2023 yılı nasıl geçti?

Açık konuşayım: Kendi kişisel tarihimde olmasını hiç istemediğim şeylerin de olduğu bir seneydi. Bu can sıkıcı şeyleri düşünmemeye, kendi içimde mutlu olmaya çalışıyorum. Zaman böyle uçup giderken bazı yaşananlar üzüyor insanı. Kimi zaman kendimi bir günah keçisi gibi hissediyorum. Bunca yılda öğrendiğim tek bir şey var: İnsanların nasıl davranacağına sen karar veremezsin. İyisi mi kabul et ve önüne bak!

Bu sene aile ve arkadaş ilişkilerimde iniş çıkışlarım oldu. Çoğu arkadaşım hayatlarını masaya yatırıp baktı. Oldukları kişiden memnun olmayıp kendini değiştirmek isteyenler de vardı, başka bir hayata doğru yola çıkan da. Sebebini bilmediğim, anlamak için çaba sarf ettiğim bir süreç oldu bu.

Pandemi diyerek geçmiş iki yılın üstüne yükleniyoruz ama sanki benim de önümde uzanan şu elli yaş meselesi insanı biraz düşündürüyor gibi. Her on yıllık yeni dönemle birlikte insan kendine yeniden bir bakıyor. “Sahi!” diye soruyor kafasının içinde uzunca zamandır konuşup duran sese, “Yapmak istediklerimi yapmak için çok mu geç kaldım?”

Herkesin kendi muhasebesini yaptığı, hayalindeki yere varmak için kulvar değiştirdiği, kimimizin hızlanıp kimimizin yavaşladığı bu sene böyle geçti, geçiyor işte. Dünyanın her köşesinde başka başka savaşların olduğunu, çeşit çeşit afetlerin de dünya üzerinde teker teker sahneye çıktığını zaten hatırlatmama gerek yok. Küçücük kendi dünyalarımızda bile çatışmalardan beslenirken hayattan ne bekliyoruz sahi?

Olaylara karşı tutumum şu: Olan biteni duymamak adına elimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Yüreğimi geniş, beklentilerimi de az tutuyorum. Hayata her şeye rağmen güveniyorum. Her gün şükrediyorum. İyi kahve içmekten de vazgeçmiyorum.

2023 yılında neler yaptım?

Paris, o la la!

Şubat ayında Selçuk’la birlikte kalkıp Paris’e gitmişiz. Birkaç gün birlikte takılıp sonrasında onun fuar için yola düştüğü, benimse kendi yalnızlığım ve özgürlüğümle sokak sokak dolaştığım bir Paris seyahati. Önceleri beni korkutan bu şehirde yalnız olma durumu zamanla kendimi ve şehri keşfettiğim, yürüdükçe yorulduğum ama keyiften şaşkına döndüğüm yürüyüşlere dönüştü. Yıllar içinde ayaklarımın beni götürdüğü yerlere baktım. Kimse bilmese de şehirde kendi ayak izimi oluşturmaktan daha güzel bir şeyin olmadığını fark ettim. Bana ait sokaklar, her zamanki masamda oturduğum kafeler, tanıdık garsonlar, onca kez önünden geçmeme rağmen ilk kez gördüğüm bistrolar, çiçekçiler…

Farkında olarak tadını çıkardığım bu yalnız olma halinden çok mutlu oldum. O ilk korku uyandıran seferimden sonra her sene, her yeni adımımla beraber daha da özgür olduğumu hissettim. 2024 yılının şubat ayı yine böyle yalnız adımların ayı olacak.

Paris gündüzleri bana, akşamları da güzel restoranlarda Selçuk’la bana ait olacak. Daha gelmeden 2024’ün mutluluk sebeplerinden birini belirlemiş oluyorum bile.

Ah bir de söylemeden geçmek istemiyorum. Son Paris seferinin bomba bistrolarından birini unutmadan yazmalıyım: Robert et Louis

Siz de notunuzu alın lütfen. Önceden rezervasyon yapmanız gereken bu bistro aklınızda dursun lütfen. Biz tekrar gideceğiz.

Bir de unutmadan eklemem gereken mini pazar var: Marche Alimentaire Saint Germain

Ben balıksever olduğum için pazarda ızgara balık da servis eden bir yerde yemiştim. Tek kişilik yolculuklarımda yine tercih edebileceğim bir yer oldu Sathees.

Son olarak şehrin süper havalı ama Türkler tarafından pek bilinmeyen bulyon restoranlarından birini daha eklemek istiyorum listeme: Bouillion Racine. Size yazıyor gibi görünsem de aslında bu notlar aynı zamanda kendime.

Bu şubat seyahati bizim yemek konusunda kendimize ziyafet üstüne ziyafet çektiğimiz bir seyahat olmuş. Fotoğraflara baktıkça yine ağzım sulanıyor.

2023 yılı şubat dökümü

Good morning London!

Şubat devam ederken Paris seyahatimizi Londra’ya geçerek şahlandırmışız. O zamanki duygularım dün gibi aklımda: Kuzey’le buluşacağım için çok mutluydum. Kings Cross istasyonunda onun trenden inmesini beklerken içim içime sığmıyordu. Bu sefer şehirde o gezdirdi bizi. Londra’da arkadaşlarıyla gittiği ve beğendiği restoranlara götürdü.

2023 yılı nasıl geçti derken geldik Mart ayına…

Mart ayına geldiğimizde yine bir İngiltere seferi göründü bize. Durham’a en yakın yer olduğu için Edinburgh’a uçtuk. Edinburgh’u da İskoçya’yı da çok seviyoruz. Selçuk’la o gün şehirde gezinip sevdiğimiz bir yerde yemek yedik. Eski şehrin havasını soluduk, yine şehrin nasıl güzel olduğundan bahsettik. Edinburgh hayatımda gördüğüm en güzel şehirlerden biri. Geçmişi üstünde bu kadar güzel taşıyan başka bir şehir gördüm mü bilmiyorum. Sonra bir tren yolculuğuyla Kuzey’e ulaştık. Bizimle İstanbul’a döneceği bir yolculuk olduğundan eşyalarını falan toparladık. Sonra Londra’ya geldik. Kuzey babasıyla birlikte fuara gitti. Bana da yine şehri kendi başıma tanıyacağım birkaç gün kalmış oldu. Her gece güzel yerlerde yemek yedik. Şehrin bilmediğimiz bir bölgesini keşfettik: Shoreditch. Tren istasyonundan çıktığımız ilk an Gotham City’ye geldiğimizi düşündük. Yeni gelişmekte olan, bizim Cihangir’imiz gibi bir yer burası.

…ve elbette şehrin kitapçıları. Londra’yı tek başıma turladığım birkaç gün boyunca kitapçılar ve kafeler sığındığım yerler oldu. 2023’ün en mutlu olduğum zamanlarından biriydi bu tek başına Londra günleri.

2023 yılı nisan dökümü

Canım Lizbon, sevgili Porto…

Nisan başka güzelliklerle geldi. Daha Kuzey İngiltere’ye gitmeden önce planladığımız bir tatil vardı. Birlikte Lizbon’a, oradan da Porto’ya gitmeyi planlamıştık. Gelir gelmez birkaç gün çalışıp bavulları topladığımız gibi yola çıktık. Lizbon tam da hatırladığım gibi ışıl ışıldı. Malum Lizbon’a Gece Treni‘nden ve Gregorius’a olan hayranlığımdan olsa gerek yine benden tüm yıldızları aldı. Sıcacık bir hava ile bizi sarıp sarmaladı. Sokaklarında kahve içtik, her gördüğümüz yerde ağzımıza birer nata attık. Yine sağolsun Kuzey’in sayesinde güzel restoranlarda yemek yedik. Lizbon iyi yemek için sahiden doğru adres. Porto’da da nehir kıyısında, Selçuk’un ısrarıyla salaş bir restoranda ızgara sardalya yedik. Çok turistik olan bir konumda bu kadar leziz bir şey yiyeceğime asla inanmazdım. Selçuk’a da inanmamıştım zaten ama yanılmışım.

Keşke 2023 nisan ayına ait Lizbon yazısını yazmış olsaydım. Ne güzel olurdu di mi? Şimdi bir link verirdim. 😊

Nisan ayında yine yerimizde durmamış gelir gelmez Bodrum’a gitmişiz. Bodrum zaten bizim arka kapı.

2023 yılı mayıs-haziran aylarının dökümü…

Almanya, Romantik yol…

Eh biliyoruz artık di mi? Nisan sonu itibariyle bizim köyde doğum günleri başlar. Haziran sonuna kadar da vur patlasın, çal oynasın devam eder. Bu sene de şükür ki böyle oldu. Arkadaşlarımızla buluştuğumuz, şarap kadehlerimizi güzel dileklerle kaldırdığımız, mutlu haberlerle şampanyaları birbiri ardına patlattığımız güzel aylardı. Köpüklü hayatı seviyoruz.

Haziran ayının sonuna geldiğimizde de bayram tatili için nereye gitsek diye düşünürken Romantik Yol seyahati yapmaya karar verdik. Birkaç güzel yerin dışında beklediğimin aksine kalbimde yer etmeyen bir seyahat oldu. Birlikte olmamız dışında Almanya’nın köyleri de içindeki yaşam da renksiz hatta kasvetli geldi bana. Uzun yıllar sonra (nerdeyse 20 yıllık bir ara) Münih’i tekrar görmüş oldum. O zamanki aklımla nasıl bir şey yaşadıysam hatırladığımdan çok farklı bir şehirle karşılaştım. Hayalimde daha romantik, anılarla ince ince işlenmiş bir Münih olduğundan biraz hayal kırıklığı yaşadım. Seyahatin en güzel kısmı doğduğum kasabayı görmem ve dönüşte Münihten eve ekmek almam oldu.

2023 yılı… Canım Temmuz….

Mis gibi Yunan adaları, mis gibi Samos. Hayatımın en güzel deniz tatillerinden birini yaşadım. Geçen sene Bodrum’dan bir tekneyle kaçtığımız Leros da harikaydı. Kuzey’in üniversite kabulü o adadayken netleşmiş, biz de nihai kararı sonunda verebilmenin hafifliğine erebilmiştik. Bu karardan sonra hepimiz hafiflemiştik. Bu sene de tam bu ayda yine nefis bir Yunan adasında olmanın keyfini yaşadık.

Sessizlik, sakin bir deniz ve taze yemekler yiyerek kitap okuduğum birkaç gündü. Döndüğümde kendimi gerçekten bir ada kızı gibi hissediyordum.

2023 yılı ağustos ayı dökümü…

Ağustos komik bir aydı. Zeynep’in kasım ayındaki sürpriz doğumgünü için hazırlıklar başladı. Zaten bir sürü şey ayarlanmıştı. Hep birlikte kalacağımız otel, davetliler, program gibi şeyler. İşin en zor kısmı Zeynep için hepimizin bir kahramanı canlandıracağı bir çekim yapılacak olmasıydı. Bunca amatörün böyle bir işe soyunmasından daha komik bir şey olamazdı elbette.

Kuzey olaya olması gerektiği gibi baktı: Ahahaa, çok eğleneceğiz.

Ben her zamanki gibi baktım: Çok stresli. Çok heyecanlandım. Ben böyle bir şey yapamam.

Selçuk: Yahu Cengiz nerden çıkartıyorsun bu şeyleri başımıza? Ama kolay. Ben kafama göre konuşurum.

Kuzeyciğim de Zeynep’e sürpriz yapıp kasım ayındaki doğum günü için cumartesi sabah gelip pazartesi sabah döndü. Siz şimdiden duymuş olmayın ama bu kasım ayının sürprizi.

2023 yılı Eylül ayı dökümü…

Eylül ayının nasıl geçtiği anılarımda biraz dumanlı. Kuzey’in gidiş telaşı, hüznü dolanmış olmalı kafamda. O etrafta gezer, gitmeden ehliyetimi alayım diye çabalarken biz de geçip giden zamanın ardından bakıyorduk. Ben biraz önümüzdeki tatilleri hayal ediyordum. Ayın sonuna doğru bavullarımızla birlikte önce Londra’ya gittik. Bir gece kalıp Kuzey’in oradaki bavullarını alıp ertesi sabah bu sefer Kuzey’in evini yerleştirmek üzere Durham’a doğru yola düştük. Yine bir tren yolculuğu.

Son iki senedir bir trenden inip başka bir trene biniyorum ve bu durumdan inanılmaz keyif alıyorum. Durham çok güzel bir yer ama yine hayalini kurduğumuz gibi nehir kıyısında yürüyüş yapamadık, nehire karşı oturup keyif kahvesi içemedik. Orada da İstanbuldaki gibi garip bir telaşın içinde dolandık durduk. Eylül ayı geçip giderken biz de Kuzey’den ayrılıp ekim ayı için rotamızı yakınlarda çok gitmek istediğimiz bir yere geçirdik: İskoçya ve dağları. ( Ah! Yazılmamış bir blog dosyası da burada yatıyor. Gerçekten kendim için olsa bile yazmak istiyorum o dağları.) Hımm, bir de araya sıkışmış bir Kıbrıs tatili vardı yahu ✨

2023 yılı Ekim ayı dökümü…

Bir hayalin peşinde olabilir bu yolculuğu adı: İskoçya ve Highlands. Edinburgh’a gittiğimizden ve İrlanda kırsalında turlara katıldıktan sonra nicedir hayal ettiğimiz bir şeydi İskoçya dağları. Gel gör ki İngiltere ve İskoçya’nın şu tersten araba kullanma olayı elimizi kolumuzu bağlıyor. Ama hayal etmek yeterli: Çünkü evren sahiden de hayal ettiğin şeyi önüne koyuyor. Bizde de öyle oldu. Glasgow’a taşınan kuzenim mutlaka bize geleceksiniz, oradan birlikte çıkarız dağlara dedi. O, eşi ve biz İskoçya’ya göre bahar sayılabilecek bir sabahında yola düştük. 2023 yılının en güzel tatillerinden birinin adıdır İskoçya. Ahhh, ahhh!

2023 Kasım ayı dökümü: Geldik Kasım ayına ve beklenen Peru tatiline…

Bir senedir Cengiz planlıyordu, biz de ne derse yapıyorduk. Önce Zeynep’in sürpriz 18. yaş günü için Karaköy’deki otelde toplandık, Zeynep’i şaşırttık, iki günlüğüne Kuzey’ciğimize kavuştuk. Güzel günler hemencecik geçiyor tabii ki. Daha yorgunluğumuzu üstümüzden atamadan yıllardır umutla beklenen Peru tatilimiz için bavul hazırlamaya giriştik. Kasım inanılmaz yorucu ama bir o kadar da güzel bir ay oldu.

Geldik senenin son ayına: Aralık 2023

Yorgunuz. Peru bizi mahvetti. 😃 Kendimize gelemediğimiz günler. Nasıl bir seyahat, nasıl bir koşturmaca. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna yapılan bir yolculuk, sayısız uçak yolculuğu, çölden Amazon, nem, irtifa… Geldiğimizde kendimize gelmekten başka bir şey düşünmüyordum. Reflü öksürüğümün tavan yaptığı, öksürmekten bitap düştüğüm bir ay. Şimdi yazınca ne kadar yorulduğumu daha iyi anlıyorum. Ayın en güzel yanı Kuzey’in Christmas tatili için eve gelmesi. Onun dışında tüm yıl yaptıklarımı düşündüğüm, hâlâ yapamadığım onca şey için hayıflandığım bir sene 2023….

Son söz: Çok gezdim, birkaç hayalimi gerçekleştirdim. Bunun yanında hayatımda ilk defa yeni bir seneye pek de hazırlık yapmadan giriyorum. Çam ağacını kurmadım bu sene. Yılbaşı gecesi için de davetli kimsem yok. Sakin bir yılbaşı gecesi geçireceğim. Yeni yıl için niyetlerimi yazacağım. Sağlık, mutluluk ve huzurdan başka dileğim yok. 

Buraya kadar okuyanlara da sağlık, huzur ve gönül ferahlığı diliyorum. Umuyorum her şey gönlünüzce olur. ❤️

2022 yılında neler yaptığımı okumak isterseniz BURAYA bir tık please.

İnsan bazen de yaptıklarından çok yapamadıklarını paylaşır. 2021 yılında neleri yapamadığımı öğrenmek isteseniz de BURAYA bir tık.

2020 yılında giden bir yılın ardından seslenmişim. Hey 2020, sen de BURADASIN demek!

2019 macera dolu bir yılmış. Dünyanın çok uzak bir köşesine gitmişiz. İşte 2019 SENESİ!

Aferin bana! Blogculuğu hakkıyla yapmışım. 2018 YILINA gelmeyi başardım.

Ben bile istikrarım karşısında şoktayım. Allahım 2017 YILINI da yazmışım düşe kalka.

2016 Senesinin SEO düzenlemesine falan ihtiyacı var ama yine de BURADA!