Etiket Arşivleri: Yazı Evi

Planlar, projeler, kafa karışıklıkları…

Bu haftanın en güzel olayı tiyatroya gitmekti. Ev ahalisi olarak, “Kuzey’i internetten uzak tutmak” başlığı altında dönen bir takım olaylar başlattık. Daha çok doğaya çıkmak, yürüyüşlere gitmek, sinemada oynayan güzel filmleri kaçırmamak, bir de ara ara tiyatroya uğrayalım minvalinde ortaya karışık kurtarma operasyonu yani. Neyse ki kendisi de internetle ve  play stationla çok fazla zaman harcadığını…

Aralık kapıyı araladı yine…

Üşenmesem oturup bu sene okuduğum kitapları sıralayacağım. Temmuz ayında kitap okuyamayınca sanki tüm seneyi kitap okumadan geçirmişim, 2016’yı okuma açısından kısır geçirmişim gibi hissediyorum. Oysa çalışma masasının üstü, salondaki başucu sehpam okunmuş, yerine kaldırılmayı bekleyen kitaplarla dolu. Yine de ortada beni rahatsız eden bir durum var. Onlarca kez söylediğim gibi bu senenin hiçbir hali beni…

Kaçırdığım güzel şeyler: Öykünün Ev Hali

     ”Pencerenin önüne, çayınızı, kahvenizi, defterinizi, biraz kurabiye ve telefonunuzu alıp uzunca bir süre kalkmamak üzere yerleşin. Bulutların akışını, rüzgârın değişimini, gök gürlemesini, şimşekleri dikkatlice izleyin. Defterinize notlar alın. Beş duyunuzu açın. Yağmur “birdenbire” yağmayacaktır artık öykülerinizde.Gözlem yapmak, yazıyla dünyalar kurmak ve yazının gücüyle okuyucuyu öykünün biraz öncesinin ve biraz sonrasının içinde tutmak yazarın…