Etiket Arşivleri: Paris Gezi Yazıları

Paris’e kuşbakışı..

Pilotumuzun Paris havası ile ilgili 16 derece bilgilendirmesine karşın hava inanılmaz güzel. Bizim deyimimizle Paris bahardan kalma günlerini yaşıyor 2010’un Eylül ayının tam ortasında. Otelimiz dediğim gibi Champs-Elysees’ye çok yakın mesafede Trocadèro bölgesinde. Sağlı sollu büyük kestane ağaçlarının gölgesinde, dökülmüş sarı-kahve sonbahar yapraklarına basarak varıyoruz otelimize. Klasik boyutlarda! bir Paris otel odası. Ve evet duş…

Paris yine,yeni,yeniden…

Bu sefer Paris’te bulunma sebebim sevgili kocanın fuar ziyareti kontenjanından oldu. Bu fuarlar hayatımızdan eksik olmasın diye dua ediyorum her daim…Yedik, içtik, gezdik veee döndük işte… Gitmeden önce fuarda gezilecek günlerin üstüne kendime bolca kahve ve Paris seyir günleri eklemiştim neyse ki…Yetmedi, hiç yetmez zaten ama olsun… Paris güzel şehirsin sen! Uçağımız her zamanki gibi yine…

Moulin Rouge

Moulin Rouge ile ilgili ne yazsam ki acaba? İlk önce şunu söylemek isterim ki Moulin Rouge benim gittiğim ilk revü. Bir de Champ Elysee üzerinde meşhur Lido var ama oraya da daha önce gitmedim. Paris’in Revüleri: Moulin Rouge mu Lido mu? Bu gezimizde akşamüstü ilk gün yürüyerek Pigalle’e çıktık ve revünün karşısında korunaklı bir cafede…

Peugeot on Champ Elysee

Daha önce gidenlerin bildiği gibi Champ Elysee üzerinde bulunan araba galerilerinde güncel satılan arabalar bulunmuyor..(Gerçi hiç araba almaya kalkışmadım ama o kadar ekstrem arabalar var ki öyle olduğunu düşünüyorum)Yanılmıyorsam Champ Elysee üzerinde Renault,Citroen,Peugeot ve Mercedes var..İşte size Peogeot’dan iki otomobil. İlk otomobil… Son otomobil..Nasılda mutlu di mi?

PERE LACHAİSE

Benim Pere Lachaise ile ilk karşılaşmam daha önce anlattığım gibi Mine Kırıkkanat’ın ”Paris” isimli kitabı sayesinde olmuştu. Orada karşılaştığım bir hikayeden sonra gitmek istemiş, sonra da biraz karıştırınca birçok ünlü mezara ev sahipliği yaptığını öğrenmiştim. Bizden de Ahmet Kaya ile Yılmaz Güney bu mezarlıkta bulunmaktalar. Biz eşimle beraber mezarlığı gezerken Ahmet Kaya’nın mezarı ile karşılaşmış…

paris….

    Pere Lachaise geliyor dediğimi biliyorum ve aslında yayınlama aşamasına da neredeyse gelmiştim ama kolaj yapmak adına verdiğim uğraşlar arasında nasıl yaptım bilmiyorum ama yazıyı kaybettim ya da sildim.Yaşadığım hayal kırıklığı arasında da ha yeniden yazdım yazıyorum derken beklenen Paris gezisi de kapımı çalmış oldu. Daha önceki yaklaşık 1.5 ay önceki seyahatimizdeki havanın azizliğine…

And Özlem goes to Paris

Tekrar bir Paris yolculuğu için kendi adıma geri sayımım başladı…Haftasonu itibariyle inşallah tekrar gökyüzüne Paris’ten bakabileceğim.Benim için Paris metro istasyonundan sokağa adım attığım anla beraber başlıyor.Sanırım bu seyahatimizde yanımızda arkadaşlarımızda olacak.Kafamda tabii ki gidilecek yerlerde ilgili bir liste var..Amma velakin Parisle ilk buluşmasını gerçekleştireceklerin olduğu aldığım duyumlar arasında…Bu durumda klasik yerler gezi listemizin başında olacak…