Kategori Arşivleri: Sevdiğim Yazarlar

Alberto Manguel, Okuma Günlüğü ve Paris Yolculuğu

Paris’e giderken yanıma aldığım, Alberto Manguel ve Okuma Günlüğü isimli kitabı sehpanın üstünde duruyor. Yazar bilmem kaçıncı yaş gününde eskiden okuduğu ve hayatında yer eden on iki kitabı tekrar okuyup, notlar almaya karar veriyor. Şöyle düşünüyor: Her ay bir kitap okusam ve okuduklarım hakkında notlar alsam, bu arada gittiğim yerleri ve yaşadıklarımı da yazılarıma eklersem…

Her kitabın okunacağı kendi özel zamanı var!

Her kitabın okunacağı özel bir zaman var. IKEA’dan alınma kitaplıklarımızın içinde, çalışma masasının üstünde, salondaki köşe sehpada okunmayı bekleyen onlarca, yüzlerce kitap var. Evde bunca okunmamış kitap varken kitap almaya devam ediyorum. Bazı kitaplar sıcak yaz günlerini, bazıları ılık bir eylül sabahını, kimisi de lapa lapa kar yağan bir kış gününü bekliyor. Kimi kitapların ilk…

Patti Smith: M Treni

Çok sevdiğim bir kadından ve belki de en sevdiğim kitapların birinden bahsedeceğim size. Patti Smith ve müthiş anı kitabı M Treni. Bu kitap benim başucu kitaplarımdan biri. ”Siyah çayın kokusu Oz’daki gelincik tarlaları gibi bir etki yaratıyor, insanı sersemletiyordu sanki.”                               …

Kasım ayı güncesi…

Bologna yazılarına kaldığım yerden yarın devam edeceğim. Bugün günlerden pazar, saat 11 ile 12.30 arası evin bana kaldığı saatler. Sabah geç kalktığımız için ve Kuzey’in futbol antrenmanı için hazırlanmamız gerektiğinden haftanın en güzel tatil gününde biz uzun uzadıya kahvaltı etmiyoruz. Kuzey sabahları okul için çok erken kalktığından uyusun istiyoruz. Pazar sabahları bizim için tost sabahı yani….

İskoçya Notları: Edinburgh hazırlıkları!

İskoçya Notları ortalıkta. Uzun zamandır hayalini kurduğumuz seyahate çıkıyoruz sonunda. Seyahatimize az bir zaman kaldı. Önüme defterimi açmamdan, orada burada dağınık duran notları toparlamamdan, otel-uçak çıktılarını dökmemden anlıyorum bunu. Bir de işten-güçten çok sıkıldım. Kim ne derse desin, İstanbul yoruyor insanı. Bu şehirde çalışıyor olmak zor geliyor bana. Trafiği bile başka bir kenara koydum artık!…

HAFTANIN KİTABI 1

Heyecanıma yenik düşerek kısa bir blog yazısı yazarak buradan ayrılacağım. Okuduğum son kitabın ben de bıraktığı izlenimi hemen aktarmak istiyorum. Patrick Rothfuss kitapçı rafında denk gelip aldığım ve okurken beni büyüleyen yazarlardan biri oldu. Rüzgarın Adı ve Patrick Rothfuss Yeni yılın ilk kitabını takdimimdir. Aslında kitabıma geçmiş senenin son günlerinde başladım. Uzun bir kitap olduğu,…

”Paris Bir Yalnızlık” mıdır?

Peki! Anladım! İnsanın her günü aynı güzellikte geçmez değil mi? Hatta bazı günleri ortalamayı bile tutturamaz. Bir de ortalamanın çok altında, insanın mutsuz olduğu günler vardır. Yazmak rahatlatır. Bazen rahatlamak için yazarsın, sonra yazdıklarını yoketmek için- parıldayan bir ekrana ise yazdıkların- delete tuşuna basarsın, siliniverir. Su gibi akar, evet! Bir zaman sonra yazdıklarını hatırlamazsın, su…

Bir kitap okudum, aşık oldum!

Bu senenin kitabını şimdiden ilan etmek için çok mu erken acaba? Kitabevinin rafında duran kitaba bir çok defa elim gidiyor, alıp almamak konusunda kararsız kalıyorum. Beni böyle bir kararsızlığın pençesine düşüren sebep ortada: Çok satanlar rafında durması! Uzun bir flört dönemi yaşıyoruz işin doğrusu. İsmi bir şehir bilmecesi vaat eden bu kitaba daha fazla karşı…