Kategori Arşivleri: Yurtdışı

Gün 15- Cuma, Hayaller Paris, Gerçekler Sancaktepe!

Blog yazmak mı? Dün blog yazmayı unuttum. Gece gözümü kapadığım an bu gerçekle yüz yüze geldim. Bir vicdan azabı içimi kapladı ama çok yorgundum. Kalkıp yazsam da sadece yazmış olmak için yazacaktım ve o da bana tat vermeyecekti. “İyisi mi,” dedim “Uyu Özlem!” Shakespeare and Company-Paris Kasım Yağmuru- İzlanda’dan bir Kitap Şimdi buradayım. Tilkinin dönüp…

Gün 9- Cumartesi, Yorgunum Paris…

Pariste geziyordum, yazamadım. Suçsuzum. Gün 8 diye bir başlık atmanın o gün yazamadıysan bir anlamı yok. Sonuçta 21 gün aksatmadan bloga yazı yazacağım diye meydan okumuştum; olmadı. Geçerli bir sebebim var, Paristeydim. Sabah 05.00’de kalkıp, gece 23.30 da otel odasına girdik. Bitmiştim. Yatağa kıvrıldığım gibi uyudum.  Gelelim bugüne. Kim bilir Pariste kaçıncı kez bulunuyorum. Yine…

Paris, Mon Amour

Paris, Mon Amour… Bu kadar sık Paris’e gidince Paris otel seçimlerimiz de artık klasikleşti. Salı gecesi Paris’ten döndük dönmesine de benim ruhum orada kaldı. Hava ne çok sıcaktı ne de çok soğuktu. Eylül aylarında Paris ara ara yazdan kalma günleri saklayıp benim gibi “Paris, Paris!” diye inleyen nevrotik şehir severlerin önüne atar ya, bu sefer…

Fransa: Loire Vadisi Şatoları 3

Ertesi sabah erkenden Villeny‘ye doğru yola çıkıyoruz. Artık dönüş yolculuğumuz için yavaş yavaş Paris’e yaklaşarak ilerlememiz gerekiyor. Uzun bir yolumuz olduğundan ve bir gün önce şato kapasitemizi doldurduğumuzdan daha sakin bir gün geçirmeye karar verdik. Sadece bir şato gezecek, yol üstünde durarak çay kahve içecek, Loire Vadisi‘nin keyfini yaşayacağız. Paris’in içinde bile sokak aralarında irili ufaklı…

Fransa: Loire Vadisi Şatoları 2

“Loire Vadisi biter, şatolar bitmez.” mottosuyla ilerliyoruz. Sabahleyin erkenden kalkıp şato otelimizdeki kahvaltımıza indik. Şatonun sahibesi Anne İrlandalı. Belli ki yıllar önce buraya gelmiş, kendilerine orta ölçekli bir şato almış, şimdilerde de hem emekliliklerini yaşıyor, hem de geçimlerini sağlıyorlar. Şatoda bir kişi çalışıyor. Bir önceki yazımda bahsettiğim Fransız hanım. Anne, çok sıcakkanlı, sizi rahat hissettirmek…

Fransa: Loire Vadisi Şatoları 1

Seyahatimizin dördüncü günündeyiz ve St. Malo’dayız. Yolculuğumuz uzun olmasına rağmen saat 9.00 gibi kahvaltıya iniyoruz. Uzun uzun kahvaltımızı ediyor, keyif çaylarımızı da içiyoruz. Yolculuğumuzun bugünkü varış noktası Saumur olacak. Orada bir şato otelde yer ayırttık ve ne yazık ki giriş saati kısıtlı. 17.00 ile 19.00 saatleri arasında otele girişimizi yapmak zorundayız. Deniz kenarındaki Mercure St…

Sevdiğim Filmler – Paris’te Geceyarısı.

Paris’te Geceyarısı… Kim bilir kaçıncı kez ekranın karşısına oturuşum bu film için. Vizyona gireceği günü büyük bir heyecanla beklediğim, fragmanını defalarca internetten izlediğim, gösterime girdiği ilk günün akşamında sinema salonundaki koltuğuma gömülüp keyifle seyrettiğim bu filmin geç de olsa ben de dökümünü yapmak istedim. ”Paris’te Geceyarısı” ndan bahsediyorum elbet. Şehirlere ses olan yönetmen: Woody Allen….

Kırılan umutları yeni hayallerle onarmak

Vize çıktı, çıkacak derken stres sahibi olduk. Selçuk’la birbirimizi yiyip duruyoruz. Ben vizeciye söylenip duruyorum, o konsolosluğa. İkimizin de mırıl mırıl konuşmak için yeterli sebepleri var. Bu tatilde evde birbirimizi yemezsek iyidir.?  Tüm kalbimizle yarın vizemizi alacağımıza inanıyoruz. Bugün pasaportların vize merkezine doğru yola çıktığına dair e-posta geldi gelmesine ama ne yazık ki kurye ulaşmamış. Yarın…