Etiket Arşivleri: Paris Gezi Yazıları

Benim Paris’im- Paris’e beraber gitsek?

Benim Paris’im her gidişimde sevip okşayıp gönlünü aldığım bir şehir. Çocukluk arkadaşı gibi biraz aramızdaki hissiyat. Ne yapsa kabülüm. O yüzden Paris deyince başka bir gülüyor gözlerim. Benim Paris’im ya da başkalarının Paris’i. Bundan yaklaşık bir ay önce çok sevdiğim bir arkadaşım Paris’e gitti. Bu şehre ilk ayak basışı değildi ama yaklaşık bir senedir haftada…

Paris Gezi Notları: Mona Lisa üzerine konuşmalar…

Her fırsatta Paris’e gittiğimi artık tüm dostlarım biliyor. Yine mi diye soranlara kızıyorum üstüne üstlük. Bu da benim takıntım işte, napalım? Nasıl mutlu mesut dolaşıyorum sokaklarda bir görseniz, siz de mutlu olursunuz benim için. Turist kıvamında kendini sokaklara vurmak çok güzel. Sırtına bir sırt çantası alırsın, cüzdanını her ihtimale karşı çantanın kuytu bir köşesine saklarsın,…

Son Durum Budur!

PARİS’TE NE VAR, NE YOK? – Yoğun geçen beş günden sonra evimize geldik. Evinden uzakta kalan herkes gibi evimi özlemişim. Mis gibi kokan çarşaflarım, yatağım, temizliğinden şüphe etmeden üstüne yayıldığım koltuklarım ve demlikte güzelce demini almış güzel çayım. Paris her zaman çok güzel ama otel vb. konforu da bir yere kadar! – Bu sefer şimdiye…

Bildik yarime… tüm kalbimle…

Biliyorum ki kişinin bilmedikleri heyecanlandırır insanı. Yeni başlayan arkadaşlıklar gibidir yeni tanışılacak şehirler de. Macera yüklüdürler, kaybolma riski taşırlar ki; bu duruma düşmek nasıl heyecanlıdır. Ummadığın yerlerde sokağa taşmış yemek kokularına denk gelirsin. Karnında acıkmışsa eğer sana en yakın masaya çöküverirsin. Çantanı sırtından indirir, her yeri keşfetme heyecanı içinde saatlerdir taşıdığın çantanın aslında ne kadar…

Çocuklarla Eurodisney! Devam:)

EuroDisney maceramızın kalan yarısını kelimelere dökmeye elimizde olmayan sebeplerden dolayı ara verdik.:) Dönüşümüz gidişimiz kadar eğlenceli olmadı maalesef. Havaalanında kar yağışından dolayı kaynaklanan aksaklıkların tümünü çocuklarla beraber yaşamak zorunda kaldık. Oğlum hayatında yaptığı bu ikinci uçak macerasında da havaalanında 18 saat bekledikten sonra, tüm uçuşların böyle olacağını zannetmeye başladı. Gelişmiş ülkelerin çoğunda vatandaşların ”doğal” hukuksal…

Çocuklarla Eurodisney!

Gitmeden Avrupa yollarına düşmek için yanlış bir zaman olduğunu düşünüyorum; çok önceden alınmış bir karar! Dört anne yanımıza aynı yaşlardaki oğullarımızı alarak karne hediyesi olarak Eurodisney’e gideceğiz. Yola çıkmadan önce derin derin nefes alıyorum. Sevdiğim şehre gidecek olmam yüreğimi şenlendirse de, gidiş sebebimiz çocukların gönlünü yapmak. Atatürk Havalimanı’na vardığımızda çocuklar neşeyle birbirlerine sarılıyorlar. Bavullarımızı çekçek…

Paris..Pasajlar…

Bir kitap okudum! Paris Opera bölgesinde bir günüm geçti. Hadi yalan yok, ilk gün aradığım yeri de bulamadım. Yenilgiyi kabul etmek istememiştim ama ayaklarım isyandaydı ve aynı bölge içerisinde tur atmaktan başım dönmüştü. Hayır sevgili kocam diye demiyorum, yer aramak konusunda benden de hırslıdır. Arıyoruz efendim… Durmuyor, yılmıyor. Arzu Çağlan’ın kitabında yazdığı, benim hemen okuyup…

Paul’de, güne merhaba…

Opera bölgesinde bulunan Paul benim en sevdiğim kahvaltı mekanım. Kapıdan girdikten sonra alt kattaki pastane bölümünü ve mis gibi kokan ekmekleri geride bıraktıktan sonra, dar merdivenlerden üst kattaki kahvaltı verilen küçük kare salona ulaşılıyor. Her gelişimde rastladığım iki garson servis yapıyor sizlere. İnsanlar burada sık iş değiştirmiyorlar anladığım kadarıyla. Eğer kısa boylu, Fransızlarla kıyaslandığında hafif…