasına sıkışmış sevimli bir kız rolündeydi Emma Watson. Seri boyunca bu özel kıza olan ilgim hiç azalmadı. Her yeni bölümle birlikte daha çok sevdim onu. Kuzey’in aksine Harry’ye aşık olmasını da hiç mi  hiç istemedim. Görünenin ardındakini görebilen, kendi özgür seçimini yapabilen, esas oğlana aşık olmayacak kadar farklı bir kızdı o. (Esas oğlanlara bir gıcığım yok ama ikinciler neden hep unutulmak zorunda?) J.K.Rowlings de benim gibi düşünmüş olmalı. Yoksa Harry çantada keklikti. Gerçi saf Ron’un kızın kendisine aşık olduğunu anlaması da bir hayli zor oldu ya neyse!

Hermione büyüdü. Emma Watson nefis bir kadın oldu.

İşte bu kız büyüdü. Başka filmlerde oynadı ve harika bir kadın oldu. Bir kızım olsaydı sanırım onun gibi olmasını çok isterdim. Ayakları yere basan, sahip olduklarından dolayı başı dönmemiş, şımarmamış, kendisinin sahip olduğu haklara sahip olmayan kadınların sorunlarını anlayacak kadar duyarlı ve bunun için de elini taşın altına sokacak kadar cesur bir kadın.

Bu cümleyi sık tekrar ediyor olabilirim ama yanımda olsa sıkı sıkı sarılacağım kadınlardan biri de Emma Watson. Keşke onun gibi kadınlar daha çok olsa dünyada.

Bilmem biliyor musunuz ama BM İyi Niyet Elçisi olarak kadın erkek eşitliği için çalışıyor. 2014 yılında BM’de #HeforShe adı verilen cinsiyet eşitliğini savunmak için yaptığı konuşmada sesinin titremesi bile doğru insanın doğru yerde konuştuğunun göstergesi diye düşünüyorum.

Gel de sevme şimdi bu gencecik kadını.💖
Benim lise yıllarımın Duygu Asena’sı kendisi.
Sanki içinde iyilik taşıyormuş gibi ışıltılı bir yüzü, belli ki çok geniş bir kalbi var.

Bir de de şu nefis kitap kulübü: Our Shared Shelf. Katılım herkese açık. Hangi kitapların okunacağına Emma Watson karar veriyor. Elbette feminist yazarların kitapları seçiliyor. Bu yazarların kimileri ile uzun, keyifli ve ilham verici sohbetler yapıyor.

New York Metrosuna Maya Angelou kitaplarını bırakacağını Emma Watson twitterdan paylaşıyor.

Hem kadın hakları hem kitap okumak Emma’nın IG takipçilerine sık sık hatırlattığı konuların başında geliyor. Bunu da kendi yöntemiyle ve çok naif bir şekilde yapıyor.

New York’un ya da Londra’nın kalabalık yerlerine, bazen parkların içindeki bankların üzerine, zaman zaman metro istasyonlarında yürüyen merdivenlerin kenarlarına kitaplar koyuyor. Dileyen bu kitapları alıp okuyabiliyor. 2017 Dünya Kadınlar Günü’nde Emma, New York’taydı ve tüm harika kadınların büstlerinin ya da heykellerinin altına kitap bıraktı.

Eh, Emma böyle şeyler yaptıkça da benim içim eriyor. Bizim ülkemizde de yılmadan insan hakları için uğraşan müthiş kadınlar var. Barış için imza veren onca akademisyenin başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Güzel günler ümit etmekten başka çare yok sanırım.

İyi ki dünyada böyle güzel kadınlar var diyerek mutlu bir hafta sonu diliyorum herkese. 💖

Her bunaldığımda seyrettiğim çok sevdiğim bir filmin yazısını okumak isterseniz BURAYA,

Yine çok sevdiğim bir kitabın yorumunu okumak isterseniz de BURAYA tıklayın lütfen.

Blog yazılarımdan e-posta ile haberdar ol

Yorum yazmak için tüm yorumların altındaki alanı kullanabilirsiniz.

Sevdiğim kadınlar: Emma Watson” yazısında 6 düşünce

  1. Gülşah Şahin diyor ki:

    İyi ki varlar Özlem iyi ki…
    Okurken şahsen tanımasam bile nasıl gurur duydum anlatamam. Enteresan bir duygu ama öyle hissettim.
    Genç yaşına rağmen bu gidişatı kötüye giden dünyamızda iyi şeylerin, iyi şeylerin olacağına inanan ve çabalayan birilerinin olması ne kadar güzel…
    İyi haftalar canım. 🙂

    • özlem öztürk diyor ki:

      Seninle aynı duyguları hissediyorum. Mucize gibi bir kız. İnsanın içine ışık gibi doğuyor. Elini taşın altına sokabilen, gençliğiyle, var oluş şekliyle insana "Ohh be, dünyada iyi insanlar da varmış" dedirten bir genç kadın.
      Sana da iyi haftalar tatlım.

    • özlem öztürk diyor ki:

      Ne tatlı değil mi Sibel ya! Ben de uzun zamandır isliyorum. Birleşmiş Milletler'deki konuşmasına, tavırlarına, aldığı sorumluluktan dolayı sesinin titremesine… Hani senin şükür cuma'n var ya, bu kız da tam şükretmelik. Varlığı, yaptıkları insana umut veriyor. Ne çok ortak yanımız var seninle yahu 🙂 Sevdiğimiz kadınlar bile aynı. Metroda falan görürsen, sarıl öp vallahi 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir