Hani hiç bıktırmayacağımı bilsem size her gün Paris’ten bahsetmek isterim. İçime neden bu kadar dokunduğunu, canımın sıkıldığı her an neden orada olmak istediğimi, ruhumda yankılanan oraya aitmişim hissinin nereden geldiğini uzun uzun anlatmak. Bu söylediklerimin bir anlamı var mı bilmiyorum ama hislerim bunlar. Evde hayaller kuruyoruz çoğu zaman. Herkes kendine bir süper kahraman özelliği…
Etiket Arşivleri: bana dair
Cumartesi sabahının en güzel yanı sabah erkenden uyanıp Polonezköy’e gitmek oldu. Saat 6.45’de telefonun alarmı çaldı. Kuzey, ”Anne, beş dakika daha!” diye sızlandı. Bundan kuvvet alan koca, ”Ben sana Kuzey’e sor, o gitmek istemezse ben de gitmem.” demiştim dedi. Gerçek şu ki, bizim evin aksiyon almakta zorlanan kişisi Selçuk. ”Eee, gitmeyelim o zaman!” dedim. Ben…
Bugün benim doğum günüm… Doğum Günü Çocuğu olarak ortalarda geziniyor, kendime sorduğum sorulara cevap arıyorum. Seneler çok çabuk geçiyor, üstümde bir telaş bir telaş. Herkes yaşamış mıdır bu duyguyu bilmiyorum ama bende süregelen bir hayatı yakalama, ıskalamama durumu söz konusu. Gün geliyor en yakınlarım bile anlamak istemiyor bu halimi. Eee, haksızlar da demiyorum. Belki de…
Artık bilgisayarımın başına oturabilirim. Bilindiği üzere bilgisayarım eşim tarafından hediye edildi ve ben eski emektar bilgisayarımın ağırlığından o kadar yorulmuştum ki, şimdi sanki hayatımda ilk defa bilgisayar görmüşüm gibi elimden düşürmüyorum bilgisayarımı. Fakat ne var ki benim sizlere de söylediğim gibi devam ettiğim bir Fransızca kursum var ve çalışmam gerek. Ben ne yapıyorum peki? Eeeee……
Bundan sonra bloguma gereken değeri daha fazla gösterebileceğim. Yeni bilgisayarıma doğum günümden 10 gün önce kavuşturuldum. Yerinde ve anlamlı bir ön ödeme olduğunu düşünüyorum. Yuppi!
Gün daha yavaş kararmaya başladığından beri akşamın geldiğini anlayamıyorum. Gerçi saatler ileri alındığına göre yaz yaklaşmış olmalı değil mi? Ağaçların üzerindeki bahar dalları çoktan güneşe çevirdiler yüzlerini. Kalın kıyafetlerden kurtulacağız az zaman sonra. Arınma ve hafifleme zamanı. Benim de sevdiğim şehre kavuşmama az kaldı. En son kavuşmamız içi kışlıklarla dolu ağır bir bavulla olmuştu. Bu…
Aslında çok direndim bilgisayarın, kalem kağıt karşısında zafer kazanmaması için. Aynı savaşı manuel filmli çekim yapan fotoğraf makinaları içinde vermiştim ama bu savaşı da digital fotoğraf makinası kazandı, hem de büyük farkla. Ben teknoloji karşısında verdiğim her savaştan mağlup ayrılmak zorunda kaldım. Ama hala kalemin kağıda dokunmasını çok severim, gördüğüm güzel her defteri bazen kullanmaya…
Çok ciddi bir telaş aldı beni gidiyor,yeni evimize taşınmamıza birkaç ay kaldı. Artık dekorasyona başlama zamanı. İç mimar bir arkadaşla çıktık yola. çıktık çıkmasına ama ne zor işmiş. Tamam ben evin yapımıyla ilgili hiçbir şeye karışmayacağım ama seçim arifesi zor geçiyor. Ev ile ilgili tüm kararları verme isteğim ve isteğimin kabulü de güçlü bir sorumluluk…
- 1
- 2